İzmir’de hükümetin mülteci politikaları protesto edildi
İzmir’de mülteci ve insan hakları örgütleri ile emek ve demokrasi güçleri mültecilerin sınır dışı edilmesi kararını protesto etti.
İzmir Emek ve Demokrasi Güçleri, Genç LGBTİ Derneği, TİHV, İHD, Irkçılığa Dur De Girişimi, Konak Kent Konseyi, Konak Mülteci Meclisi, Mülteci Der, İzmir Tabip Odası, İzmir Müzisyenler Derneği, İzmir’de Suriyeli Mültecilerle Dayanışma Derneği, Hak İnisiyatifi Derneği ve Halkların Köprüsü Derneği bir araya gelerek mültecilerin sınır dışı edilmek istenmesi ile ilgili Alsancak Türkan Saylan Kültür Merkezi önünde basın açıklaması gerçekleştirdi.
Evrensel’in haberine göre, Kurumlar adına ortak basın açıklamasını okuyan Halkların Köprüsü Derneği Üyesi Yusuf Ak, hükümet yetkililerinin son zamanlarda mültecilerle ilgili yaptıkları açıklamaları hatırlatarak, “Mart 2016’da da AB-Türkiye arasında imzalanan ‘geri kabul anlaşması’ yapıldığında iktidar tarafından doğrudan AB’den alınacak para ile ilişkilendirilip kamuoyuna ‘başarı’ adı altında sunulmuştu.
İçişleri ve Dışişleri Bakanlarının yaptığı açıklamalar daha önce olduğu gibi mültecilerin Türkiye’nin dış politikasında hala daha bir koz olarak görüldüğünü net olarak gösteriyor” dedi. İstanbul Valiliğinin yaptığı açıklamalara değinen Ak, bu açıklama ve uygulamaların mültecilere gözdağı olduğunu söyledi.
Ak, “İstanbul Valiliği’nin açıklaması beraberinde pek çok soruyu akla getirmiştir. Bu tarihten sonra ne olacaktır? Valilik, polis marifeti ile Suriyeli mülteci avına mı çıkacaktır? Son günlerde mültecilere özellikle de Suriyeli mültecilere yönelik nefret söylemi yükselirken ve ırkçı saldırılar dramatik bir biçimde artmışken Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarından sokakta olan, komşusu olan, iş veya okul arkadaşı olan; kısacası hayatın içinde olan Suriyeli mültecileri, onların evlerini, dükkânlarını, iş yerlerini ihbar etmeleri mi istenecektir? İstanbul Valiliği gibi bir kurumun son dönemde ortaya çıkan gerilim dalgasına rağmen, hem de tarih belirterek yaptığı bu açıklama sonrasında birilerinin kendisine vazife çıkararak Suriyeli mültecilere karşı sonuçları öngörülemez eylemlere de girişebileceği hiç mi akla getirilmemiştir” diye konuştu.
“SINIR DIŞI ETME UYGULAMALARI DURDURULSUN”
İstanbul’dan başka illere sevk edilecek Suriyeli mülteciler için ne gibi bir planlamanın yapıldığını soran Ak, “20 Ağustos itibariyle Suriyeli mültecilere karşı ortaya çıkacak olası saldırıların birinci derece sorumlusu İstanbul Valiliği ve bağlı olduğu İçişleri Bakanlığı olacaktır. Hükümetin koşullara göre ve çoğunlukla mültecilerin haklarını tehdit eden, askıya alan mevcut politikaları karşısında, muhalefet partilerinin sorumluluğu hiç de az değildir.
Muhalefetin görevi; hükümetin mülteci politikaları ile ortaya çıkan olumsuzlukların insani ve evrensel değer ve haklarla giderilmesi için hükümeti uyarmak, gerekirse hükümete baskı yapmaktır. Kazandıkları yerel yönetimlerde mültecilerin insan onuruna yakışır şekilde yaşamaları için çalışmalar yapmaları, her türlü ayrımcılığa karşı örnek yaklaşımlar sergilemeleri gerekmektedir. Mülteci politikalarının olumsuz sonuçlarına bakarak; mültecilere karşı nefret söylemi ve ırkçı söylemler, politikalar üretmek muhalefetin görevi olamaz. Öncelikle İstanbul Valiliğinin 20 Ağustos gününü işaret ederek yaptığı açıklamayı derhal geri çekmesini ve açıklamada sözü edilen geri gönderme uygulamasının yapılmayacağının ilan edilmesini talep ediyoruz. Ayrıca sınır dışı etme uygulamaları durdurulsun.
Kimliksiz olanlara mevzuata göre kayıt işlemleri yapılarak kimlikleri verilsin.
Dini, ırkı, milliyeti, belirli bir toplumsal gruba üyeliği veya siyasi düşünceleri nedeniyle zulüm gören veya göreceği endişesi ile ülkelerinden kaçıp Türkiye’ye gelen bireylere; evrensel hukuk ilkeleri gözetilerek ayrımcılık yapmadan mültecilik statüsü verilsin. Mültecilerin yaşam, barınma, sağlık, eğitim haklarına erişimi iyileştirilsin, erişimdeki kısıtlamalar kaldırılsın” dedi.