Göçmen Danışma ve Kadın Dernekleri (1)

Avusturya’da Türkiye göçmenleri tarafında açılan danışma ve kadın derneklerinin, her gecen gün sayısı artmakta. Tamamen ticari amaçlı yapılan bu girişimler, bizlere ne veriyor? Bizlerden ne alıyor?

Göçmen Danışma ve Kadın Dernekleri (1)

Adem Çetin

Nasıl ki binaların arasından görünen martılar, yüksek binaların arkasında bir denizin olduğunu bize söylüyorsa, bir ‘arzuhalci’ gördüğümüzde ise başka arzuhalcilerin belireceğini ve bir mahkemeye doğru hızla ilerlemekte olduğumuzu söyler.

Okuma yazma oranının az olduğu dönemlerde yoğun ilgi gören arzuhalciler, para karşılığında dilekçe yazan, form dolduran, diğer insanların bilgisizliğinden kendilerine bir meslek oluşturan kişiler…

Arzuhalcilik, Avukatlık yasasına göre avukat olmayan kişilerce yapılması yasak olan meslek.

Günümüzde hala varlıklarını koruyorlar.

Genelde adliyelerin ya da belediyelerin yakınında olurlar.

Birde Yaşar Kemal romanlarında çokça karşılaşırız onlarla.

Kâtip Arzuhalim Yaz Böyle

Avusturya’da yaşayan Türkiye göçmenleri olarak o kadar çok danışacak şeylerimiz var ki!

Nasıl ki Türkiye koşulları arzuhalcileri doğurduysa, Avusturya koşulları da ‘’danışmanları’’ doğurdu.

Günümüzde bir avukata bir yasa hakkında fikir danışmak, yaklaşık 100 Euro’dan başlamakta.

Durum böyle olunca, mürekkep yalamış emekli kişilerin arzuhalci olduğu Türkiye’deki gibi, Avukat bürolarında çalışmış, sosyal kuruluşlarda iş yapmış, çeşitli yardım kuruluşlarında bulunmuş veya tek özelliği Almanca bilmek ve laf cambazı olan kişilerce acılan danışma bürolarına danışmaya çağrılıyoruz.

‘’Tabi bu demek değil ki, bütün danışma büroları bu gibi kişilerden oluşuyor. Alanlarında çok başarılı olan ve gerçekten sorunlar karşısında kararlı bir şekilde sonuca giden danışma bürolarımızda mevcuttur.’’

Neyi Danışıyoruz?

Göçmenlerin en büyük sorunu Almanca dilinin kullanılması olduğu kaçınılmaz.

En baştan sorun Almanca dili olunca, bürokratik bütün işlemlerde Türkçe danışma ihtiyacı doğmakta.

Burada tetikleyici güç Almanca dilinin zayıflığı oluyor.

Dolayısıyla en çok danıştığımız konu, oturum izni (vize) olarak başı çekmekte.

2017’de iktidara gelen hükümet, oylarına talip olduğu muhafazakar ve milliyetçi Avusturyalılara diyet borcunu, göçmenlerin hayat koşullarını daha da zorlaştırarak ödemiş, göçmenlerin yaşam alanlarını daha da daraltmıştır.

Oturum izni (vize) ve vatandaşlık alma işlemlerinde köklü olumsuz değişikliklere gidildi.

Göçmenlerin alışa gelmiş olduğu vize ve vatandaşlık işlemlerinin değişmesi, bizde ezber bozdu ve danışma ihtiyacı doğurdu.

Çocuk velayet davaları ve nafaka gibi konularda danıştığımız konuların başında gelmekte.

Çocukları Gençlik Dairesi tarafından alınan veya uyarı alan ailelerde, ilk olarak danışmak için bu bürolara müracaat etmekteler.

Yukarıda saydığımız danışma konuları, yasal düzenlemelere aykırı olmayan ve bilgilendirilmesinde bir sakınca olmayan konulardır.

Danışma bürolarına, yasal olmayan ve hatta hukuksal boşluklar arayan danışanların da danıştıkları görülmekte.

Yasal olarak evli görünen bir çifttin, boşanırsak sosyal yardımlardan yararlanabilir miyiz gibi konuları da danışıyoruz.

