Viyana-Favoriten Olayları Parlamentoda
Avusturya Özgürlük Partisi (FPÖ), Viyana’da yaşanan sokak olaylarını Parlamentoya taşıdı. FPÖ kanun çıkartılarak, olaylara karışanların yurtdışı edilmesini istedi. İçişleri Bakanı, olaylara karışan 220 kişinin kimliklerinin tespit edildiğini belirtti. Bakan, dernekler yasasının da gözden geçirileceğini vurguladı.
Salı günü Avusturya Parlamentosu gündeminde, Viyana-Favoriten sokak olayları ve sonuçları ele alındı.
Özgürlük Partisi (FPÖ) tarafından, ” Avusturya’daki çok kültürlü çatışmalara derhal son vermek için – Yabancılar tarafından ithal edilen şiddet yerine güvenlik’’ başlığı altında ve FPÖ’nün Kürtler ve Türkler arasındaki çatışmalar olarak nitelendirdiği Favoriten’de yaşanan olaylar, meclis gündemine getirilerek tartışıldı.
Grup başkanı Herbert Kickl (FPÖ) federal hükümeti burada sorunu çözememekle suçladı.
Buna ek olarak, hükümetin olaylarla ilgili sert açıklamalarının gerçek dışı olduğunu, bu yönlü açıklamalar halkı kandırdıklarını söyleyerek, “Gerçekte İslamcılar ile işbirliği yapıyorsunuz” suçlamasında bulundu.
Kickl, sert açıklamalar yapmak yerine, yasalar çıkartılması gerektiğini savundu.
FPÖ grup başkanı ve eski içişleri bakanı tarafından istenen yasaya göre, vatandaş olmayanların derhal sınır dışı edilmesi veya sığınma statüsünün kaybedilmesi anlamına gelmektedir.
Kickl, Türkiye Avusturya ile karşılıklı müzakere etmeye istekli olmadığı sürece “artık hiçbir Türk’e Avusturya vatandaşlığı verilmemesi” çağrısında bulundu.
FPÖ tarafından yapılan suçlamalara yanıt veren İçişleri Bakanı Nehammer (ÖVP), bu gibi ayaklanmaların Avusturya’da yeri olmadığını tekrar vurguladı.
Şiddet hızla durduruldu ve sorumlu failler hakkında yasal sürecin başladığını söyledi.
Ancak toplanma ve gösteri hakkı güvence altına alınmalı ve korunmalıdır diyerek, demokratik hak ve özgürlüklerin altını çizdi.
Failler “insanlara ve hayvanlara karşı şiddete hazırdı”
İçişleri Bakanı, olaylara karışanlar, ‘’korona maskesinin kendilerini gizleyeceğini ve kimliklerinin açığa çıkmayacağını düşünüyorlarsa, yanılıyorlar’’ diyerek 220 kimlik tespitinin yapıldığını ve mükemmel video dokümantasyonuna sahip olduklarını vurguladı.
Nehammer’e göre, ayaklanmalardaki şiddet, polise ve ayrıca polis köpeklerine karşı yapıldı.
Bakan, istihbarat birimlerince toplanan bilgilere atıfta bulunarak, Anayasayı Koruma Ofisi’nin de (istihbarat) “şiddet eylemleri açısından gördüklerimizden daha fazla olduğuna dair açık belirtileri” bulunmaktadır dedi.
İçişleri Bakanlığı, Türkiye’nin herhangi bir etkisi olup olmadığını netleştirmek için özel bir komisyon kurma emrini verdiğini söyledi.
“Dernekleri daha yakından inceleyeceklerini belirten bakan, dernekler yasası önemli bir özgürlük hakkıdır ve istismar edilmemelidir,” dedi
“Buzdağının sadece görünen kısmı”
Öte yandan, ÖVP güvenlik sözcüsü Karl Mahrer, siyasi İslam için şiddet ağlarını ve sosyal medyadaki faaliyetleri izlemek üzere bir dokümantasyon merkezi kurulması çağrısında bulundu.
Ayrıca sağcı aşırılıkçılığa ve dini güdümlü siyasi aşırıcılığa karşı bir eylem planı hazırlanmasını önerdi.
Mahrer’e göre, paralel toplumların ortaya çıkışı hakkında yıllık bir rapor da olmalıdır.
Gösterilerdeki ayaklanmalar Mahrer’e göre “buzdağının sadece görünen kısmı” ve aynı zamanda bir “tesadüf” de değildi.
Güvenlik sözcüsü, özellikle 10. Viyana Bölgesinde ikamet eden Avusturyalıların, artık kendi ülkelerinde yaşamadıkları hissine kapıldıklarını ileri sürdü. |virgül
© Bild: virgül