“Zihinsel Gelişim Cinsiyetten Bağımsızdır”
‘Avusturya’da kadın olmak kolay’ düşüncesi, kadın olmayanların kolayca vardıkları yüzeysel bir kanıdır. ‘’Kullanmak için her daim saklı ve hazır tuttuğumuz, 8 Mart’ta methiyeler dizdiğimiz kadınlara karşı şiddet uygulayan yanımızla yüzleşelim.’’ Gelin, erkekleri kendi gerçeklikleriyle yüzleştiren iki Avusturyalı kadının hayatlarına değelim. Adelheid Popp ve Rosa Mayreder.
Adem Hüyük
Avusturya’da kadınların oy hakkı mücadelesinde iki öncü: Rosa Mayreder ve Adelheid Popp.
‘’Ekmek ve Gül’’
1908’de 15 bin kadın işçi daha kısa çalışma saati, daha iyi gelir, oy hakkı ve doğum izni için yürüyüşe geçtiğinde dillerinde ‘Ekmek ve Gül’ sloganı vardır.
Hep bir ağızdan “Karnımızı doyurmak için ekmek, ruhumuzu doyurmak için gül istiyoruz” dedi işçi kadınlar.
“Ekmek ve Gül” uluslararası kadın hareketinin sloganı haline geldi – ve bugün de öyle.
Rosa Mayreder | ” Zihinsel Gelişim Cinsiyetten Bağımsızdır”
1858’de Viyana’da doğan Rosa Mayreder, gençliğinde yaşıtlarından bir adım daha ilerideydi.
Zengin bir geçmişe sahipti. Babası Viyana şehir merkezinde çok iyi işleyen (Winterbierhaus) bir kış bira evinin sahibi, 13 çocuklu büyük bir ailenin kızıydı.
Rosa, çocukluğundan itibaren tembel kardeşlerinin aksine düzgün bir eğitim alamamanın adaletsizliğine karşı hep mücadele verdi.
İnat ve sebatla, neslinden çok az kadının yapabileceği şeyleri başardı.
Ergenlik döneminde günlüğüne “Zihinsel gelişim cinsiyetten bağımsızdır” diye yazdı, 30 yıl sonra ünlü Kadınlık Eleştirisi adlı kitabında şu açıklamayı yaptı: “Erkeklerin kendileri için iddia ettiği öncelik, mevcut yaşam koşullarında haklı değildir.”
Rosa Mayreder’in çalışmaları: Felsefi yazılar, denemeler, romanlar ve hikayeler – cinsiyet ve karakter arasındaki ilişki, kadınlık kavramı – kadın ve erkek arasındaki ilişki, ancak cinsiyetler arası eşitlikle mümkün olabilir.
Yazar olarak başarılı, kadın haklarının savunucusu olarak tanınan bir şahsiyet olan Rosa, kendi evliliğinde mümkün olanın sınırlarına ulaşır.
Rosa Mayreder, son 500 Schilling Banknotunun ön tarafında tasvir edildi.
Viyana Ringstrasse mimarlarından ve belediye binasının ortak yapımcısı olan kocası Karl Mayreder, hayatının ortasında, Rosa’nın hayatını cehenneme çeviren şiddetli bir depresyona girdi.
Hastaya bakan birçok doktordan biri de Freud’dur.
Sigmund Freud, psikolojinin en önemli alt dallarından biri olan psikanaliz biliminin kurucusu olan Avusturyalı nörologdur.
Sömürüye Karşı Gelmek İçin Okuma Yazma Öğrendi
Kadınların oy hakkı için kampanya yürüttüğü arkadaşı, 1869 doğumlu ve Popp ile evlenen Adelheid Dworschak, tamamen farklı bir kadere sahip.
Viyana Inzersdorf doğumlu Adelheid, fakir bir işçi sınıfı ailesinde doğdu.