Danışma bürolarının en büyük sorunlarından birisi ise, danışanın dürüstlüğü.

Danışanın üstesinden gelmek istediği konu dahilinde, kendisini hep haklı görmesi ve bu yönlü bilgi vermesi, danışma bürolarının, danışanının sorununu çözmesinde yetersiz kalmasına neden olabiliyor. Yetersizliği yanlış verdiği bilgilerde aramayan danışan, danışma bürosunun başarısız olduğunu iddia ediyor.

Danışma Büroları Gerekli mi?

‘’Danışma; Bilgi sorma amacıyla kurulmuş birimdir. Konuya vakıf olan elemanlar oralarda bulunur ki arayanın/müşterinin istekleri, talepleri, merakları yanıtsız kalmasın.’’

Nasıl ki mahkeme kapılarında arzuhalciler, Avukatların yazması gereken dilekçeyi, dar gelirli vatandaşa daha uygun bir ücrete yazıyorsa, göçmenlere de danışma büroları şart gibi görünüyor.

Burada üzerinde durulması gereken konu, yapılan danışmanlığın geniş çaplı bir rant aracına dönüşmemesidir.

Zira rant aracı olan her hizmet, içerisinde hileyi beraber getirecektir.

Her şeyden önemlisi, danışmanın, danışılacak kadar donanımlı olmasıdır.

Devletin Sosyal Danışmanlık Kurumları Var Mı?

Wiener Hilfswerk Nachbarschaftszentrum sözcüsü ile yaptığımız görüşmede, göçmenler için sosyal danışma konusunda neler yaptıklarını sorduk.

Wiener Hilfswerk sözcüsü şunları söyledi;

‘’Göçmenler ve hatta Avusturyalılar doğal olarak bütün yasaları bilmeleri mümkün değil.

Bu durumda yardıma ihtiyaçları oluyor.

Örneklendirirsek, evinden atılan bir aile veya bireyin, yasal olarak nelere hakkı var, evsiz kalmaları nasıl engellenir veya yeni bir eve taşınmaları nasıl sağlanır?

Bir çift boşandığında, tarafların ne gibi haklara sahip oldukları, izlenecek resmi yol nasıl olmalı gibi pek çok konularda, bilir kişilerimiz danışmanlık yapmakta.

Wiener Hilfswerk bünyesinde, ağırlıklı olarak göçmenlerin çocuklarına, okullarında başarılı olmaları için matematik, Almanca ve İngilizce kurslar düzenlenmekte.’’

İşçi Odaları Birliği (AK)

İşleyiş bakımından dünyada bir örneği daha olmayan işçi odaları, işçilerin hak ihlallerinde, tüketici hakları kapsamında, emeklilik, iş kazaları, çalışma koşulları gibi çok kapsamlı konularda ücretsiz hukuksal hizmet vermekte.

Avusturya’da çalışan her kesin doğal üyesi olduğu işçi odaları, sizin yerinize Avukat tayin ederek ‘’emek gücü piyasası kapsamında’’ bürokratik işlerinizde yardımcı olmaktadır.

Sivil Toplum Örgütleri

Özellikle kadın örgütleri Avusturya’da çok yaygın bir örgütlenme ağına sahiptirler.

Kadına şiddet, aile içi şiddet gibi konularda, kamuoyu yaratarak gelişmelerin seyrini değiştirme gücüne sahipler.

Viyana Belediyesi tarafından oluşturulan Kadın danışma hatları, haftanın belirli günleri ülkede yaşayan tüm göçmenlerin ana dilinde hizmet vermektedir.

Türkiye Göçmenlerinin Oluşturdukları Dernekler

Göçmen sivil toplum örgütleri, zaman zaman çeşitli konularda bilir kişi öncülüğünde çeşitli bilgilendirme toplantıları yaptıkları bilinmekte.

Yüzlerce derneğe sahip olan göçmenler, belirli konular etrafında şekillenmiş ve donanımlı kişilerden oluşan bir tek derneğe sahip değiller.

Bu nedenle de, ileriye dönük donanımlı bir nesil devredememekte, kendisini tekrara düşmektedir.

