PKK Kurucularından Cemil Bayık Washington Post’a yazdı, Türkiye’den ‘terör propagandası’ tepkisi
PKK’nın kurucularından Cemil Bayık, Amerikan Washington Post gazetesine “Şimdi Kürtlerle Türk devleti arasında barış zamanı. Bunu harcamayalım” başlıklı bir makale yazdı. Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın da gazeteyi “terör propagandası” yapmakla suçladı.
Türk devleti ve Kürtler arasındaki ihtilafın uzun zamandır devam ettiğini vurgulayan Bayık, “Bu durumu kalıcı bir barışa dönüştürmek için bir fırsatımız var.
Bu fırsatı heba edersek, bir kuşak daha yakalayamayabiliriz” ifadelerini kullandı.
KCK Eş Başkanı Cemil Bayık’ın Washington Post’ta yazdığı makaleden satır başlıkları:
“Silahlı mücadeleye başvurmaktan başka çaremiz kalmadı”
“Türkiye Cumhuriyeti, 1923’te kurulduğundan bu yana, Kürtler vatandaşlık haklarının tanınması için mücadele etti.
Siyasi sistemde ilerleme kaydetmek için sonuçsuz kalan 50 yıllık çaba neticesinde silahlı mücadeleye başvurmaktan başka çaremiz kalmadı.
PKK 1978’de doğdu ve 1984’te gerilla savaşı başlattı.
Türk devleti bu mücadelemizi bastırmak için milliyetçiliği ve siyasi İslam’ı kullanmaya çalışırken, partimiz başından beri tüm etnik inançlara özgürlük istedi.”
” Şubat 2015’te Kürt halkı ve Türk devletinin temsilcileri ile barış için ortak umutlarımızı ifade eden bir anlaşmaya varıldı.
Ancak Erdoğan yapılan görüşmelerin, seçim sürecinde AKP’ye yaramayacağını gördüğünde bir kez daha çatışmayı tercih etti.”
“Savaş, öncekinden daha şiddetli bir şekilde yeniden başladı”
“Türkiye devletinin temsilcileri ile liderimiz Öcalan arasında gerçekleşen düzenli toplantılar sona erdirildi. Savaş, öncekinden daha şiddetli bir şekilde yeniden başladı.
Tank ve savaş jetleri 10 Kürt kentini dümdüz etti. Bir kez daha, devlet Kürt halkına ölümcül bir darbe indirmeye çalıştı.”
” Mevcut sorunları ele alırken biz de hatalar yaptık. Kürt sorununun Erdoğan’ın partisi ile sadece diyalog yoluyla çözülebileceğini düşünecek kadar naiftik.
Böylesine karmaşık ve iç içe geçmiş sorunları çözmeye çabalarken, Türkiye’nin tüm demokratik güçlerini dahil etme konusunda biz de daha fazla çalışabilirdik.”
“Türkiye ile müzakere etme taahhüdümüzü bir kez daha ilan ediyoruz”
“Türkiye sınırları içinde, Kürt sorununun politik çözümünü müzakere etme taahhüdümüzü bir kez daha ilan ediyoruz. Daha önce söylediğimizi tekrarlıyoruz: Öcalan bizim müzakerecimizdir.
Öcalan’la son süreçte kurulan irtibat yoluyla değindiği tüm noktalara katılıyoruz ve kendisinin özgürce çalışabilmesi, sürece katkı sunabilmesinin gerekliliğini vurguluyoruz.
Daha net konuşmak gerekirse, İmralı hapishanesinden ev hapsine alınması gerektiğini söylüyoruz.”
“Türkiye Kürt sorununu çözerek Orta Doğu’da barışı sağlamada belirleyici bir rol oynayabilir”
“Dünyanın da hedeflerimizi desteklediğini görüyoruz. Bugün Türkiye’deki kriz, özünde politik bir kriz. Bu, Türkiye Cumhuriyeti’nin yüz yıllık Kürt politikasının iflasından kaynaklanmakta ve sorunun merkezinde, Türkiye’nin halihazırda karşılaştığı iç, bölgesel ve küresel zorluklar bulunmakta.
Bu açıdan, Türkiye’nin, farklı etnik ve kültürel kimliklere alan açtığı yeni bir ‘ulus’ anlayışına çaresizce ihtiyacı var.
“Kürt meselesini çözerek, Türkiye Orta Doğu’da demokrasiyi, istikrarı ve barışı ilerletmede belirleyici bir rol oynayabilir.
Oysa Türk devleti bunu yapmayı reddediyor. Öte yandan, Orta Doğu’nun demokratikleşmesi için Türkiye’nin demokratikleşmesi yoluyla çaba göstermeye devam ediyoruz.”
Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın
İbrahim Kalın’dan Washington Post’a tepki: Basın özgürlüğüyle izah edilemez
Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, “ABD ve AB’nin terör örgütleri listesinde olan ve ABD yönetiminin başına ödül koyduğu bir teröriste sayfalarını açan Washington Post, açıkça terör propagandası yapmakta ve ABD yasalarını da çiğnemektedir” ifadesini kullandı.
Kalın, yaptığı yazılı açıklamada, Washington Post gazetesinin bugünkü nüshasında, terör örgütü PKK’nın elebaşı Cemil Bayık’ın yazısını yayımlamasını, büyük bir skandal olarak değerlendirdi.
İbrahim Kalın, konuyla ilgili şunları kaydetti:
“ABD ve AB’nin terör örgütleri listesinde olan ve ABD yönetiminin başına ödül koyduğu bir teröriste sayfalarını açan Washington Post, açıkça terör propagandası yapmakta ve ABD yasalarını da çiğnemektedir. Bunun basın ve ifade özgürlüğü ile izah edilmesi mümkün değildir.
Bu durum, El-Kaide yahut IŞİD terör örgütünün bir mensubuna gazete yazısı yazdırmaktan farksızdır.
Bir terör örgütünün başını Kürtlerin temsilcisi gibi göstermek, her şeyden önce Kürtlere yapılmış bir hakarettir.
Türkiye, terörün her türüne ve onun destekçilerine karşı kararlılıkla mücadele vermeye devam edecektir.”