Yorum | ‘’Kimin Ne Olduğuna Kim Karar Veriyor?’’
Müslüman işçiler hayat tarzlarıyla, Avusturyalı orta sınıf ve alt tabakaya rahatça hedef göstermeye, argüman çıkartmaya, art niyetli yaklaşıldığı sürece çok müsait. Yüz yıl önce ki Viyana Belediye Balkanı şöyle diyor: Kimin Yahudi olduğuna ben karar veririm!, Peki bizim ne olduğumuza kim karar veriyor?
Adem Hüyük
Geçtiğimiz günlerde, ABD’de yaşanan siyahi insanlara karşı polisin ırkçı tutumu ve bir kişini hayatını kaybetmesi sonucu, Avrupa’nın çeşitli ülkelerinde yapılan ırkçılık karşıtı gösterilerde, köle tüccarlarının heykellerine, isimlerinin verildiği park ve sokaklara karşı büyük bir öfke vardı.
Bütün bu yaşananlar Avusturya’da da yankı bulmuş ve üç gün içerisinde yaklaşık 80 bin kişi ülkenin çeşitli kentlerinde sokaklara çıkmıştır.
Başkent Viyana’da yapılan ırkçı karşıtı gösterilerde, zamam zaman ırkçılığa karşı oluşan öfkeden nasibini alan bir heykel var.
Bu heykel, tarihte Viyana Belediye Başkanlığı yapmış Karl Lueger’e aittir.
Heykele bu gün kırmızı boyalı bir saldırı düzenlendi.
Avusturyalı sol örgütleri tarafından yapıldığı düşünülen boyalı saldırı ilk değil.
Peki neden Karl Lueger heykeline, özellikle ırkçı karşıtı gösterilerden sonra saldırı düzenleniyor ve heykelin kaldırılması isteniyor?
Yıllar Önce
‘’Viyana’da, kentin bir futbol takımı ile o sıralarda “birlikte imparatorluk” oldukları Macaristan’ın bir takımı maç yapıyordu.
Viyana kentine 1897’de Yahudi karşıtı bir söylemle belediye başkanı seçilen Dr. Karl Lueger maç sırasında Viyanalıları alkışlayınca, etrafındakiler ona, alkışladığı takımın bir Yahudi takımı olduğunu hatırlattılar.
Karl Lueger, istifini bozmayarak şu yanıtı verdi: “Hiç önemi yok, kimin Yahudi olduğuna ben karar veririm!”
Yukarıda belirttiğim gibi, Karl Lueger Viyanalı zengin Yahudilerden partisi için bağış alırken de, kimin düşman, kimin dost ve hatta kimin Yahudi olup olmayacağına ben karar veririm diyordu.
Lideri olduğu Hristiyan Sosyal Partisi’nin halkçı ve Anti-semitik siyaseti, bazen Hitler’in Nazizm’i için bir model olarak görülüyordu.
Bugün FPÖ’nün Müslümanlara saldırarak popülerlik kazanmak istemesinin ardında, izinden gittiği Karl Lueger yatmaktadır.
Karl Lueger , Yahudi Sorununu yükselterek ona büyük popülerlik kazandırdığını keşfeden siyasilerin başında gelmektedir.
Bu yeni sağcıların hedefinde artık Yahudiler yok.
Yeni hedef genelde göçmen işçiler, özelde ise Müslüman işçiler.
Çünkü Müslüman işçiler hayat tarzlarıyla, Avusturyalı orta sınıf ve alt tabakaya rahatça hedef göstermeye, argüman çıkartmaya, art niyetli yaklaşıldığı sürece çok müsait.
Karl Lueger’in, kimin Yahudi olduğuna kendi karar vermesi, daha sonraları faşistlerin ve neo-faşistlerin de devralacağı bir ‘sosyal mühendislik’ formülü olarak günümüze, FPÖ’ye kadar gelmiştir.
Kimin entegre olduğuna veya olmadığına artık sağcı ÖVP ve FPÖ karar verir olmuştur.
Dünyanın birçok ülkesinde, birçok lider bu mirası kullanarak, kimin milli, kimin gayri milli veya kimin vatan haini olduğuna, içinde bulundukları koşullarla değerlendirip karar veriyor ve yok etmenin veya onlar üzerinden popülerlik kazanmanın peşindedir.
Avusturya Başbakanı Sebastian Kurz’un ‘’Avusturya değerleri’’ söylemini somut olarak açıklayamamasının ardında yatanda, Karl Lueger gibi, kimin ne olduğuna dönemin koşullarına göre karar vermek yatmaktadır.
Evet, aşırı sağ ve merkez sağ için dün, Yahudiler vardı.
Bugün ise biz gözmen işçiler…|virgül