Yüzlerce derneğin yarısından çoğu, Avusturya’daki bürokratik işleyişe yabancı kalmakta.

Özellikle yabancıları ilgilendiren sosyal ve siyasal gelişmeleri göçmenlere duyurmakla yükümlü olması gereken dernekler, içine dönük dernekçilik yapmaktadırlar.

Bu yönlü faaliyet gösteren derneklerin danışma merkezleri olmasını beklemekte olanaksız bir duruma gelmektedir.

Sizin Olanı, Size Para Karşılığında Veriyorlar

Aslında Avusturya’nın sosyo-ekonomik yapısını bilen her kişi, sosyal devletlerde var olan hakkın alınmasının zor olmadığını görecektir.

Ama her sade vatandaşın her şeyi bilmesini beklemekte yanlış olur. İşte burada, senin-benim yerime sosyal devlet işleyişini araştıran, kıyıdan köşeden bilgi sahibi olan insanlar, mantar gibi türüyorlar.

Sadece Viyana’da, mecburi eğitimin dışında, zahmet edip bir tek bile kitap okumayan danışmanların olduğunu, daha doğrusu danışman olduklarını iddia edenler bulunmakta.

Nereden mi biliyoruz?

Test ettik. Avusturya’da oturum (vize) izni alması imkansız bir kişi için, bütün kanallar kapanmıştı. Her an yurt dışı edilmekle yüz yüzeydi. Danışma bürosuna, son çare ve bir umut diyerek gitti. Hikayesini anlattı, ilk aldığı yanıt: ‘’biz vizeyi alırız.’’

Vizeyi alamadıkları gibi, yüksek miktarda maliyet çıkarıp, bir kısmını aldılar.

Onlar Karıştırıyor, Biz Çözüyoruz

Her önüne gelenin bir kadın derneği açtığı günlerde, adı gecen derneğin kadın başkanları da, psikolog, pedagog, NLP uzmanı vs. gibi, kadınların ruhlarına dokunacak meslek dallarında ahkam kesiyorlar.

Dernek başkanlarına danışan kadınlardan donanım bakımında tek üstün yanı dernek başkanı olması olan bu zatlar, hiçbir donanımı ve yetkisi olmadan, akıl dağıtıyor, kendilerince tedavi uyguluyorlar.

Kadınların örgütlü bir güç olma gerekliliğini, kendi küçük dünyalarında hapsedip, kadının özgürleşmesinin önüne bir sette onlar çekiyorlar.

Mariahilfe caddesinde, devlete kendisini ispat etmiş ve dayatmış olan bir kadın derneği yöneticisine, protokollerde en önde oturan kadın dernek başkanlarının icraatlarını sorduğumuzda, ‘’kadınların psikolojilerini daha çok bozup, işlerini daha çok karıştırıyorlar. Daha sonra bize geliyorlar, biz düzeltmeye çalışıyoruz’’ yanıtını verdiler.  

Muska Yazan Yaşam Koçu

Daha önceleri yayınladığımız yazı dizisi olan, ‘’Dernekler Cenneti Avusturya’’ araştırmamızda da belirttiğimiz gibi, Avusturya’da dernek açmak, sivil toplum bilincinin bir ürünüdür.

Ama yaşam koçu veya buna benzer isimler altında açılan kadın derneklerinde, yaşam koçluğu yapan dernek başkanı, kadınlara, eşleriyle alakalı muska yazdığı, tarafımızca net bir şekilde bilinmektedir.

Dernek ve danışma bürolarına müracaat ettiğinizde, başka kaynaklardan da araştırma yapmanız önemlidir. Zira size yardım edeceğini iddia eden kişilerin, yardıma ihtiyacı olan insanlar olmasından sakının.

Sonuç:

Avusturya’da göçmenlerin yaşadıkları bürokratik sorunların çözümü veya çözümsüzlüğü, sorunun yaşandığı resmi dairelerin internet sayfalarında bulunan bilgilerin satır aralarında gizli bir şekilde açığa çıkartılmayı bekliyor. (virgül.at)

(Devam Edecek)

© Bild:virgül.at

Yayınlama: 06.11.2019
A+
A-
Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.