Yorum: Viyana Kadın Grupları (1)
Viyana merkezli Facebook kadın gruplarında yaklaşık 50 bin üye kayıtlı. Ortalama bir kadın üç gruba üye. Bu yazıda, gruplar, nitel değerlendirme ile incelendiği, tanımlayıcı bir çalışmadır. Bir araya gelen kadınların birbirlerine nasıl etki yaptıklarını: olumlu-olumsuz gözlemlemeye çalıştık.
Yağmur Avcı / Adem Çetin
Yazı işleri benden, Viyana merkezli Facebook kadın gruplarını takip edip, neler yaptıklarını-neler yapmadıklarını, ortak noktalarını, kurucularının vasıflarını içeren bir analiz yazısı istedi.
Böyle bir araştırmanın nedenlerinden birisi, sosyal medya artık, kedinizin fotoğrafı, yılbaşı kutlamasının en neşeli anı veya beğendiğiniz yazıyı paylaşma ortamı olmanın ötesinde para da kazanabileceğiniz bir olanaklar dünyası haline gelmesidir.
Bir diğer neden ise, Facebook kadın grupları önemli sayılacak derecede ve bir o kadar da tehlikeli bir bilgi akışının yaşandığı ortamlar haline gelmesidir.
Teşhir, linç, övgü, duygusal patlamalar, dram, komedi ve trajikomik davranışlar: kısa süreler içerisinde yaşanabiliyor ve bir önceki konudan bağımsız, bilgi akışı inanılmaz bir şekilde devam ediyor.
İki ay süre ile kadın gruplarında yapılan paylaşımların, nitel değerlendirme ile incelendiği tanımlayıcı bir çalışma ortaya çıkartmak, bir araya gelen kadınların birbirlerine nasıl etki yaptıklarını: olumlu-olumsuz gözlemlemeye çalıştık.
Gruplarda yapılan paylaşımlarda, en fazla ele alınan konular zayıflama / sağlıklı beslenme ve estetik sorunlardır.
Daha ender olarak kadınların üreme sağlığı sorunları (doğum, menopoz vb), aldatılma, alışveriş, indirim, eğlence ve bir anlam veremediğimiz, haddinden fazla yöneticilere övgüler yapılmasıdır.
Aslında gazete olarak aradığımız yanıt, ‘’Toplumsal cinsiyet eşitsizliğinin derin olduğu Türkiye göçmenlerinde, söz konusu gruplar, mevcut toplumsal cinsiyet rollerini yeniden şekillendirebiliyor mu? Yoksa bu eşitsizliği daha da derinleştiriyor mu?’’
Toplumsal cinsiyet rolleri, toplumun kültürel ve dinsel geleneklerinden köken alan ve toplumdaki üretim ilişkilerine kadar uzanan geniş bir yelpazede belirlenmektedir.
Diğer şeylerin yanı sıra, toplumsal cinsiyet, toplum ve kültür tarafından belirlendiği için, Avusturya’da yaşayan, Türkiye göçmeni kadınların büyük bir çoğunluğu, üretim ilişkilerinin doğurduğu kültürel ilişkilerden bağımsız olarak, içe dönük yaşatmaya çalıştıkları bir diğer kültür arasında gidip gelmekteler.
Bu durum, gruplarda sorun yaşayan üyelerin isim vermeden sorduğu sorulara, verilen yanıtların içerisinde gizli.
Toplumda kadının bir birey olarak var olma savaşı verdiği izlenimi veren gruplar, aynı zamanda kadını, kabullenici ve bağışlayıcı olarak ta tanımlayabiliyor.
Eşi tarafından aldatılmış bir kadının, ne yapması konusunda grup üyelerine yönelttiği soruya yanıt veren üyelerin, memleket, yaş ve eğitim sevilerini araştırdığımızda, Avusturya doğumlu kadınların ve burada eğitim alanların tamamı, boşanması gerektiği konusunda, mantıklı önerilerde bulunduğu, bir diğer kesim, kendilerinin belki yapamayacağı ama yapmak istedikleri şekilde, şiddet uygulayarak boşanmasını istemekte.
Bir kesim ise, kabullenmesini, uygun bir dille kadının yuva yapıcı olduğunu vurguluyor.
‘’Bilir Kişi’’
Grup yöneticilerinin en çok ön plana çıkarttıkları ‘hizmet’ ise, ‘’bilir kişi’’ getirmek.
Kadınları ilgilendiren konularda, uzman olduklarını iddia ettikleri kişileri canlı yayınlara çıkartarak, kadınların sorularına yanıt verilmekte.
