Adnan Oktar davası: Duruşmanın ilk günü neler yaşandı?

Adnan Oktar, kendisi ve grubunun üyelerinin yargılandığı dava kapsamında bugün ilk kez hakim karşısına çıktı ve savunmasına başladı.

Adnan Oktar davası: Duruşmanın ilk günü neler yaşandı?

Hakkındaki tüm suçlamaları reddeden Oktar, “İngiliz derin devletinin komplosu nedeniyle tutuklandıklarını” söyledi.

“İngiliz derin devletinin İslam ve [Recep Tayyip] Erdoğan hükümetini hedef aldığını” belirten Oktar, “kendilerinin ise Erdoğan’ı desteklediğini” belirtti.

Oktar, “örgüt değil Müslüman bir arkadaş grubu olduklarını” öne sürdü.

İstanbul 30. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından Silivri Ceza İnfaz Kurumları karşısındaki büyük salonda görülen duruşma kapsamında sanıklar, onarlı gruplar halinde salona getirildi.

Sanıkların şık giyimleri ve sık sık sanık yakınlarıyla birbirlerine el sallamaları dikkat çekti.

Toplamda 162’si tutuklu ve 29’u tutuksuz 191 sanık duruşmada hazır bulundu.

Duruşma, sanık avukatlarının farklı gerekçelerle görev ve yetki itirazlarıyla başladı ancak itirazlar reddedildi.

Davanın hakiminin iddianameyi özetlemesi ardından savunmalar Adnan Oktar’la başladı.

‘İngiliz derin devletinin oyunu’

Oktar’ın özgüvenli olduğu ve ara ara yaptığı esprilere; sanıkların, sanık yakınlarının ve sanık avukatlarının güldüğü görüldü.

Hakkındaki suçlamalar sıralandıktan sonra Oktar’ın ilk söylediği, ortadakinin “İngiliz derin devletinin bir oyunu olduğu” oldu.

Oktar özetle, “İngiliz derin devleti tüm Türkiye’ye ve İslam’a karşı. Erdoğan hükümetinin yıkmaya çalışıyorlar, ben de hükümeti destekliyorum. Bir psikolojik savaş bu. AK Parti son seçimlerde kan kaybetti. Bu, İngiliz derin devletinin yüz kişilik bir kadrosu tarafından planlandı” dedi.

Hapiste olmasıyla AKP’nin son yerel seçimlerde oy kaybı arasında bağ olduğunu öne sürüp “Ben dışarıdayken Tayyip Bey’in oy almasını sağlıyordum” diyen Oktar, Erdoğan’la daha önceden görüştüklerini de iddia etti:

“Tayyip Bey bizim evimize gelirdi. Tayyip Bey beni yakından tanır, beni sever. Tayyip Bey evimize gelirdi, yemek yerdik, yatımızda da gezdirdik. Dünürü Sadık Albayrak da gelip giderdi.”

Oktar Erdoğan’ı, “siyaset mehdisi” olarak tanımladı.

Grubunu ise şu sözlerle tanımladı Oktar: “Müslüman bir arkadaş grubuyuz. Çok güzel bir ekolüz.”

‘Türk-İslam birliğini hedefliyorum’

Oktar, kendisinden sonra başka grupların da hedef alınacağını öne sürdü: “Benim ardımdan sıra Cüppeli Ahmet Hoca’ya, Süleymancılara, Nakşilere gelecek. İngiliz derin devletinin planı bu.”

“Yerli ve milli bir insanım, milliyetçi bir insanım” diyen Oktar, “Devlete sizin bildiğiniz, bilmediğiniz çok hizmet verdim. Arkadaşlarımızın MİT görevlileriyle de görüşmeleri oldu” diye konuştu ve Turan fikrini savunduğunu ekledi: “Ben büyük Türkiye’yi, Turan’ı, Türk-İslam birliğini hedefliyorum.”

Cinsel taciz iddialarını da reddeden Oktar, bu yöndeki ifadeleriyle ilgili olarak “bu kişilerin bu ifadeleri korkutularak verdiğini” iddia etti.

“FETÖ ile bağlantılı olduğu” yönündeki iddialarla ilgili Oktar, “kendilerinin zihniyet olarak zıt olduklarını, onların kendi gruplarını hiçbir zaman sevmediklerini” söyledi ve 2014’teki övücü laflarını ise “Fethullah Gülen’i kızdırmak ve gruplarına bulaşmasını önlemek için sarfettiğini” belirtti.

Grup üyelerinin bir bilgisayarında, Gülen yapılanmasına ait herkul.org internet sitesinin mobil uygulama ve kurulum kodalarının bulunması konusunda ise Oktar, “İnternet çok geniş alem. Herkül denince pazulu mazulu bir şey anlaşılır. Merak edip girilmiş olabilir. Mühim olan oraya girip FETÖ’ye hizmet etmiş mi?” diye savundu.

Oktar, “Cüppeli Ahmet Hoca’yla görüştüm, Menzilcilerle görüştüm; bunlarda fayda var ama FETÖ’yle görüşmedim. Onların gazetelerini almadık, bankalarına para yatırmadık, dershanelerine gitmedi” dedi.

‘Silahların hepsi ruhsatlı’

Dolandırıcılıkla ilgili iddialar sorulduğunda Oktar, “grubundaki bazı kişilerin gayrı meşru işler yaptıklarını, bu kişileri gruptan kovunca aleyhinde ifade verdiklerini” öne sürdü.

Oktar, “çevresindeki insanların aldığı silahların ise ruhsatlı olduğunu, yani yasal bir sorun yaşanmadığını da” söyledi ve bazı silah ruhsatlarının alınmasını sağlayan kuyumculuk işletmelerinin göstermelik olmadığını belirtti.

Ergenekon ve Balyoz davalarına müdahil olmak için grubun başvuru yaptığıyla ilgili soruya Oktar, “Benim haberim yok” cevabını verdi.

‘Tek bir malım mülküm yok’

Oktar mal varlığıyla ilgiliyse hiç bir malı mülkü olmadığını söyledi: “65 yaşındayım, tek bir malım mülküm, hiçbir şeyim yok. Mal biriktirmek İslam’da haramdır.”

Oktar’ın ardından mahkeme, örgütün iki numarası olmakla suçlanan Ulviye Didem Ürer’in savunmasını dinledi.

Duruşma, yarın devam edecek.

Oktar ve grup üyeleri, 11 Temmuz 2018’de başlatılan operasyonda gözaltına alınmış, Adnan Oktar ve birçok grup üyesi tutuklanmıştı.

226 şüpheli hakkında 24 ayrı suçlamanın yer aldığı dava kapsamında toplam 125 mağdur-müşteki bulunuyor.

Oktar ve grubuna yönelik 24 ayrı suç isnadı bulunuyor. “Siyasal ve askeri casusluğa teşebbüs, cinsel istismar, suç amaçlı örgüt kurma, şantaj, dolandırıcılık, kasten adam öldürmeye teşebbüs” bu iddialar arasında yer alıyor. Grubun “FETÖ ile iltisaklı olduğu da” iddia ediliyor.

Davada duruşmaların 40 günden fazla sürmesi bekleniyor./BBC Türkçe 

Yayınlama: 18.09.2019
A+
A-
Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.