Sosyal Konutlarda Yaşayıp Türkiye’de Mal Varlığı Olanlara 35 Bin Euro Para Cezası
Hollanda’dan sonra Belçika da, düşük kiralarla sosyal konutlarda oturan kişilerin, yurt dışında mal varlığı bulunup bulunmadığını takip etme kararı aldı. Karar, aralarında Türkiye kökenlerin de bulunduğu göçmenleri yakından ilgilendiriyor.
Yurtdışında mal varlığı olduğu saptanan kişiler, sosyal konutlardan çıkarılacak ve 35 bin euroya varan para cezaları verilecek.
Lier kentinde, aralarında Türkiyeli göçmenlerin de bulunduğu 25 aile bu gerekçeyle evlerinden çıkarıldı.
Bu uygulama, Belçika’daki en büyük göçmen gruplarından biri olan Türkiye kökenliler arasında tedirginlik yarattı. Özellikle birinci kuşak Türkiyeli göçmenlerin önemli bir kısmı sosyal konutlarda oturuyor.
Kamu yayıncısı VRT’ye göre, Flaman hükümeti, “sosyal konut dolandırıcılığını” araştırmak için 5 milyon euro bütçe ayırdı.
Hükümet, 41 ülkede mal varlığı araştırması yapmak üzere Hollandalı 5 uzman araştırma kurumu ile anlaştı.
Sosyal konut kiracılarının çoğunluğu Türkiye kökenli göçmenlerden oluşan Lier kentinde, 25 ailenin evlerinden çıkarılması kararlaştırıldı.
Yurtdışında sınırlı varlığa sahip olan 5 aileye de, 1 yıl içinde bunları elden çıkarmaları için süre verildi.
35 bin euroya kadar ceza
Türkiye’de ya da bir başka ülkede, evi, arsası ya da arazisi bulunan kişilerin, düşük kiralı sosyal konutları terkederek, daha pahalı özel konutlara çıkmaları ya da gayrimenkullerinin bulunduğu ülkelere taşınmaları isteniyor.
Yurtdışında mal varlığı saptanan kişilere, “sosyal konut dolandırıcılığı” gerekçesiyle, önceki yıllarda aldıkları yardımların miktarı da göz önünde bulundurularak, 35 bin euroya kadar para cezası verilecek.
BBC Türkçe’nin aktardığına göre, Belçika makamlarına göre, başka ülkelerde mal varlığı bulunan kişiler, yıllarca haksız yere kira indiriminden yararlandı.
Bu nedenle, özellikle Türkiye kökenli göçmenlerin, cezayı ödemek için, ülkelerindeki mal varlıklarını satmak zorunda kalmalarına yol açacağı belirtiliyor.
Belçika medyasına göre, Türkiye’de taşınmazı bulunan çok sayıda sosyal konut kiracısı, ciddi endişe içinde.
Belçika, Türkiye’nin dışında Fas, Polonya, İspanya, Gürcistan, Slovakya ve Dominik Cumhuriyeti gibi ülkelerde de mal varlığı araştırması yapıyor.
‘Anlıyoruz ama adalet meselesi’
Liers’teki sosyal konut kurumu yetkilisi Marc Vanden Eynde, kiracıların yaşadığı zorluğu anladıklarını ancak bunun bunun bir adalet meselesi olduğunu söyledi.
Geçen Ağustos ayında tüm kiracıları soruşturma konusunda bilgilendirdiklerini ve dostane çözüm önerisinde bulunduklarını söyleyen Belçikalı yetkili, hiçbir ailenin buna olumlu yanıt vermediğini bildirdi.
Araştırma kapsamında şu ana kadar 590 bin euro tutarında sosyal yardım indirimi, Belçika makamları tarafından geri alınmış bulunuyor.
Belçikalı yetkililer, sosyal konutlar için 150 bin kiracının sırada beklediğini ve bekleme süresinin 2-3 yıla çıktığını da belirtiyor.
Flaman Konut Bakanı Matthias Diependale, Belçika medyasına, “Araştırma ile elbette bekleme süresini kısaltamayacağız ancak bu kadar çok insan sosyal konuta ihtiyaç duyarken, yolsuzluğun üstesinden gelememek utanç verici” açıklamasını yaptı.
Tartışmalı yönleri var
Ülkenin ikinci büyük kenti Anvers (Antwerpen) ve Hamme’deki sosyal konut kuruluşları tarafından da yürütülen mal varlığı araştırmasının yasal olup olmadığı tartışılıyordu.
Belçika’nın yabancı ülkelerdeki tapu kayıtlarını incelemesinin yasal olup olmadığı ya da Türkiye’de miras kalan bir tarlanın varlık olarak görülüp görülmeyeceği hala tartışılıyor.
Sosyal konut kiracılarının mahremiyeti ve ayrımcılık gerekçesiyle açılan davalarda, yerel mahkeme konut kuruluşlarını haklı buldu. Uygulamaya yönelik itirazlar devam ediyor.
Daha önce Hollanda tarafından başlatılan ve şimdi Belçika’nın da ortak olduğu araştırma kapsamında, Türkiye kökenli göçmenlerin anavatanlarındaki kişisel bilgilerinin 3 bin euro karşılığında satıldığı belirtiliyor.
Hollanda medyasına göre, Türkiye’de mal varlığı araştırması yapan kuruluşlar, Avrupa’da yaşayan göçmenlerin mal varlığı bilgilerine ulaşmak için, yasadışı yöntemler kullanıyor.
Bu yolla elde edilen gayriresmi bilgiler, kişi başı 3 bin euro karşılığında Belçika ve Hollanda hükümetlerine satılıyor.