‘’Hepsi olmamakla birlikte’’, doktor diye ekrana çıkartılan ve Türkiye’den geldiği ileri sürülen kişilerin, aslında sağlık özel şirketlerin pazarlama departmanlarında çalışanlar olduğu anlaşıldı.
Tabi bundan grup yöneticilerinin de haberi yoktu.
Yakın zaman da yine bir kadın grubu, psikolog diye tanıttığı kişi, diplomasız psikologluk yapmak ve ilaç yazmaktan, Avusturya mahkemeleri tarafından mahkum edilmişti.
Peki Kadın Grupları Hiç Mi Güzel Şeyler Yapmıyor?
Tabi ki yapıyor.
Her şeyden önce, güncel konulardan aktardıkları kaynaklar sayesinde, kadınlar gündemi takip etmiş oluyorlar.
Kadınların evlerinde küçültülmüş dünyalara bir pencere açarak, bir araya gelebiliyor, yeni ilişkiler yaratabiliyorlar.
Eğlence konusunda, söyleyebilecek bir şey zaten bulamıyoruz.
Her grup kendine tarz bir şekilde kadınlar matinesi yapmakta ve tüm grup üyeleri oralarda hazır bulunmaktalar.
Ticaret
Aslında bir kadın grubu yöneticisiyle görüşme ayarlamıştık.
Kendisine bir kafe adı verdik ve orada buluşabileceğimizi söyledik.
Grup yöneticisi, davet ettiğimiz kafeye gelemeyeceğini söyledi.
Önce ona uzak olduğunu düşündük.
Neden diye sorduğumuzda, o kafe bize sponsor olmadı, o yüzden oraya gelmek istemiyorum, dedi.
Bu yanıt, yeni yazı dizisine neden olabilecek bir konu açmıştı-buluşmayı iptal ettik.
Grupların ticari boyutuna girmek istemiyorken, zorla girmiş bulunduk.
Her grup, belirli aralıklarla bir esnafın işyerinde canlı yayın yaparak, ürünlerin reklamını yapmakta.
Etkinliklerine sponsorlar bulunmakta.
Üye sayısı 10 bini gecen grupların aylık gelirleri, bir çalışanın maaşına ulaştığı tahmin ediliyor.
Kim Bu Grup Üyeleri?
Viyana’da yaşayan Türkiye kökenli sayısı ortalama 70 bin. Bunun 15 bini çocuk olsa, 55 bin kalır.
55 binin yarısı kadın olsa, 27 bin 500 Türkiye kökenli kadın var demektir, (kaba tabirle).
27 bin 500 kadından 7 bin 500’ü Facebook kullanmadığını veya gruplara rağbet göstermediği düşünülürse, geriye 20 bin kalır.
Peki Viyana merkezli kadın grupların toplam üye sayısı ne kadar?
Yaklaşık 50 Bin.
Bu hesapların tuhaflığının dışında, kadınlar arasında müthiş bir bölünme söz konusu.
Kadın gruplarının birleştirici yanı olmasından ziyade, ayrıştırıcı yanı daha ağır basmaktadır.
Grupların kendi aralarında girdikleri rekabet, hepsinin olmasa da, yöneticiye yakın olan grup üyelerinin de bir çatışma içerisine girmelerine neden olmaktadır.
Viyana’da kadın grupları, potansiyel bir güç olarak kendilerini var etme sürecindeler.
Kadınların bir araya gelerek oluşturdukları bu gücü doğru kullanmak, gerçekten iyi bir alt yapıya sahip olmaktan geçmekte.
Kadın sorunlarına, gündüz TV programları perspektifinden bakan bir anlayış, kadınları bir adım ileriye götüremeyeceği gibi, daha da dibe batıracaktır.
Temennimiz, kaliteli kadın gruplarının artması ve kadınların ortak sorunları, şiddet, taciz, eşit ücret, işsizlik, eğitim gibi konularda bizlerin yolunu aydınlatmasıdır.
Kadınların aktif iş yaşamına katılabilmesi, aktif siyasette yer alması, kadın girişimciliğinin artması ve her şeyden önce, eğitimli kadınların çoğalması için çaba sarf edilmelidir.
Çünkü kadın öğrenirse, çocuğu da öğrenir – Kadın okursa, toplum aydınlanır… /virgül
Devam Edecek…
(Bu yazı Viyana merkezli Facebook kadın grupları içerisinde iki ay yapılan araştırma sonucu yazılmıştır. Burada yazılanlar geneli bağlamadığı gibi, ileri sürdüğümüz iddiaların ve paylaşımların ekran görüntüleri, kullanma hakkımızı saklı tutarak, arşivlerimiz de yer almaktadır)