Kumdan Hayatlar

Alex, dünyanın çeşitli ülkelerinde heykeller yaptı. Çanakkale, Antalya gibi kentlere davet edildi. Viyana Favoriten Caddesi’nde, soğuk hava şartlarına rağmen sokaklarda kumdan heykeller yaparak yaşamaya çalışıyor.

Kumdan Hayatlar

Adem Çetin

Kumdan Kale: mecazi anlamda toplumsal bir mesaj verse de, yapan çocukların anne-babası; “vay be bizim çocuk mimar olacak galiba” diye, bu toplumsal mesajı plajda pek hatırlamak istemezler.

Oysa oyuncak sektörünün dayatmasıyla şekillendirilmiş plastik kovaların içini doldurup ters çevirmek dışında bir şey yapmayan çocuk, az sonra sıkılarak, kumdan kaleyi yıkıverecekti.

© Bild: virgül

Plaja giden çocuklu ailelerin vazgeçilmezi olan kumdan kale yapmak, aslında bir sanat dalıdır.

Basitçe ifade edecek olursak, kum heykel sadece kum ve su kullanılarak yapılan özel bir heykel biçimidir.

Tabii kumdan kaleler, karmaşık sanat ürünlerine kıyasla çok daha basitlerdir.

Ama yine de belli bir tasarım ve yaratım öğesi içerdikleri için sanat ürünü oldukları söylenebilir.

Kum heykeltıraşının işi ise biraz daha karmaşık ve zordur.

Bu zorluk kum heykel sanatını, geleneksel heykel sanatından ayırır. Kum heykel mimari bir biçimin, anatomik bir figürün veya herhangi bir nesnenin canlandırması olabilir.

Uygun kum ve doğru tekniğin kullanılması koşuluyla, kuma istenilen her türlü şekil verilebilir. Kum heykel sanatı, Mısırlılar tarafından M.Ö. 4000’de uygulanan bir sanat biçimidir.

Viyana’da hava sıcaklığı 0 ila 2 derece arasında değişmekte. İnsanlar adımlarını daha hızlı atıyor. Soğuk hava koşullarına alışık olan Viyanalılar, Favoriten caddesinde bir heykeltıraşın yere serdiği bir metrekarelik bezin üzerine yaptığı kumdan köpeği seyrediyor.

İsminin Alex olduğunu öğrendiğim heykeltıraş, bu sayede para kazanıyor. Seyredenler, Alex’in yere koyduğu şapkanın içerisine bozuk paralar atıyor.

Alex aynı zamanda, kum, ağaç, taş ve buz heykeltıraşı. Uyruğumu öğrendikten sonra, Antalya’ya çok büyük bir eser yapmak için davet edildiğinden bahsediyor.

Daha sonra bir şehre daha gittim diyor. Alex ‘’o şehrin isminin telaffuzu çok zor, o nedenle aklımda tutamıyorum, ama deniz kenarında ve karşı tarafta Türkiye ‘’ diyordu. Alex’in bahsettiği şehir Çanakkale’ydi. Çanakkale’de taştan bir heykel yapmak için davet edilmişti.

Romanyalı Alex, ileri düzeyde İngilizce konuşuyor. Avusturyalı müşterilerinin olduğundan bahsediyor. Ama geçim sıkıntısı yaşadığından da dert yanıyor. Zira her gün heykel yaptıran çıkmıyor diyor.

Zengin insanlar bahçelerine veya evlerinin içine heykel yaptırıyor, bu sayede para kazanıyorum diyen Alex, o yönlü talep olmadığında sokaklarda kum-dan heykeller yaparak yaşamaya çalışıyor.

© Bild: virgül

Telefon numaramı versem, alır mısın?

Sohbetimiz bittiğinde, numarasını vererek, belki birileri heykel yaptırmak isterse, bana ulaşabilirler dedi. Tabi ki dedim, soğuktan titreyen elleriyle telefonunu çıkartarak numarasını verdi. Zira Alex saatlerce yerde heykel yapıyordu. Viyana’da hava sıcaklığı 0 ila 2 derece arasındaydı…

Alex bir heykeltıraş, numarası: +43 68181117501 /virgül

 

© Bild: virgül

Yayınlama: 05.12.2019
A+
A-
Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.