Avusturya’da Cami Vergisi Mi Geliyor?

Avusturya’da iktidar partilerin ülkedeki camilerin yabancı ülkelerin etkisinden çıkması ve “bağımsız bir finansmana kavuşması” istemeleri ve bu konuda yaptırımlar uygulaması, Müslümanlara cami vergisi uygulanması tartışmasını başlattı.

Avusturya, Türkiye’den atanan imamların oturum izinlerini uzatmayarak, Avusturya’da imamlık yapmalarını engellemişti. Viyana yönetimi, İslam kuruluşlarından, kendi imamlarını yetiştirmelerini ve maaşlarını ödemelerini istemekte.

Avusturya İslam Cemaati (IGGÖ), bu Pazar günü 40. yıldönümünü kutlarken, kapalı kapılar ardında, cami vergisi getirilmesi konusunu görüştü. Ortaya atılan bu fikir IGGÖ Başkanı Ümit Vural’dan şahsen geldiği söylenmekte.

IGGÖ sözcüsü Rusen Timur Aksak, Katolik kilisenin uyguladığı verginin bir benzerinin imamlara finansal güvenlik sağlayacağını savunuyor.

Şu anda İmam mesleğinin çekiciliği yok diyen Vural, imam olarak çalışmak isteyenlerin, iş güvenliğine ihtiyacı olacaktır dedi.

Vergilendirme sistemiyle, imamlar İslam Cemaatine bağlı ve maaşlarını da yine cemaatten almaları ön görülüyor.

Avusturya’da kendi içerisinde çeşitli farklılıklar arz eden cemaat ve camiler, imamların sistematik olarak direk IGGÖ’ye bağlanmalarına sıcak bakmıyor.

Kuşkusuz, uluslararası finansman yasağı nedeniyle imamları yavaş yavaş Avusturya’dan ayrılmak zorunda olan Türk İslam Birliği (Atib) gibi dini cemaatler böyle bir sistemden yararlanabilir.

Zira, Atib ile IGGÖ arasında şimdiye kadar çok büyük bir ‘usulden de olsa’ görüş ayrılığı yaşandığı görülmedi.

Özellikle Türkiye kökenli İslam Cemaatleri arasında, Ankara yönetiminden kaynaklı görüş ayrılıkları, IGGÖ’nün ileri sürdüğü cami vergisi kapsamında tek merkezden İmam yetiştirme ve görevlendirme yöntemine karşı çıkıyorlar.

IGGÖ bünyesinden Virgül’e konuşan bir sözcü, ‘’IGGÖ merkezli imaların Avusturya’da faaliyet gösteren cemaatlere ait camilerde görev yapması demek! Onların siyasal hedeflerinin deşifre olması anlamına gelmesi demektir’’ ifadelerini kullandı.

IGGÖ Sözcüsüne göre, cami yönetimleri, cami giderleri adı altında en çok imam maaşları için yardım toplamakta. Bu uygulama başlatıldığında, Müslümanlar bağış vermeyecek ve dolayısıyla cemaatlerin en önemli gelir kaynağı kurumuş olacak.

Almanya’da “Cami Vergisi”

Alman Federal Hükûmeti mayıs ayında, ülkedeki camilere yurt dışından gelen mali yardımları durdurmak amacıyla “cami vergisi” getirmeyi ön gören bir yasa tasarısı gündeme getirmişti.

Camilerin finansmanının karşılanabilmesi için gündeme getirilen öneriler arasında kilise vergisinde olduğu gibi, Müslümanların cami vergisi adı altında bir vergi ödemesi de bulunuyor. Ancak Müslüman örgütlerinin cami vergisi alabilmesi için öncelikle dini cemaat olarak kamu hukukuna bağlı tüzel kişi olarak tanınması gerekiyor.  Almanya’da faaliyet gösteren Müslüman örgütleri dini cemaat olarak tanınmak istese de, cami vergisi tartışma yaratıyor. DİTİB, cami vergisine karşı çıkan örgütler arasında yer alıyor.

Cami Vergisi Nasıl Uygulanacak?

IGGÖ tarafından gündeme getirilen cami vergisi sitemi, beraberinde bir çok soruyu doğurmakta. Kıta Avrupa’sında çeşitli şekillerde uygulanan kilise vergilendirme sistemi, çoğu ülkelerde vatandaşların, ‘’dini yok’’ belgesi alarak, kilise vergisinden muaf tutulmak istedikleri bilinmekte.

Cami vergisi, Avusturya’da yerleşik hayat süren ve kimlik bilgilerinde (İslam) yazan tüm Müslümanlardan mı alınacak? Yoksa, camilere üye kayıt sistemiyle bir vergilendirme mi yapılacak?/virgül

© Bild: virgül