Bu Hesabın Arkasında Adminden Daha Fazlası Var!
Gazeteci adminlik yapabilir. Bunu yapmaya her şeyden önce genel kütür birikimi yetmektedir. Peki admin ve internet fenomeni gazetecilik yapabilir mi?
Adem Hüyük
Her geçen gün yeni bir haber sayfasının kullanıma sunulduğu, takipçilerin hem nicelik hem de nitelik olarak sürekli değiştiği, bilgilerin sürekli güncellenmek zorunda olduğu bir alana yorumda bulunmak çok ta kolay olmasa gerek.
Sadece Viyana’da, Türkçe konuşan her 800 kişiye bir sosyal medya haber paylaşım sayfası düşmekte.
Çocukları ve sosyal medya ile barışık olmayan daha yaşlı nesli çıkartırsak, bu rakam her 500 Türkçe konuşana, bir Türkçe sosyal medya paylaşım haber sayfası düşmekte.
Bu sayfaların sadece birkaç tanesi bugüne kadar, bir gazeteci gibi özel haber yapabilmiştir.
Hal böyle olunca, müthiş bir bilgi kirliliği ve medya kirliliği kedisini gösteriyor.
İnternetteki bilgi kirliliği ne sadece bizim, ne de sadece bu zamanın sorunu.
Tüm zamanlarda dünyanın her yerinde bu kirliliğe karşı amansız bir mücadele yürütülmekte.
Ülkede Türkçe haberciliğin merkezi olan Viyana’da, gazeteci sayısı ise, iki elin parmakları kadar.
Gazeteci sayısının az olması, sosyal medya haber paylaşım sayfalarını yöneten adminlerin ve internet fenomenlerinin gazeteci olarak tanımlanmasına neden olmaktadır.
Okuyucunun Güveni Yok
Avusturya’da Türkçe haber okuyanların güvenini kazanmak o kadar kolay değil.
Yaptığımız her haberin, Avusturya medyasında Almanca karşılığı yok ise, okuyucuyu habere inandırmamız oldukça güç.
Çünkü onlara göre, Türkçe haber yapan gazeteciler, kendi iradeleriyle bir haberi yayınlayamaz veya araştıramaz.
Sadece çeviri haber yapabilir (…)
Bunun bir örneğini, Salzburg mülteci kampı ile ilgili yaptığımız bir haberde, bizden kaynak isteyen okuyucumuzla yaşadık.
Biz kaynak olarak, kamptan arandığımızı ve fotoğrafları sunmamıza rağmen, (oysaki böyle bir mecburiyetimiz olmadığı halde) yine de ikna olmamış, bir gün sonra Die Presse gazetesinde çıkan aynı haberi gösterdiğimizde ikna olmuştu.
Oysa, Avusturya gazetesi haberi bizden almıştı.
Bir avuç gazeteciye olan güvensizliğin altında yatan ise, adminler ve fenomenler ordusunun, gazeteciyim diyerek kopya haber paylaşmalarından kaynaklanmaktadır.
Hiçbir etik kural tanımayan, sadece tıklanma ve reklam geliri üzerine kurulan bu ağ içerisinden, toplumun kendi dilinde tarafsız haber alma özgürlüğünü savunmak oldukça zor.
Daha bu gün, İstanbul-Viyana seferini yapan uçakta hayatını kaybeden bir yurttaşımızın, hastanede çekilmiş bir fotoğrafını ve adı – soyadını gizleme ihtiyacı duyulmadan yayınlaması, gazeteciliğin etik kurallarından çok, insan olmanın verdiği değerler çerçevesinde bile kabul edilemeyecek bir davranıştır.
Hayatını kaybedenin yakınlarının gözüyle olayları göremeyen, her kimse gazeteci olamaz.
Avusturya’da gazetecilik eğitimi alanlar bilir. Yayınladığınız trajik haberlerin fotoğraflarını yayınlamadan önce, o fotoğraftaki kişinin kendi ailenizden birisi olarak düşünün ve ona göre yayınlayın denir.
