Avusturya | ‘’Bir Türk çocuğu sınıfta kendisini nasıl hisseder?’’
Avusturya’nın Graz kenti ilk okullarında, kentin tarihi ile ilgi bir ders, Avusturya’da yaşayan Türkiye göçmenlerinin dolayısıyla, T.C. Viyana Büyükelçiliği’nin gündemine girdi. Graz kentinde, 15. Yüzyılda yaşananları ifade şekli tepkilere neden oldu.
Adem Hüyük
Graz kent tarihi işlenirken, kentin başından gecen büyük felaketler arasında gösterilen Türkler, Osmanlı İmparatorluğunun Viyana Kuşatması esnasında, Viyana güzergâhında olan kenti almasından ve yaşananlardan bahsetmekte.
İlkokulda işlenen derste, şehrin üç defa istilaya uğradığı, bunların “Çekirge istilası, Türk istilası ve Veba’’ olduğu yazılmasına tepkiler geldi.
T.C. Viyana Büyükelçiliği’nin resmi Facebook sayfasından yapılan açıklamada, ‘’Graz’da bir ilkokulda öğrencilere, milletimize ve tarihimize ilişkin çirkin ve yakışıksız ifadeler içeren ve yabancı düşmanlığını körükleyen bir ders notunun dağıtılması olayıyla ilgili olarak, çocukları söz konusu okulda eğitim gören vatandaşlarımızla görüşülmüştür.
Graz Katedralinin dış duvarındaki fresklere atıfta bulunulan bahse konu okuma parçasında milletimize ve tarihimize karşı kabul edilemeyecek ifadelere yer verildiği teyit edilmiştir.
Konu hakkında Büyükelçiliğimizce Avusturya makamları nezdinde gerekli girişimlerde bulunulmaktadır.’’ dendi.
Peki Tarih Kitaplarında Olay Nasıl Geçiyor?
Graz ilk okullarında verilen tarih derslerinde, ‘’15. yüzyılın ikinci yarısı, her düzeyde Steiermark’a ağır yükler getirdi ve halk sefalet içindeydi’’ olarak geçmektedir.
Bunlar, 1459 baharında hava sıcaklığının aşırı derecede düşmesi ve hatta sarmaşıkların donması ve mahsulün ziyan olması, kentte ekonomik bir bunalım yaşanmasına neden olmuştur denmekte.
Ders kitaplarında, 1480’de 16.000 kişilik bir Osmanlı ordusunun Steiermark’ı işgal ettiğine yer verilirken, kadınların ve yaşlıların öldürüldüğü, erkeklerin ve erkek çocuklarının ise esir alındığı söylenmekte.
Ayrıca, Rosenberg’den Mariatrost, St. Peter ve Harmsdorf’a kadar olan Malikaneleri ve çiftlikleri yaktılar denmekte.
1480’de çekirgeler Styria’yı işgal etti ve kökler dahil tüm hasadı hızla yok ettiği bilgisi de, Graz tarihinde üç salgın başlıklı ders konusunda yer almakta.
Aslında aynı yüz yıl içerisinde bölgede çok sayıda doğal afet yaşanmış, Mur nehri defalarca taşarak çevresindeki mahsulün yüzde 80’nin ziyan olmasına neden olmuştur.
Veba Salgını: O dönem bütün Avrupa’yı etkisi altına alan Veba hastalığı ortaya çıktığında gerek Graz’da ve gerek Avrupa’daki ilk tepki “Tanrı’nın insanları cezalandırdığı” şeklindeydi.
Kilise, Osmanlı kuşatmalarını da bu statüde değerlendirerek, inançlı Hristiyanları, Osmanlıya karşı savaşmanın bir ibadet olarak görmesini istemiştir.
Tarih Graz’da Yıllarca Böyle Anlatılıyor
Araştırmalarımıza göre, okullarda Graz tarihi anlatılırken, özellikle Osmanlı dönemine dair söylemlerde, ‘üslup’ öteden beri tartışıla gelen bir durum olduğu görülmekte.
Graz Öğretmenler Birliği İnternet Sitesinde bulduğumuz 2007 tarihli bir öğrenci velisinin mesajı, konunun daha öncede, üslup tartışması ekseninde yapıldığını ortaya koyuyor.
Öğrenci annesi yazdığı mesajda, ‘’Ben öğretmen değilim, bu metni kullanarak Graz’ı yeni öğrenen bir ilkokul öğrencisinin annesiyim.
Arkadaşlarımdan aynı metinlerin okullarında kullanıldığını bildiğim için size yazmaya karar verdim.’’ diyerek başlıyor.
Öğretmenlere gönderilen mesajda şunlar yer almakta;
‘’Graz Katedrali kırsal veba resmini konu alıyor, bir metin yazıyorsunuz ve Graz’ın üç veba-sını gösteriyor: çekirgeler, veba ve Türkler diyorsunuz…
İlk olarak, tarihsel boyut gizleniyor (Türkler o anda tehdit ve bugün değil!)
İkincisi, doğru bir şekilde “Osmanlılar” olarak formüle edilmelidir.
(Bu da bugünün Türkiye’sinden ne kadar farklı olduğunu gösterecektir.)
Üçüncüsü, çekirgelerin ve Türklerin numaralandırılmasını bir cümle içerisinde saçma ve ayrımcı buluyorum.
Bir Türk çocuğu sınıfta kendisini nasıl hissediyor?
Bunun dışında, 8 yaşındakilerin öğrenmesi gereken başka şeyler de olduğunu düşünüyorum.
Bu kadar çatışma yüklü olmayan.
Önyargıları tekrar tekrar küçük çocukların karşısına getirmek çok tehlikeli olacaktır.
Umarım yorumum ilgili boşlukları gözden geçirmenizi sağlar.’’
Avusturyalı bir annenin 2007 yılında öğretmelere yazdığı bu mektupta görüldüğü gibi, bir resimden yola çıkarak tarih anlatımı, yan yana oturan iki ayrı milletten çocukları birbirlerine daha sekiz yaşındayken düşman edebilmekte.
O nedenle, tarih anlatılırken üslup, her şeyden önce tarihe saygıdır. |virgül