Araştırma | Avusturya İstihbarına, ‘’Aşırı Sağ Sızdı’’ Suçlamaları Yeniden Alevlendi
2017 Genel Seçimleriyle iktidar ortağı olan FPÖ hakkında, istihbarat birimleri içerisinde paralel oluşumlara gittiği, aşırı sağ gruplar hakkında edinilmiş verileri yok etmekle suçlanmıştı. FPÖ’nün, Viyana terör saldırısı sonrasında yapılan operasyonların ayrıntılarını satır aralarında açıklaması, istihbarat içerisindeki paralel yapılanma tartışmalarını yeniden alevlendirdi. Peki Avusturya istihbaratında son üç yılda neler yaşandı?
Adem Hüyük
2 Kasım 2020 Pazartesi saat 19.00 suları. Yer Viyana-Schwedenplatz (İsveç Meydanı).
Avusturya vatandaşı, Kuzey Makedonya asıllı Kujtim Fejzulai otomatik silahla önüne gelen rast gele ateş açmaya başladı.
IŞİD’in üstlendiği saldırıda dört kişi hayatını kaybetti, 27 kişi yaralandı.
Saldırgan olay yerinde özel polis güçleri tarafından vurularak öldürüldü.
3 Kasım 2020 Pazartesiyi Salıya bağlayan gece, saat 00.00. Avusturya emniyet birimleri başta Viyana olmak üzeri ülkenin bir çok kentlerinde operasyonlara başladı.
Aynı günün akşam saatlerinde 14 kişinin tutuklandığı duyuruldu.
Daha sonraki günlerde altı kişi serbest bırakıldı.
Tam bir hafta sonra, Müslüman Kardeşler ve Hamas’la bağlantılı olduğu gerekçesiyle aralarında özel konut, dernek, ofis ve işyerinin de bulunduğu 60’tan fazla noktaya baskın düzenlendi.
30 kişi gözaltına alındı.
Burada bir ayrıntı çok önemli: ‘’Graz Savcılığı’ndan yapılan açıklamada, 9.10. 2020 pazartesi sabah saatlerinde düzenlenen baskınların bir hafta önce Viyana’da gerçekleştirilen terör saldırısıyla ilintili olmadığı belirtildi.’’
Bu açıklama sayesinde, operasyonların daha önceden planlandığını öğreniyoruz.
Buraya kadar her şey normal gibi görünse de, Özgürlük Partisi grup başkanı Herbert Kickl’in Viyana saldırısından sonra yaptığı basın açıklamasında, “Ramses” operasyonundan bahsetmesi, dikkatleri bu operasyonun ne olduğuna yöneltti.
İlgili Haberler:
► Son Dakika | Viyana’da Sinagoga Saldırı İddiası
► Viyana Şehir Merkezinde Silahlı Saldırı
► Viyana’da Altı Noktadan Silahlı Saldırı
► Aynı Sinagog Önünde, 1981 Yılında Yine Saldırı Olmuştu
► Bir Saldırgan Yakalanmadı | ‘’Evde Kal’’
“Ramses” Operasyonu
Müslüman Kardeşler ve Hamas’la bağlantılı olduğu düşünülen şüphelilere yapılan operasyonun kod adı “Ramses”dir.
Ve ayrıca bu operasyon Graz Savcılığı’ndan yapılan açıklamadan da anlaşılacağı gibi, Viyana saldırısın dan önce planlanmıştı.
Herbert Kickl Operasyonun Adını Nereden Biliyor?
Viyana saldırısı hakkına defalarca basın açıklamasında bulunan Herbert Kickl (FPÖ), daha önceden planlanan operasyonun adını vererek, görevlileri tehlike altına attığı konusunda suçlanırken, İstihbarat birimleri operasyonların adını “Luxor” olarak değiştirdi.
En can alıcı soru ve suçlama, Herbert Kickl (FPÖ) çok gizli bir şekilde ön çalışması yapılan kapsamlı bir operasyonun adını ve kimlere yapılacağını nereden bildiğidir.
2017 Erken Genel Seçimler
Halk Partisi (ÖVP) içerisinde bir Pazar günü yapılan ani değişiklikle Sebastian Kurz, partinin başına geçmiş ve çok geçmeden SPÖ-ÖVP koalisyonun bozarak erken seçime gidilmesinin istemiştir.
