Avusturya’da ırkçılık karşıtı referandumun başarısızlığı

Adem Hüyük 

Avusturya’da ırkçılık karşıtı dilekçe ile yapılan referandum başarısız oldu. 

“Direk Demokrasi” kapsamında, değişmesi istenen kanun, uygulama vs. gibi konular imzaya açılarak, yüz bin imza toplanması durumunda ise Ulusal Konsey, mecbur olmamakla birlikte konuyu gündemine alarak yeniden değerlendirir. İmzalar internet üzerinden dijital imza veya belediyelere bizzat giderek dilekçe olarak verilmelidir.

Black Voices [Siyah Sesler] sivil kuruluşu tarafından bu yıl imzaya açılan ve Zara, SOS Mitmensch gibi insan hakları ve ırkçılıkla mücadele örgütlerinin de desteklediği, “Avusturya’da ırkçılık karşıtı dilekçe” referandumu yüz bin dilekçeye ulaşamadı. 

26 Eylül’e kadar süren oylamada 99.381 kişi referanduma imza attı. 

Neredeyse dokuz milyon nüfuslu bir ülkede, örneğin devlet kurumlarında, eğitim kurumlarında ve kamusal alanlarda hükümetin aktif olarak ırkçılıkla mücadele etmesini isteyen 100.000 kişinin olmaması, felaket olarak değerlendirildi. 

Avusturyalı gazetecinin dediği gibi, “Mağdurlar için empati eksikliği, konuyla ilgili farkındalık eksikliği ya da insanların kendilerine ve paralarına bakmayı tercih ettikleri kriz dönemleri, referandumun başarısızlığının suçlusu olsun. Ancak bu, ırkçılığın toplumumuzda kendi kendine yol olmayacak bir sorun olmaya devam ettiği gerçeğini değiştirmez.”

619 imza eksiğiyle parlamentoda tartışmaya açılamayan ırkçılıkla aktif mücadele talebi, aslında bu imzalar olamadan da Avusturya Anayasası gereği, hükümetlerin asli görevidir. 

Anayasanın ırkçılığa karşı hükmü kapsamında, hükümet geçen yıl Yahudi karşıtlığına karşı sunduğu gibi, ırkçılığa karşı departmanlar arası bir ulusal eylem planı ile bir başlangıç yapabilir. 

Çünkü, ayrımcılığa uğrayan azınlıklarla ilgilenmek isteğe bağlı değil, her demokraside bir zorunluluktur. | © DerVirgül