Vurun Abalıya

Türkiye’nin İstanbul Sözleşmesi’nden bir ‘’Kararnameyle’’ çekildiğini duyurması üzerine başlayan tartışmalara, çoğunluğunu Türkiye göçmenlerinin oluşturduğu ‘’Geleceğin Sosyal Avusturyası Partisi’’(SÖZ) başkanı Hakan Gördü’nün de katılması ve sözleşmeden çıkılmasını istemeyen tarafların başlattığı imza kampanyasını, sosyal medya sayfasında paylaşması üzerine, Gördü, İstanbul Sözleşmesi karşıtlarının hedefi haline geldi.

Vurun Abalıya

Adem Hüyük 

Soziales Österreichs der Zukunft – Geleceğin Sosyal Avusturyası (SÖZ) Partisi Başkanı Hakan Gördü, Türkiye’nin İstanbul Sözleşmesi’nden bir ‘’Kararnameyle’’ çekildiğini duyurması üzerine, ‘’Yobazlar 1 – Kadınlar 0’’ yorumunda bulunarak ve İstanbul Sözleşmesi’nin terk edilmesini istemeyen tarafların internet üzerinden başlattığı imza kampanyasını Facebook sayfasından paylaştı. 

 ‘’Yobazlar 1 – Kadınlar 0 ’’ paylaşımına gelen tepkiler üzerine Gördü, paylaşımını silerek, üslup hatası olduğunu belirten bir özür mesajı yayınladı. 

Ancak Hakan Gördü’nün sayfası üzerinden yapılan eleştirilerin sonu gelmeyerek, eleştiri yapanlar ile Gördü’nün geçmiş meselleri tekrardan gündeme getirildi. 

SÖZ Partisi başkanı Hakan Gördü, 2016 yılına kadar, AK Parti’nin Avrupa yapılanması olarak bilinen Avrupalı Türk Demokratlar Birliği (UETD), şimdilerde Uluslararası Demokratlar Birliği’nin (UID) bir mensubuydu. UETD’den istifa etmesinden sonra, UETD tarafından çeşitli suçlamalara maruz kalmış, daha sonra bu süreç karşılıklı suçlamalara dönüşerek günümüze kadar gelmiştir. 

Tekrardan konumuza dönecek olursak, Hakan Gördü’nün İstanbul Sözleşmesi’nden Türkiye’nin imzasını çekmesini eleştirmesi, Avusturya’daki AK Parti taraftarlarının Gördü’ye saldırmasına neden oldu. 

Gördü’nün ‘’Yobaz’’ suçlamasıyla başlayan tartışmalar, İslam ve kadın anlayışına kadar uzanarak, İslam’ının olduğu yerde İstanbul Sözleşmesi’ne gerek olmadığı savunuldu. 

İstanbul Sözleşmesi’ni savunduğu için, SÖZ Partisi başkanına linç girişiminde bulunan kişilerin ve özellikle kadınların profil sayfalarını incelediğimizde, karşımıza ya UID logosu yada AK Partiyi simgeleyen semboller çıkmakta. 

Bu durumda şunu hatırlatmakta yarar görüyoruz. 

İstanbul Sözleşmesi’nin hazırlanması ve sonuçlandırılmasında Türkiye’nin “öncü rol” oynamış olması ve o dönemde iktidar da ise AK Parti bulunmak tadaydı. 

Döneme ait yazışmalar şöyle:  

‘’Türkiye İstanbul Sözleşmesi’nin ilk imzacı devletlerinden olup 24 Kasım 2011’de Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde 247 vekilden 246’sının kabul oyu, bir vekilin çekimser oy vermesi ile “onaylayarak”, parlamentosundan geçiren ilk ülke olmuştur.

Recep Tayyip Erdoğan tarafından TBMM’ye yollanan tasarının gerekçesinde de Sözleşmenin hazırlanması ve sonuçlandırılmasında Türkiye’nin “öncü rol” oynadığına dikkat çekildi. 

Sözleşmeye “taraf olunmasının ülkemize ilave bir yük getirmeyeceği ve ülkemizin gelişen uluslararası saygınlığına olumlu katkıda bulunacağı kaydedildi. ‘’

Bu durumda, Hakan Gördü’nün sayfasında İstanbul Sözleşmesi’nin, Müslüman ve Türk aile yapısını yok etmek için, batının bir dayatması savunmasında bulunan AK Parti sembollü profiller, bu söylemleriyle 11 Mayıs 2011’de sözleşmeyi ilk imzalayan Türkiye’yi ve dolayısıyla, iktidarı ve yine AK Partiyi, Müslüman ve Türk aile yapısını yıkmakla suçlamış olmuyor mu?

Amacımız, bura da Hakan Gördü’yü savunmak gibi bir çaba içerisine de girmek değil. 

Ancak, onlara göre Müslüman ve Türk aile yapısını bozacağını iddia ettikleri ve savundukları İstanbul Sözleşmesi’ni, sanki savundukları iktidar getirmemiş gibi davranmaları, bir hafta öncesine kadar, yani ‘’Kararname’’ yayınlanmadan önce fikirleri olmayanların, ‘’Kararname’’den sonra radikal fikir savunucu olmasını tehlikeli buluyor, bu yazıdan sonra bir linç girişiminin de Virgül’e yapılacağını biliyoruz… |virgül 

Yayınlama: 21.03.2021
A+
A-
Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.