Yolsuzluktan yargılanan eski başbakan kitap yazdı | “Haydi siyaset konuşalım”

Adem Hüyük 

2017 SPÖ – ÖVP koalisyonuyla yönetilen Avusturya’da bir pazar günü ülkenin koalisyon ortağı ve en büyük merkez sağ partisi ÖVP’nin genel başkan değişikliğine gidildiği basında, basının bile önceden öngöremediği bir şekilde yayınlandı… 

Dönemin Dışişleri Bakanı Sebastian Kurz, Avusturya Halk Partisi [ÖVP] liderliğine seçilmişti… 

Ancak, bunun birinci ve ikinci cumhuriyet döneminde sola karşı tek güç olan ve ülkeyi devamlı SPÖ ile kurulan koalisyonlarla yöneten Halk Partisi [ÖVP] iç gerçekliğini ciddiyeti bağlamında anlamak, ülkede şok etkisi yarattı. 

Ancak ÖVP genel başkanı, yerini Sebastian Kurz’a bıraktığını kamuoyu önünde açıklamış ve Kurs, ileride ortaya çıkacak olan genel başkan olma yolundaki yolsuzluklarında başarılı olmuştu… 

2017 yılında ÖVP genel başkanı olan Kurz, Christian Kern başbakanlığındaki SPÖ – ÖVP  hükümeti yıkarak, erken genel seçimlerine gidilmesini sağladı… 

2017 erken genel seçimlerinde en büyük rakibi SPÖ karşısında zafer kazanan Kurz’un ÖVP’si aşırış sağ FPÖ ile koalisyon hükümeti kurdu… 

1933 Avusturya faşizminin modern bir versiyonunu sergileyen ÖVP-FPÖ hükümeti, kendi içerisinde savaşa girmiş, FPÖ’nün Anayasayı Koruma ve Terörle Mücadele Federal Dairesi’ne, dönemin FPÖ’lü içişleri bakanı, şimdilerde FPÖ genel başkanı Herbert Kickl’in operasyonu ile sarsılmış, AB istihbarat servisleri tarafından, Avusturya istihbarat servisleri güvenilirlikten çıkartılma noktasına gelmiştir. İddialara göre, Kickl, istihbarat arşivlerinden aşırı sağ ve Nazi örgütlenmelerinin yeni yüzü, “Kimlikçiler Hareketi” militanlarının dosyalarını yok etmeye çalışmıştır… 

Avrupa basınında skandal olarak manşetlerde yer bulan bu durum, Başbakan Sebastian Kurz tarafından görmezden gelindi… 

Dönemin FPÖ parti başkanı ve başbakan yardımcısı Heinz-Christian Strache’nin, Ibisa skandalıyla yıkılan ÖVP-FPÖ koalisyon hükümeti, yapılan 2018 seçimlerinde ÖVP-Yeşiller hükümetiyle devam etti….

Ancak Ibiza skandalı o kadar derin ilişkiler barındırıyordu ki, ÖVP’li siyasetçilerin farklı biçimlerde yolsuzluklara bulaştığını da aslında birazda tesadüfen ortaya çıkardı… 

Avusturyalı savcıların yaptığı soruşturmalar sonucunda, dönemin Avusturya Başbakanı Sebastian Kurz’un, ÖVP genel başkan olmadan önce, olmak için, vergi mükelleflerinin parasını, çeşitli gazetelere reklam ve anket yaptırmak süratiyle kullandığı tespit edildi… 

İlerleyen zamanlarda Kurz, baskılara dayanamamak başbakanlıktan istifa etmiş ve ertesi gün siyaseti bıraktığını ilan etmiştir… 

Kurz kitap yazdı

“Siyaset hakkında konuşalım” isimli kitap 237 sayfa…

Sebastian Kurz kitabında, ÖVP içindeki yükselişini, dış politika temaslarını, FPÖ ve Yeşiller ile olan iki koalisyonu ve ayrıca İbiza skandalı ve ÖVP’li siyasetçileri mahkum eden kısa mesaj, çıkar ilişkileri işlediği belirtilmekte. 

O dönem dışişleri bakanı olan Kurz’un, “serin bir Ocak 2017 sabahı” düzenli kahvaltı toplantılarından birinde ÖVP başkanlığını devralma konusundaki son şüphelerini ortadan kaldıran kişinin Lauda olduğunu anlatıyor. Kurz, o zamanlar o kadar ikna olmadığını, aksine dışarıdan itildiğini söylüyor: “Ben daha karar vermeden başkan olmam neredeyse kesindi diyor.”

Sebastian Kurz, ÖVP genel başkanı olduğunda mevcut SPÖ-ÖVP hükümeti ekseninde ve de koalisyonun büyük ortağı SPÖ lideri ve başbakan Christian Kern ile hükümet devamlılığı ve de bunun doğal sonucu olan başbakan yardımcılığını “hayal etmediğini” belirtti. Bu yüzden ÖVP genel başkanı olduktan hemen sonra erken genel seçim istediğine kitapta yer verdi… 

Eski Şansölye Kurz, “Heinz-Christian Strache ve FPÖ hükümet ekibi hakkında kötü bir şey söylemeyeceğim” dedi. Belli bir süre boyunca “birlikte iyi çalıştık… “Bu süre içinde bu hükümet sayesinde elde edilenlerle gurur duyuyorum dedi…” 

Yeşiller ve Kurz’un sonu

Eski başbakan, Yeşiller Partisi ile kurduğu koalisyon hükümetine de değinerek, daha sonrasında yolsuzlukla sorumlu savcılık tarafında 6 Ekim’de başbakanlığa ve ÖVP genel merkezine yapılan operasyonlara da değiniyor… 

Kurz, Yeşiller Partisi genel başkanını suçlayarak, “Bu soruşturmalar Yeşiller için taktik bir fırsat anlamına geliyordu ve Werner Kogler bu fırsattan yararlandı.” Dedi… 

Eski başbakan Kurz, Avrupa merkez sağın süper çocuğuyken, birden bire siyaseti bırakmak zorunda kaldı… Avusturya savcıları, Kurz’un yolsuzluk yaptığını ileri sürerek soruşturma başlatmış, bu soruşturmaların kapsamından dolayı, Kurz’un başbakan olarak görevine devam etmesinin olanaksız olduğuna, kapalı kapılar arkasında karar verilmiştir…

Bir zamanların en genç başbakanı, yazdığı kitapla kendisine yapılan yolsuzluk suçlamalarını aklamaya çalışıyor… | © DerVirgü