“İslam ve Musevilik cinsel yolla bulaşıyor” diyen profesöre soruşturma

Fransa’da İnsan Hakları Ligi bir hukuk profesörünün verdiği ders sırasındaki “İslam karşıtı ve antisemit” konuşmaları hakkında Aix-Marsilya Savcılığı’na başvurarak soruşturma açılması talebinde bulundu.

Aix-en-Provence Savcılığı konu hakkında “dine mensup olmaktan dolayı alenen hakaret”ten soruşturma başlatılacağını açıkladı.

Aix-Marsilya Üniversitesi’nde 27 Ekim’de videokonferans yöntemi ile verilen bir ders sırasında bir hukuk profesörü, “İslam’da hiçbir vicdan özgürlüğü bulunmuyor.

Müslüman bir babadan doğulduğunda hayat boyu Müslüman olunuyor. Yani hiç anlamadığım, cinsel yolla bulaşan bir çeşit din.

Yahudilik gibi, o da aynı, anneden geçiyor. Cinsel yolla bulaşan din gibi bir şey” açıklamalarında bulundu.

Euronews’in haberine göre video kaydının öğrenciler tarafından kendilerine iletildiğini belirten İnsan Hakları Ligi onursal Başkanı Michel Tubiana, “dine hakaret edildiğini” ileri sürdü.

Üniversite ise konu hakkında bilgilendirildiklerini ve disiplin kuruluna başvurulduğunu açıkladı.

Yönetim bu iddiaların doğrulanması durumunda çok katı şekilde cezalara alınacağını da belirtti.

“KIZGINLIK ANINDA SÖYLENDİ”

Fransız haber sitesi Mediapart’ta yayınlanan videonun ardından kendisini savunan kadın hukuk profesörü söylediklerinin “dine yönelik olduğunu ve o dine inananları hedef almadığını” söyledi.

“Tartışma yaratan ‘cinsel yolla bulaşan din’ tanımını çok kızgın olduğum bir anda kullandım” diyen profesör, “Bu ders 27 Ekim’de kaydedildi.

Yani Samuel Paty’nin başı kesilerek öldürülmesinden sadece 10 gün sonra. Bu son derece şiddetli suikastın öğretim kadrosu içinde nasıl bir bomba etkisine neden olduğunun farkında mısınız bilmiyorum” dedi.

Dersinde “vicdan özgürlüğünü” sorgulamaya çalıştığını ileri süren hukuk profesörü, “Kanla aktarılan din yoktur, hangi din olursa olsun bu bir özgür irade meselesidir” açıklamasında bulundu.

Tarih öğretmeni Samuel Paty derste peygamber karikatürü gösterdiği gerekçesiyle başı kesilerek öldürülmüş, bu olayın ardından Fransa’da laiklik ve ifade özgürlüğü tartışmaları yeniden alevlenmişti.