Avusturya’da İş Verenler, Çalışanlarının Hastalığına İnanmıyor

Avusturya Ticaret Odası WKÖ, çalışanların hastalık iznini sıkı denetim altına alınmasını istiyor.

Buna önümüzdeki Salı günü, 1 Ocak’tan itibaren dokuz bölgesel sağlık sigortası fonundan çıkacak olan Avusturya Sağlık Sigortası Fonu (ÖGK) Uzlaşma Komitesi’nde karar verilebilir.

İş verenler, hastalık nedeniyle işe gelemeyen çalışanın üzerinde daha çok yasal yetkiye sahip olmak istiyor.

Bu Ne Anlama Geliyor?

Sendikalar Bu Talep Üzerine, Neden Alarma Geçti?

Tabipler Odası Ne Diyor?

Avusturya’da iş verenler, bugüne kadar doktor raporuyla işe gitmeyen çalışana, sadece sosyal sigortalar fonu üzerinden baskı uygulayabilir, doktor raporlarına müdahale etme şansları olmadığı gibi, sorma yetkisine de sahip değiller.

Ticaret Odası WKÖ, işverenin, çalışanın sağlık durumunun incelenmesi konusundaki yetki sahibi olmasını istiyor.

WKÖ’ye göre, bu şekilde sağlık raporu üzerinden yapılan istismarın önüne geçileceğine inanıyor.

Tamda bu nokta da, Tabipler Odası devreye girerek, hasta-doktor ilişkisinin gizliliğine dikkat çekiyor.

Ayrıca, istismar söyleminin, doktorlar üzerinde yarattığı etkiye işaret ediyor.

Tabipler Odası: hastalık izninde sıkılaştırma konusunda yaptığı uyarıda, doktor ve hasta arasındaki güven ilişkisinin “sürdürülebilirliği bir şekilde baltalanacak.”

Doktorun sırrını korumak, başarılı bir tıbbi tedavi için ön koşuldur.

Özellikle, hastalık izninin sebebinin duyurulması, işverenin bilgisi dahilinde olması, çalışan için olumsuz sonuçlar doğurabilecek depresyon gibi tüm zihinsel hastalıklara sebebiyet verebilir.

Hastaların şikayetlerinin gizliliği, hastaların psikolojik tedavilerinin bir parçasıdır.

Tabipler Odası başkanı, işverenin, çalışanı hakkında yasal olarak bilmesi gereken, iş kazası, iş yerinden mustarip hastalık ve görsel açıdan görülebilen engellilik durumlarıdır. Ve böylede kalmalıdır dedi.

İşçi Sendikaları Alarmda

GPA-djp Başkanı; Ticaret Odası’nın ileri sürdüğü uygulamanın, tamamen işçilere karşı bir güvensizlik ürünü fikirleri birleşimidir.

Bu, “çalışanlara yönelik güvensizlik tutumunu” ifade eder.

İşçiler üzerinde yaratılmak istenen psikolojik baskılar sonucunda, hastalık raporu alması gereken çalışanın, çalışma gücünün olmamasına rağmen, çalışması sağlanmak istenmektedir.

İşverenler, hastalık raporu alan çalışanların, sosyal fonlara ödenmesi gereken primlerden kaçmak ve hasta da olsa da işçileri çalışmaya zorlamak istemektedir.

Çalışanların sağlık raporları almaları üzerine, denetim zaten yeterli derecede yapılmaktadır.

İş veren tarafından ek bir kontrol, sadece işçiler üzerindeki baskıyı artıracaktır./virgül

© Bild:virgül