(Ailesi istese bile yayınlanmaz)
Ve yine aynı eğitimde, gazetecinin siyasetçi, diplomat, iş insanı gibi sıfatlar taşıyan kişilerle fotoğraf çektirmekten kaçınmalıdır der.
Admin ve fenomenleri, gazetecilerden ayıran bir diğer özellik ise, eleştirel haber yapmaktır.
Yüzlerce haber sayfalarında, kendilerine ait bir tane eleştirel yazı bulunmamaktadır.
Bunun en bariz bir örneğini geçtiğimiz günlerde yaşadık.
Türk Hava Yolları’nın, Viyana- İstanbul seferini yapan uçağın, 16 kişilik cenaze yakınını alarak, cenazeyi havalimanında unutması haberini yaptığımız esnada, haberi birkaç haberciye de söyleyerek, bu haberi siz de yapın dedik.
Objektif gazetesiyle birlikte hazırladığımız haberi paylaşmak istediğimiz gazeteci arkadaşlar, haberi yayınlamaktan, tabir yerinde ise resmen korkmuşlardır.
Kamu hizmeti verdiklerini iddia eden admin ve fenomenler, çeşitli gazetecilerin yapmış olduğu haberleri bekleyerek, haber başlıklarını biraz değiştirerek, haber yapıyor, haber içeriğinden koptuğu için, kamu hizmeti dedikleri şey, bilgi kirliliğine dönüyor.
Günlerce araştırma sonucunda yazılan analiz ve yorum haberlerimiz bir çırpıda cımbızlanarak, yeni haber konularına malzeme yapılıyor.
Sadece bu yazıyı yazabilmek için bile, çeşitli fakültelerin medya üzerine yayınladığı makaleleri okuyup, admin ve fenomen ile gazetecilerin arasındaki farkı size doğru olarak aktarmaya çalışıyoruz.
Geniş içerikli haber yapmak, okuyucuya uzak olduğunu düşündüğümüz kelimeleri daha anlaşılır kılmak için, her köşe yazımız ve analiz haberlerimizde kaynak göstererek, doğru haber yapmaya çalışıyoruz.
Ve bunu bu şekil yapan diğer arkadaşlarımızın da olduğunu biliyor, tatlı bir rekabete giriyoruz.
Bu rekabet bizi daha da eğitiyor ve güçlendiriyor.
Admin ve fenomen her dönemin ve herkesin insanı olabilir.
Resmi kurumlarla arasına mesafe koymaya bilir.
Onları çeşitli menfaatler çerçevesinde, hak etmedikleri derecede büyütebilirler.
Bu çok doğaldır.
Ama admin ve fenomen olduklarını kabul ettikleri sürece.
Zira bunu kabul ettiklerinde onlara yandaş bile denmez.
Bireysel kurtuluşu bu yolla bulmaya çalışan sıradan birisidir.
Öte yandan, her gazetecinin bir siyasi görüşü kuşkusuz olacaktır.
Olmalıdır da. Ama yaptığı haber bağımsız değilse, yanlışı gördüğü halde, onu aklamaya çalışıyorsa, bu da yandaşlık olur.
Çünkü gazeteci, her haberi yapmak zorunda değildir.
Ortada ispatlı videolu bir yanlış var ise, buna rağmen bu yanlışı kelime oyunlarıyla doğrultmaya çalışıyorsa, bir sayfada adminlik yapması daha onurlu bir iş olacaktır.
Avusturya’da gerçek anlamda Türkçe haber yapmaya çalışan gazeteci arkadaşlarımız var.
Belki onlarla aynı yöne bakmıyoruz.
Ama aynı yerde duruyoruz.
Aynı yerde durup, farklı yönlere baktığımız gazeteci arkadaşlarımızın emeklerine en iyi siz okuyucular sahip çıkabilirsiniz.
Unutmayın onlar sizin gözünüz.
Onlar göremezse, sizlerde göremezsiniz…|virgül
© Bild: virgül