Arap playboy’ların gizli yaşamı
Birleşik Arap Emirlikleri’nden Şarika’da tahtın varisi olarak gösterilen Şeyh Halid bin Sultan el Kasımi, geçen hafta Londra’nın en pahalı semtlerinden birindeki dairesinde düzenlenen seks ve uyuşturucu partisinin ardından ölü bulundu. Bu trajik son, kimi Arap prenslerinin neden olduğu daha önceki vakaları da hatırlattı.
Bir tarafta lüks otomobiller, üzeri altın kaplama Range Rover’lar, mankenlerle yapılan grup seks ve kokain partileri; diğer taraftaysa şeriat rejimi, bunları yapanların idam cezasına çarptırıldığı ya da en iyi ihtimalle kırbaçlanıp cezaevinde yattığı ülkeler…
Hürriyet’ten İpek Yezdani, petrol zengini Körfez ülkelerini yöneten prens ve şeyhlerin, kendi ülkelerinde yasak olan her şeyi yurtdışında dibine kadar yaptığı, servetleri sayesinde Avrupa ve Amerika’da tamamen lüks, şatafatlı ve dejenere bir hayat yaşadıkları ‘ikiyüzlü’ bir dünyayı yazdı…
Birleşik Arap Emirlikleri’ndeki (BAE) yedi emirlikten biri olan Şarika Emirliği’nde tahtın vârisi olarak gösterilen 39 yaşındaki Şeyh Halid bin Sultan el Kasımi’nin, geçen hafta Londra’nın en pahalı semtlerinden Knightsbridge’deki dairesinde düzenlenen seks ve uyuşturucu partisinin ardından ölü bulunması, gözleri Körfez ülkelerindeki Arap prenslerin gizli yaşamlarına çevirdi.
Aslında moda tasarımcısı olan Şeyh Halid’in uyuşturucu partisinde hayatını kaybetmesi, aile için bir ilk değil.
Ağabeyi Şeyh Muhammed bin Sultan el Kasımi de 1999’da Sussex’te, ailesine ait 3 milyon sterlin (yaklaşık 21 milyon TL) değerinde bir malikânede, eroinden dolayı doz aşımı nedeniyle yaşamını yitirmişti.
İngiliz tabloid gazeteleri, Şeyh Halid’in de sürekli olarak uyuşturucu ve eskortların da bulunduğu, tüm hafta sonu boyunca süren partiler düzenlediğini yazdı.
Kasımi’nin sahibi olduğu erkek giyim markasının çalışanlarının ifadelerine göre de BAE prensi, her hafta sonu İngiliz sosyetesinden isimlerin de aralarında olduğu, eskort kadınlar ve kalabalık arkadaş grubundan oluşan partiler düzenliyordu.
Çalışanları prensin, cinsel ilişki süresini uzatması için metamfetamin kullandığının herkes tarafından bilindiğini de öne sürdü.
Bu olay, kendi ülkelerinde hüküm süren şeriat kanunları nedeniyle istedikleri hayatı yaşayamayan, dolayısıyla yurtdışına çıktıklarında adeta ‘bir şeylerin acısını çıkarırcasına’ kendilerini seks, içki ve uyuşturucu partilerine vuran zengin Arap şeyhlerinin yaşadıkları ‘ikiyüzlü’ hayatı gözler önüne seren ilk vukuat değil.
Özellikle de İngiltere’de Londra, ABD’deyse Los Angeles caddeleri, her yaz Ortadoğu’nun kavurucu sıcağından kaçıp gelen zengin Arap prenslerinin son model arabalarıyla sergiledikleri şova, seks ve uyuşturucu partilerine ev sahipliği yapıyor.
Arap playboy’lar, Londra’da daha çok Harrods mağazasıyla Dorchester ve Claridges otelleri civarında görülüyorlar.
Özellikle Katar, Suudi Arabistan, BAE ve Kuveyt’ten gelen prensler, lüks otomobillerini yaklaşık 30 bin dolar ödeyerek kendi ülkelerinden uçakla getirtiyorlar. Hatta Katar Havayolları’nın, yazları bir filosunu tamamen Arap prenslerin lüks otomobillerini Avrupa ve ABD’ye uçurmak için ayırdığı söyleniyor.
Petrol zengini Arap ülkelerinin, parayı nereye harcayacaklarını şaşırmış olan şeyh ve prenslerinin çoğu, ülkelerinden dışarı çıktığında “Ben zenginim, istediğimi yaparım” tavrıyla hareket ediyor.
Bundan birkaç yıl önce 28 yaşındaki Suudi Prensi Macid Abdülaziz el Saud, Los Angeles, Beverly Hills’teki malikânesinde çalışan bir kadına tacizde bulunmak suçlamasıyla tutuklandı. Bu olayın ardından evde temizlik işleri için tutulan üç kadın çalışan daha El Saud hakkında ‘cinsel saldırı’ suçlamasıyla şikâyetçi oldu.
Kadınlar üç gün boyunca kendilerini eve kapatıp zorla uyuşturucu vererek cinsel saldırıda bulunan El Saud’a durması için yalvardıklarını, ancak prensin kendilerine “Siz kadın değilsiniz! Siz bir hiçsiniz! Ben prensim ve kimse bana bir şey yapamaz” diye bağırdığını anlattılar.
Ondan birkaç ay önce, İngiltere’de Prens Harry’nin okulu olarak bilinen Sandhurst Askeri Akademisi’nden mezun olan milyarder Dubai Prensi Şeyh Raşid bin Muhammed bin Raşid el Maktum da, iddialara göre yine uyuşturucudan dolayı, 33 yaşında hayatını kaybetti.
Arap şeyhlerin ‘partileme’ merakı, sadece Avrupa’ya değil Türkiye’ye de sıçradı. Bundan birkaç yıl önce Bodrum’a demirleyen dünyanın en pahalı mega lüks yatının, Suudi Kraliyet Ailesi tarafından kiralandığı ortaya çıkmıştı. İngiliz bayraklı yat Solandge’yi kiralayan Suudi Arabistan Prensi Nawaf El Saud, burada diğer prens ve şeyhlerle birlikte, mankenlerle eğlenip para saçarken görüntülenmişti.