Refah Devletinden, Refahsızlığa

Avusturya refah ve sosyal devlet oluşumunda öncülük yapmasıyla bilinir. 1887 tarihinde, işçiler için kaza sigortası olan ülke, bugün ne durumda?

Refah Devletinden, Refahsızlığa

Adem Çetin  

Almanya ve Avusturya refah devletinin oluşumunda iki öncü ülke olarak kabul edilmektedir. 

Her iki ülkede de, refah devletinin kurulmasında işçiler önemli rol oynamışlardır.

Avusturya’da sanayileşme sürecinde işçiler örgütlenmiş, 1800’de işçilerin kendi aralarında yaptıkları ilk fon, 1803 yılında ilk işçi sendikası (Arbeiter-Unterstützungsvereins) kurulmuştur.  

Avusturya monarşisi, işçi sınıfının bu reformlarına karşın, cephe almadıkları gibi, destek de sunmuşlardır.

Bunun nedeni, ülkede sanayinin gelişmesinden dolayı türeyen yeni zenginlere (Burjuvazi) karşı, monarşi işçi sınıfını yedeğine almak istemesidir.  

Avusturya monarşisi son zamanlarına yaklaştığı 1887 tarihinde, işçiler için kaza sigortası, 1889’da maden işçileri için kaza ve hastalık sigortası, 1906’da özel sektörde çalışanlar için emeklilik sigortası yasaları çıkartılmıştır.

Bütün bu yasaların çıkartılması, işçi sınıfının örgütlenmesi ve sendikasını kurması, monarşi ile yeni palazlanan burjuvazinin işçi sınıfını yanına çekme politikalarının sonucunda gerçekleşmiştir.  

Avusturya-Macaristan İmparatorluğu dağılmış, 1918 yılında, sonradan 1. Cumhuriyet diye adlandırılacak olan, Avusturya Cumhuriyeti ilan edilmiştir.  

Cumhuriyetin ilk yılarında en büyük örgütlü güç olarak tanımlanan işçiler, 1919 yılında sağlık fonlarının birleştirilmesi kanunu, 1920 yılında memurların sağlık sigortası kanunu, 1926 yılında tarım işçileri sigortası kanunu, 1926 yılında sağlık sigortası teşkilat kanunu, 1927 işçi sigortası kanununu kabul ettirdiler.  

Refah devleti öncülüğü ile bilinen Avusturya, 1990’lardan sonra Neoliberalizm tarafından aşındırıldı.  

Artan bütçe açıkları, 1994 yılında vergi reformu yapılarak kapatılmaya çalışıldı. Avrupa Birliği’ne girebilmenin koşullarının yerine getirilmesi de, refah devletin sosyal yanından bir şeyler götürdü.  

Avusturya sosyal güvenlik harcamalarının azaltılması, ülkede tartışılmaktan çıkmış-bir sorun haline gelmişti. Tam da bu noktada işçiler tekrar sokaklara indi.  

Ülkenin büyük fabrikaları, iş gücünün daha ucuz olduğu komşu ülkelere taşınıyor ve bunu küçülme olarak yansıtıyorlardı.  

Yüzde 51 hisse ile kamu malı olan fabrikaların, hisseleri özel şirketlere satılıyor, yüzde 51 hisseyi elinde tutan özel sektör yönetimi ele geçirip, işçi maaşı ve sosyal haklarında budamaya gidiyordu.  

Avusturya 1990’ların ikinci yarısında, işçilerin parlamentoya yürümesine şahit olacaktı.  

‘’Tasarruf Paketlerine Hayır’’ yürüyüşleri, ülkede unutulan protestoları tekrardan hatırlatmış, devamında, 2000’li yıllarda ‘’Yine Perşembe’’ yürüyüşleri başlatılmıştır.  

Değişik zamanalar da meydana gelen, Yugoslavya, Suriye iç savaşlarıyla, aşırı sağın diyalektiği, ülkede yaşayan göçmen işçileri etkilediği gibi, yerli işçilerinde var olan hakları, çeşitli nedenler ileri sürülerek, geri alınmıştır.  

Artık Avusturya refah devletler arasında ilk sıralarda yer almamakta, sekiz milyonluk ülkede 400 bin işsiz bulunmakta. |virgül 

devam edecek…

© Bild:virgül

Yayınlama: 24.02.2020
A+
A-
Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.