MHP, Neden Uygur Türklerine Destek Vermiyor?
“Uygur Türkleri, Çin yönetimi tarafından “terörizmle mücadele” gerekçesiyle “yeniden eğitim kampları” olarak adlandırılan tecrit ve baskı ortamlarında zorla tutulmakta, gözaltı işkence, ve kötü muameleye maruz bırakılmaktadır. Bu Duruma Nasıl Gelindi? Uygurlar bir bağımsızlık hareketi kurdu ve Çin liderliği için bu, son derece şiddetli bir şekilde baskı uygulanması için geçerli bir neden. Ayrıca Sincan’da sadece siyasi […]
“Uygur Türkleri, Çin yönetimi tarafından “terörizmle mücadele” gerekçesiyle “yeniden eğitim kampları” olarak adlandırılan tecrit ve baskı ortamlarında zorla tutulmakta, gözaltı işkence, ve kötü muameleye maruz bırakılmaktadır.
Bu Duruma Nasıl Gelindi?
Uygurlar bir bağımsızlık hareketi kurdu ve Çin liderliği için bu, son derece şiddetli bir şekilde baskı uygulanması için geçerli bir neden.
Ayrıca Sincan’da sadece siyasi değil Müslüman nitelikte de ayrılıkçı bir hareket var.
Doğu Türkistan İslam Hareketi olarak adlandırılan bu hareket hem BM hem de ABD tarafından terör örgütü olarak tanınıyor.
Örneğin 2014 yılında, 30 kişinin hayatını kaybettiği, Kunming tren garındakine benzer büyük saldırılar Uygurlu radikaller tarafından yapıldı.
Çin liderliği Uygurlara yönelik aldığı önlemleri bu tür saldırılarla da gerekçelendiriyor….
Bugüne kadar Çin Yönetimi, bu tür yöntemlerle amacına ulaştı.
Ağır gözetim ve izleme altındaki Uygurlar için hareket alanı yok.
Bu yöntemler insan haklarını ihlal ediyor.
Ama bu yolla Çin yönetimi, direniş olmamasını sağlayarak hedefine ulaşmış oluyor.
İslam ülkeleri neden Müslümanların hedef olduğu baskılara, orada yaşananlara ses çıkarmıyor?
Uygurlara uygulanan baskılar büyük ölçüde Batı tarafından eleştiriliyor.
Bir kaç yıl öncesine kadar Türkiye Uygurlardan yana tavır alıyordu.
Hatta Erdoğan 2009 yılında bir soykırımdan söz etmişti.
Erdoğan Uygurların bağımsızlık hareketini uzun süre desteklemiş, siyasi liderlerini Türkiye’ye kabul etmiş, iltica hakkı tanımış ve siyasi faaliyet göstermelerine izin vermişti.
Bu Erdoğan için pantürkizmin ya da ümmetçiliğin ve Uygurların koruyucusu olmanın bir gereğiydi.
Bu tamamıyla değişti. Türk dışişleri bakanı 2017’de sürgündeki Uygurlara karşı sertleşme mesajı verdi.
Artık günümüzde onlara gösteri ve siyasi faaliyet izni verilmiyor. Hatta kimisi tutuklandı.
Hatta Erdoğan, bu yılın yaz aylarında yaptığı Çin ziyaretinde Pekin yönetiminin azınlık politikalarını övdü.
© Bild: virgül
Diğer İslam ülkelerinin Çin’e yönelik tutumu nasıl?
İran da Çin’in azınlık politikalarını eleştirmiyor.
Çin, İran’ın en büyük petrol müşterisi. Ayrıca Çin, İran’ın petrol ve doğal projelerine ortak, ekonomik ilişkilerini de geliştiriyor.
Pakistan ve Suudi Arabistan da Çin’i iktisadi nedenlerden ötürü eleştirmiyor.
Hatta Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman, Çin’in azınlıklar politikasını övdü. Diğer Arap devletleri de benzer açıklamalar yaptı.
Bu ülkelerde de yine ekonomik ilişkiler, takınılan tutumda belirleyici rol oynuyor.
İslami devletler otoriter rejimler tarafından yönetiliyor hatta Batılı ülkeler tarafından insan hakları ihlalleri nedeniyle kendileri de eleştiriliyor.
Bu Mısır, Körfez ülkeleri, Pakistan, İran ve pek çok ülke için geçerli.
Çin ise insan hakları ile ilgilenmiyor.
Çin ile hak ihlalleriniz eleştirilir endişesi yaşamadan, rahat rahat ticaret yapabiliyorsunuz.
© Bild: virgül
HDP, MHP’yi Doğu Türkistan’a sahip çıkmamakla suçladı
HDP Kocaeli Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu, Twitter hesabından yaptığı paylaşımda AK Parti ve MHP’ye şu eleştiriyi yöneltti:
MHP ve Ak Partinin Uygur Türklerine sırtlarını dönmeleri tarihe not düşülecek bir hadisedir.
Biz HDP olarak halkların kardeşliğine inanıyoruz.
İktidar Çin’le ilişkisini bozmak istemiyor!
Bu sebeple Uygur Türklerinin yaşadığı ihlallerini görmek istemiyor!
Açıkça samimiyetsizler!
Söz konusu paylaşımıyla ilgili aradığımız Gergerlioğlu, Meclis’te Doğu Türkistan’a dair araştırma önergeleri verilmesine karşın AK Parti ve MHP’nin Çin ile ilişkileri bozmamak adına bariz bir şekilde isteksiz kaldığını öne sürerek şunları söyledi.
