Türkiye’den “yabancı düşmanlığı bildirim” uygulaması

Türkiye Dışişleri Bakanlığı, yurt dışındaki Türk vatandaşlarına yönelik olası ırkçı davranışlara ilişkin yeni bir uygulama başlattı.

Türkiye’nin dünya genelindeki tüm diplomatik temsilciliklerinin internet sitesine “Yabancı Düşmanlığı Bildirim Formu” ekleten Dışişleri Bakanlığı, yurt dışındaki vatandaşları başlarından geçen “yabancı düşmanlığı motifli” olayları aktarmaya davet ediyor.

“Veri girişleri sadece kayıt amaçlıdır” ibaresinin bulunduğu internet sayfasındaki formu dolduracak kişilerden, yaşadıkları olayın yerini, tarihini ve eylem türünü belirtmeleri isteniyor. Formda yer verilen eylem türleri “saldırı”, “silahlı saldırı”, “kundaklama”, “tehdit mektubu” ya da “diğer” seçeneklerinden oluşuyor. Bildirim yapan kişinin ve olayın ayrıntılı bilgileri de talep ediliyor.

Gözden kaçma riski

DW Türkçe’nin diplomatik kaynaklardan edindiği bilgiye göre, Türk makamları başlatılan uygulamayla yurt dışındaki vatandaşlara yönelik olası yabancı düşmanlıklarından bir an önce haberdar olunmasını amaçlıyor.

“Yabancı Düşmanlığı Bildirim Formu” uygulamasına geçilmeden önce vatandaşların bulundukları bölgedeki konsolosluk ya da büyükelçiliklere telefonla veya e-posta aracılığıyla ulaştığını ancak bu şekilde bazı bildirimlerin gözden kaçma riski bulunduğunu ifade eden diplomatik kaynaklar, yaşanabilecek vakalardan bir an önce haberdar olunup gerektiğinde vatandaşa destek sağlanması için böyle bir model oluşturulduğunu aktardı.

Hukuki destek

Edinilen bilgiye göre, bildirimler Türk diplomatik temsilciliklerine ulaştıktan sonra doğrudan vatandaşla temasa geçilerek öncelikle bu olayın gerçekten bir yabancı düşmanlığı ya da ırkçı davranış olup olmadığının anlaşılması için detaylı bir inceleme yapılıyor. İnceleme sonucunda yabancı düşmanlığı ya da ırkçılık olduğuna kanaat getirilirse, bu davranışa maruz kalan vatandaş yardım talebinde bulunduğu takdirde hukuki destek veriliyor.

Söz konusu hukuki desteğin ise diplomatik temsilciliklerdeki avukatların sağladığı danışmanlık hizmeti düzeyinde olduğu, dava takibinin yapılmadığı öğrenildi.

Türk yetkililer, gerektiği takdirde söz konusu vakalar hakkında ilgili ülkelerdeki resmi makamlarla da temasa geçiyor.