2017 Ekim ayında yapılan genel seçimlerden birinci parti olarak çıkan Kurz’un partisi, seçimleri üçüncü parti olarak tamamlayan FPÖ ile üç aylık süren müzakereler sonucunda koalisyon hükümeti kuruldu.
FPÖ ön şart olarak, Savunma Bakanlığı, Dışişleri ve İçişleri Bakanlığını istemiş ve almıştı.
2018’in yıl başında göreve başlayan ÖVP-FPÖ hükümetinin dışişleri bakanı Herbert Kickl oldu.
Anayasayı Koruma ve Terörle Mücadele Dairesi’ne Baskın
ÖVP-FPÖ Koalisyonun Ibiza skandalından sonra, Avusturya ve hatta AB gündemine oturan diğer bir konu ise, içişleri bakanlığının Anayasayı Koruma ve Terörle Mücadele Dairesi’ne (BVT) yaptığı operasyon olmuştur.
İçişleri Bakanı Herbert Kickl (FPÖ), istihbarat birimlerinin veri bankasından, aşırı sağ yapılanmalar hakkında toplanan bilgileri sildiği ve SPÖ’ye yakın olarak gördüğü istihbaratçıları emekliye ayırdığı ya da pasif görevlere atadığı suçlaması yapıldı.
Alman istihbarat birimleri başta olmak üzere, o dönem bir çok ülkenin gizli servisleri, Avusturya gizli servisleriyle bilgi alışverişini durdurma kararı almıştı.
O günlerde, Başbakan Sebastian Kurz (ÖVP) günlerce çeşitli bahanelerle basın karşısına çıkmaktan kaçınmıştı.
İlgili Haberler:
► Viyana Saldırısı | ‘’Saldırgan IŞİD Sempatizanı’’
► Viyana Saldırısı | ‘’İkinci Bir Saldırgan Yok’’
► Viyana saldırısı | 14 Kişi Cezaevinde
► Operasyonlarda 25 Milyon Euro Nakit Para Ele Geçirildi
İstihbaratta Paralel Yapılanma Suçlaması
Kesin olan şey şu ki, 2 Kasım’da Viyana şehir merkezindeki terörist saldırının ardından Kickl, Müslüman Kardeşler ve Hamas’a karşı yürütülen soruşturma hakkında bir basın toplantısında operasyonun adını açıkladı – operasyonun adı “Luxor” olarak değiştirildi.
“Herbert Kickl’in dikkatsizce sayısız polis memurunun hayatını riske attığı ve ‘Ramses’ baskını ve diğer operasyonlar hakkında gizli bilgiler yayınlayarak uzun süredir planlanan bir baskını tehlikeye attığı söyleniyor.
Bu durum Herbert Kickl’in bu bilgileri istihbarat içerisinden direk aldığı şüphelerini artırıyor.
Suçlamaların başında, FPÖ Anayasayı Koruma ve Terörle Mücadele Dairesi içerisinde oluşturduğu birimlerden aldığı bilgileri kullanıyor.
Bir diğer suçlama ise, 2018’de Kickl, her biri Viyana’nın LVT’sindeki farklı polis karakollarından beş memurdan oluşan üç grubun bir araya getirilmesini emrettiği ve bunlar, esas olarak FPÖ bakanlarının kişisel korumasını üstlendiğidir.
FPÖ, iktidar ortağı olduğu süre zarfında, kritik bakanlıkları almış ve oralarda kadrolaşmaya gitmiştir.
Bu o günlerde iddia olarak görülmüş olsa da, Ibiza skandalından sonra bir çok sızma ortaya çıkmıştır.
2018 Yer Adalet Bakanlı önü Avusturya’nın en sağ da duran ırkçı Kimlikçiler Hareketi lideri Martin Sellner, mitingde şöyle bir söz sarf etmişti ‘’Avusturya’da ’kızıl derin devlet’ var! Biz ve düşüncemize yakın olanlar bunu değiştirecekler…’’
Kim bilir, Martin Sellner’in bizim gibi düşünenler dediği FPÖ’dür…|virgül