Fransa | Çin’in Uygurlara yaptığı baskı kabul edilemez
Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron Çin’in Şincan Özerk Bölgesi’nde yaşayan Uygur ve diğer azınlık gruplara yapılan baskı ve yasaklamaların kabul edilemez olduğunu belirterek, Pekin hükümetini “en ağır biçimde” kınadığını açıkladı.
Temmuz ayında eski Cumhuriyet Yürüyüşü (LREM) partisi üyesi Aurelien Tache ile birlikte yaklaşık 30 milletvekilinin konuyla ilgili hazırladığı mektuba cevap veren Macron, Uygur bölgesindeki azınlıklara yönelik uygulamaların insan haklarına aykırı olduğunu belirterek, “Konuyla ilgili her türlü gelişmeyi Çinli yetkililerle birebir görüşüyoruz. Şincan bölgesindeki toplama kamplarında yapılan uygulamaların bir an önce sonlanması gerekiyor.” diye konuştu.
Euronews’in aktardığı habere göre, Uygur bölgesinde yaşayan kişilerin verdiği raporlar ve internet üzerinde Doğu Türkistan ile haberleri yakından takip ettiğini ifade eden Macron, “Toplu tutuklamalar, fail-i meçhul vakalar, baskıyla çalıştırma, Uygurlara ait kültür ve mirasın yok edilmesi ve toplama kampları gibi uygulamalar uluslararası insan haklarınına aykırıdır. Tüm bu uygulamaları kınıyoruz.” diye konuştu.
Fransa Cumhurbaşkanı, milletvekili Tache’ye 6 Eylül’de gönderdiği mektupta, “Sizi temin ederim ki Uygurlar konusunu sıkı bir şekilde takip ediyoruz. Paris hükümeti konuyla ilgili uluslararası düzeyde harekete geçilmesi için harekete geçecek. Çin’in kuzey doğusunda yaşananların, özellikle de Birleşmiş Milletler (BM) forumuna taşınması için çalışmalarımız devam ediyor.” diye de sözlerine ekledi.
Fransa Dışişleri Bakanı Jean-Yves Le Drian, 21 Temmuz’da yaptığı açıklamada Çin’in Sincan Uygur Özerk Bölgesi’ne uluslararası gözlemcilerin girmesine derhal izin vermesi gerektiğini söylemişti.
Sincan Uygur Özerk Bölgesi’ndeki tartışmalı kamplar
Çin’de son yıllarda Uygur Türklerinin yaşadığı Sincan Uygur Özerk Bölgesi’nde “eğitim merkezi” adı altında faaliyet gösteren kamplar ile Uygurların kimlik ve kültürlerine yönelik ihlaller, uluslararası kamuoyu tarafından eleştiriliyor.
Pekin’in “mesleki eğitim merkezleri” olarak adlandırdığı ancak uluslararası kamuoyunun “yeniden eğitim kampları” şeklinde tanımladığı yerlerde, Birleşmiş Milletler (BM) verilerine göre en az 1 milyon Uygur’un kendi rızası dışında tutulduğu tahmin ediliyor.
Pekin yönetimi, Sincan Uygur Özerk Bölgesi’nde kaç kamp bulunduğuna, bu kamplarda kaç kişinin olduğuna ve bu kamplardaki kişilerden ne kadarının sosyal hayata döndüğüne ilişkin bilgi vermiyor.
Çin’in, bölgede yaşayan Müslüman Uygurlara, Çince dil eğitimi ile mesleki ve kültürel kurslar verdiğini öne sürdüğü kampların durumu hakkında net verileri paylaşmaması, uluslararası kamuoyunda derin kaygılara yol açıyor.
BM İnsan Hakları Konseyine üye 22 ülke, Temmuz 2019’da Çin’in Sincan Uygur Özerk Bölgesi’ndeki Uygurlar ve diğer azınlıklara yönelik muamelesini eleştiren ve kitlesel gözaltıların durdurulması çağrısında bulunan mektubu imzalamıştı.
BM ve diğer uluslararası örgütler, kampların incelemeye açılması çağrılarını yinelerken, Çin şimdiye kadar kendi belirlediği birkaç kampın az sayıda yabancı diplomat ve basın mensubu tarafından kısmen görülmesine izin verdi.
Çin makamları, BM yetkililerinin doğrudan bilgi almak amacıyla bölgede serbestçe inceleme yapma talebini geri çeviriyor.
© Bild: virgül