Erken yaşta babasını kaybeden Adelheid, aileye destek olmak için sekiz yaşında çalışmak
Daha sonra Avusturya parlamentosunda kadın haklarını savunan ilk kadın milletvekili olacak olan Adelheid Popp, okula gidemez ve çalışmak zorundadır.
Daha sonra, bir fabrika işçisi olarak Adelheid, sömürülmesinin boyutunun farkına vardığında ve ona karşı mücadeleye başladığında, eğitim boşluklarını kapatmak için derslere gider.
Kadınlar için eşit haklar Sosyal Demokratlar için bile büyük bir endişe değildir.
Parti kurucusu Victor Adler, kadınlara oy kullanma hakkını talep ediyor, ancak görünürdeki hedef olan erkeklere oy verme hakkı elde ediliyordu.
Kaybedilen Birinci Dünya Savaşı, kadınların karşılaştığı engeller de dahil olmak üzere her şeyi sarstı. “Böylece savaş gerçek bir devrimci olduğunu kanıtladı.
Şimdiye kadar sarsılmaz olanı devirdi, “diyor Adelheid Popp savaşın sonunda.
12 Kasım 1918’de kadınlar, Avusturya Cumhuriyeti’nin ilanıyla aynı zamanda oy kullanma hakkını elde ettiler.
Adelheid Popp, 1919’da Kurucu Ulusal Meclis’e ve daha sonra yedi kadın sosyal Demokrattan biri olarak Avusturya Parlamentosu’na seçilecekti.
Bu rolde parlamentoda konuşan ilk kadındı.
Parlamentodaki sonraki yıllarında kendini sosyal mevzuata ve kadın meselelerine adadı.
Popp, erkeklerin sınırsız gücünü hane halkı başkanları olarak devirmeye odaklanan aile hukuku reformu için fikirler önerdi.
Ayrıca kürtajın yasallaştırılması ve eşit ücret için savaştı.
Vokal çabalara rağmen, önerilerinin çoğunluğu muhafazakâr muhalefet çoğunluğu nedeniyle reddedildi. 1930’ların başında parlamentodan istifa etti.
Onların Ektiği Tohumlar Filizlendi
1900’lerin başında iki öncü feminist tarafından başlatılan Avusturya kadın hareketi, çok sancılı dönemler geçirmiş, Avusturya’da kadın hakları konusunda belirli adımlar atılmıştı.
Ancak kadına şiddet ve bu şiddete karşı koruyucu önlemler daha sonra gelecekti.
40 yıl öncesine kadar, kadına yönelik şiddet Avusturya devletinde de bir sorun olarak görülmüyordu. Devlet politikaları alanında dahi değildi.
Rosa Mayreder ve Adelheid Popp’u kendilerine kılavuz olarak seçen kadın hareketi, gelinen noktada özellikle kadın sığınma evleri, kadın kuruma kanunu gibi konularda önemli yol kat etmiş durumda.
Kadına şiddet, eşit ücret ve eşit fırsat konularında istenilen noktada olmasa da Avusturya’da kadın hareketi, hayatın her alanında sesini duyurarak, hükümetlere yaptırımlarında biraz daha etkin durumdadır.
Tüm zamanların en büyük sorunu olan kadına şiddet ve kadın cinayetleri, maalesef dünyanın diğer ülkelerinde olduğu gibi Avusturya’da da mevcut durumda.
2021 yılında, yani üç aylık bir süreçte dört kadın eşleri tarafından öldürülmüştür.
Bugün 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü.
Muhtemelen bütün erkekler, yine kadınlar güldür, korunmalıdır, annedir gibi klasik sözlerle günü geçiştirecek, ancak içindeki kadına şiddet duygusunu, günü geldiğinde çıkartmak için saklayacaktır.
YÜZLEŞELİM!
‘’Kullanmak için her daim saklı ve hazır tuttuğumuz, 8 Mart’ta methiyeler dizdiğimiz kadınlara karşı şiddet uygulayan yanımızla.’’ |virgül
© Bild: virgül