© Bild: virgül
“MHP, iktidarı rahatsız etmemek için kendileri için önemli konudan vazgeçiyor”
İyi Parti, 2018 ve 2019’da araştırma önergesi verdi. CHP, İyi Parti, HDP önergenin kabulü için olumlu oy kullanırken AK Parti ile MHP’nin olumsuz oyu yüzünden geçmedi. Bu manidar bir durum MHP açısından.
Güya Doğu Türkistan onlar için önemli bir konu ama iktidarı rahatsız etmemek için kendileri için önemli bir konudan vazgeçiyorlar.
Gergerlioğlu, Çin’in Doğu Türkistan politikalarına yönelik eleştirileri nedeniyle Çin Büyükelçiliği yetkililerinin kendisini iki kez ziyaret ettiğini ve insan hakları raporlarına dayalı eleştirilerine cevap veremediklerini de öne sürdü.
“Kürsüye çıkınca mangalda kül bırakmıyorlar”
HDP olarak halkların kardeşliğine inandıkları için araştırma önergelerine evet dediklerini iddia eden Gergerlioğlu, eleştirilerini şöyle sürdürdü:
İşin üzücü tarafı MHP’nin kendisi açısından çok önemli olan bir konudaki haksızlığı görmezden gelebilmesi.
Bu çok acı bir durum. Bir araştırma önergesi getiriliyor HDP, CHP, İyi Parti evet diyor, sen niye demiyorsun.
Kürsüye çıkınca mangalda kül bırakmıyorlar.
Oylamaya gelince oy vermiyorsunuz.
© Bild: virgül
“O zaman sen getir, Niye getirmiyorsun?”
Gergerlioğlu, MHP Grup Başkanvekili Levent Bülbül’ün CHP, HDP ve İyi Parti’den gelen önergelere evet dememe kararı aldıklarını söylediğini iddia ederek, “İyi o zaman sen getir.
Niye getirmiyorsunuz?
Bu samimi bir açıklama değil.
Binlerce Uygur Türk’ü ölüyor orada. Binlercesi cezaevinde. Tam bir soykırım” diye konuştu.
Çin’in baskı politikalarına ve insan hakları ihlallerine en çok Batılı ülkeler tepki gösteriyor
Arsenal’da oynayan futbolcu Mesut Özil 13 Aralık’ta sosyal medyada Çin’in Sincan Uygur Özerk Bölgesi’nde yaşananları gündeme getirip, Müslüman dünyasının sessiz kaldığını söylemişti.
Özil’in bu paylaşımına ilk tepki Çin’den geldi.
Çin Merkez Televizyonu (CCTV) Mesut Özil’in Arsenal-Manchester City maçını yayından kaldırdı. Arsenal’den yapılan açıklamada “Arsenal, bir futbol kulübü olarak politikaya karışmama ilkesine her zaman bağlıdır” denildi.
Destek Verenler
Özil’e farklı kesimlerden destek geldi. İsveç’te yaşayan Lübnanlı müzisyen Mahir Zain, Twitter’da “Uygur kardeşlerimizin Çin’de karşılaştığı vahşet hakkında Özil gibi şöhretlerin açıklamaları değerli.
Adaletsizlik için ayağa kalktığın için teşekkür ederim kardeşim” dedi. Arsenal’ın eski teknik direktörü Arsene Wenger ise Özil’in herkes gibi ifade özgürlüğünün olduğunu söyledi.
ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo ise “Çin Komünist Partisi’nin propaganda kuruluşları Mesut Özil’i ve Arsenal’i tüm sezon boyunca sansürleyebilir fakat hakikat üstün gelir” açıklaması yaptı.
Avrupa Parlamentosu da insan hakları ve ifade özgürlüğü mücadelesi verenleri onurlandırdığı Sakharov Ödülü’nü bu yıl Uygur ekonomist ve insan hakları aktivisti İlham Tohti’ye verdi.
Çin’de cezaevinde olan Tohti’nin ödülünü alan kızı Cevher Tohti parlamentodaki vekillere “Uygur halkının size ihtiyacı var” diye seslendi.
Sincan’da neler oluyor?
Çin’de Sincan Uygur Özerk Bölgesi’nde ‘mesleki eğitim merkezi’ adı altında faaliyet gösteren kamplarda Uygurların kimlik ve kültürlerine yönelik ihlaller uzun süredir insan hakları örgütlerinin gündeminde.
Birleşmiş Milletler (BM) İnsan Hakları Konseyi’ne üye 22 ülke, 11 Temmuz’da, Çin’in Sincan Uygur Özerk Bölgesi’ndeki azınlıklara yönelik muamelesini eleştiren ve kitlesel gözaltıların durdurulması çağrısında bulunan mektubu imzalamıştı.
İnsan Hakları İzleme Örgütü’nün (HRW) raporunda, son 2 yılda Sincan Uygur Özerk Bölgesi’nde çok sayıda kişinin “önleyici polisiye tedbiri” adı altında suçsuz yere alıkonulduğu ve birçok kişinin toplama kamplarına gönderildiği belirtilmişti.
BM ve diğer uluslararası örgütler, kampların incelemeye açılmasını istiyor.
Çin ise kendi belirlediği birkaç kampı az sayıda yabancı diplomat ve basın mensubuna açtı.
Çin makamları, BM yetkililerinin doğrudan bilgi almak amacıyla bölgede serbestçe inceleme yapma talebini geri çeviriyor./virgül
© Bild: virgül
Kaynak: DW Türkçe, The Independentturkish, bianet.org, BBC, Die Preese