Almanya’da işten atmalar artıyor
Nisan ve mayıs aylarında 500 bine yakın emekçi işini kaybetti. 7,3 milyon kişi kısa çalışma kapsamında. Metalde iflaslar nedeniyle 150 bin işçi işini kaybedebilir. Patronlar ise teşviğe doymuyor.
Almanya’da kriz nedeniyle işten atmalar hızlanıyor. Nisan ve mayıs aylarında değişik branşlardan 500 bine yakın emekçi işini kaybetti. 7,3 milyon emekçi kısa çalışma uygulaması kapsamında görünüyor. İrili ufaklı birçok işletme önümüzdeki ay ve yıllarda on binlerce işçiyi işten çıkarmayı planlıyorlar. Sadece metal işkolunda iflaslar nedeniyle 150 bin işçinin atılması bekleniyor.
Evrensel’in haberine göre, IG Metall, ekonomik kriz nedeniyle yüz binlerce işyerinin tehlikede olduğunu açıkladı. Sendikanın Genel Başkanı Jörg Hofmann, WAZ gazetesine verdiği bir demeçte, “Sadece sizim branşımızda sadece iflaslar nedeniyle 150 bin işyeri tehdit altında. Eğer konjonktürel önlemler alınmazsa bu tehdit olmaktan çıkarak gerçeğe dönüşecek” dedi.
Nisan ve mayıs ayları için açıklanan işsizlik rakamlarına bakıldığında IG Metall’in “olabilir” dediği şeyin gerçekleştiği görülüyor. Nisan ayında 308 bin, mayıs ayında ise 170 bin işçi atılmıştı. Aynı süre zarfından Hartz IV yardımı alanların sayısı da 300 bin artarak 6 milyona yaklaştı.
Diğer yandan kısa çalışmada olanların sayısı ise 7,3 milyona çıkmıştı. Kısa çalışmaya çıkanların sayısının önümüzdeki aylarda artması bekleniyor. IG Metall tarafından yapılan bir açıklamada, “İşkolumuzdaki işletmelerin yüzde 20’si haziran ayında kısa çalışmaya daha yeni başladılar” denilmişti.
BELİRSİZLİKLER SÜRÜYOR
23 Haziran günü “Ekonomi Bilgeleri” tarafından yapılan açıklamada, 2020 genelinde ekonomik daralmanın yüzde 6,5 dolayında olacağı bildirildi. “Almanya tarihindeki en büyük çöküş” olarak tanımlanan ekonomik daralmanın yılın sonuna doğru yerini yeniden bir canlanma dönemine bırakacağı da ileri sürüldü. Ancak bu görüş tüm iktisatçılar tarafından paylaşılmıyor.
Özellikle koronavirüs salgınında ikinci bir dalganın yaşanıp yaşanmayacağı belirleyici olacağına dikkat çekilirken, tüm bu gelişmelerin uluslararası alanda hangi yöne gideceğinin de önemli olacağı vurgulanıyor.
Federal Merkez Bankası yüzde 7,1 daralama beklerken Berlin’deki Alman Ekonomi Enstitüsü (DIW) 2020 yılı için yüzde 9,4 daralma bekliyor. Alman Sanayi ve Ticaret Odaları (DIHK) ise mayıs ayında yüzde 10 daralma beklediğini açıklamıştı.
Özellikle Almanya gibi sanayisi ihracat ağırlıklı olan bir ülkenin dış bağımlılığının yüksek olduğuna da vurgu yapan iktisatçılar, “Almanya’daki üretimini yeniden kriz öncesi döneme erişmesi için diğer ülkelerdeki (ABD, Çin, Fransa, İtalya, İspanya) gelişmenin benzeri bir hızla kriz öncesi döneme gelmiş olması gerekiyor” görüşünü savunuyorlar.
KISA ÇALIŞMANIN SINIRI VAR…
Otomobil piyasası uzmanlarından Ferdinand Dudenhöfer, otomobil piyasasında çok dramatik dönemin yaşanacağını söyledi. “Şimdiye kadar ortayı çıkan veriler ne durumda olunduğunu gösteriyor. Çin ve ABD’de üretim yüzde 25, Avrupa’da yüzde 40 geriledi. Piyasa uzmanları daha ilk yarı rakamları açıklanmadan 2020 yılında küresel üretimin 70 milyonun altına düşeceğini söylüyorlar. Buda yüzde 20 gerileme anlamına geliyor” dedi.
Tüm ülkelerde yüzde 30 ila 40 arası fazla üretim kapasitesi olduğunu söyleyen Dudenhöfer, “Şimdi bütün şirketler en kısa zamanda bu yükten kurtulmak istiyorlar. Almanya’da kısa çalışma uygulamasıyla işten atmalar yaşanmadı, ama hiçbir şirket ebediyen kısa çalışmayla idare edemez. Yapısal değişiklikler, teknolojik dönüşüm yapılacaksa işten çıkarmalar kaçınılmaz olacaktır” dedi. Dudenhöfer, Alman otomotiv sektöründe 100 bin işçinin işten çıkarılmasını beklediğini de sözlerine ekledi.
HİZMET İŞKOLUNDA İŞTEN ATMALAR
Sanayide işten atma planları yapılıp ve hayata geçirilmeye başlanırken hizmet işkolunda da kitlesel işten atmalar gündemde. Lufthansa ve TUİ 30 bin civarında emekçiyi işten çıkaracaklarını ilan ettiler. Kaufhof-Karstadt, Real gibi perakende satış şirketleri onlarca mağazayı kapatıp binlerce çalışana kapıyı gösteriyorlar. Alman Demiryolları 10 bin personeline yol göstermeye hazırlanırken tekelin şefleri, “Yolun sonu bu mudur bilmiyoruz” demeyi ihmal etmiyor.
Deutsche Bank ve Commerzbank gibi Almanya’nın en büyük özel bankaları daha önce hazırladıkları işten çıkarma planlarını bu süreçte elde geçirdiler ve rakamları neredeyse 30 bine çıkardılar. Fakat tüm bunlar bugün yapılan planlar. Eğer ekonomik canlanma beklenildiği gibi 2021 yılında başlamazsa bütün bu veriler yeniden revize edilecek. Sanayi üretimi gerçekleşmediği, diğer işkollarının pay alabileceği artı değer sağlanmadığında işten atmalar katlanarak artacak.
PATRONLAR PAKETİ BEĞENMEDİ
Hükümetin 130 milyarlık yardım paketi ilan edilmesinden bir gün sonra Alman Otomobil Üreticileri Birliği VDA, tüm otomobil tekellerinin şefleriyle bir telekonferans düzenledi. Der Spiegel dergisinde çıkan bir habere göre VDA Başkanı Hildegard Müller, paketin ayrıntılarını hakkında bilgi verirken tekel şeflerinin rahatsızlıklarını dile getirdiler.
Tekel şeflerinin otomobil endüstrisi için daha özel tedbirler beklediklerini ama bunların gerçeklemediğini belirtilen haberde, VW Şefi Herbert Diess’in şu sözlerine yer veriliyor: “Özel teşvik programı yoksa o zaman bizde gelecekteki tasarruf önlemlerimizde hükümeti dikkate almamız gerekmiyor.”
Oysa 130 milyar hacmindeki paket incelendiğinde yaklaşık 50 milyarı değişik kanallardan otomobil sanayisine yönlendirildiği görülmekte. Ama tekel yönetimlerine bu da yetmiyor. Talep ettiklerini elde edinceye kadar sadece tehdit değil, kitlesel işten atmalarla da hükümete şantaj yapacaklar.