‘Rumi’ Marka Votka Üreten İş İnsanı Türklerin Kendisini ‘Tehdit Ettiğini’ Söyledi

Lahey’de “De Filosoof” (Filozof) adlı içki mağazasını işleten Badakhani, Türkiye’de hakkında olumsuz kampanya başlatıldığını belirtti.

Afganistan’dan 14 yaşında kaçan ve Hollanda’da siyaset felsefesi eğitimi alan 36 yaşındaki Badakhani, votka ile Fars kökenli düşünür ve şair Mevlânâ Celâleddin Rûmî’yi “onurlandırmak istediğini” anlattı.

“Rumi’nin Türklerle hiçbir ilgisi yok” diyen Badakhani, 13. Yüzyıl’da yaşayan ünlü düşünürün Kuzey Afganistan’da doğduğunu anımsattı.

Fars kökenlilerin, Mevlana’nın şiir ve sözleri ile büyüdüğünü söyleyen Badakhani, “Bizzat Rumi de, şimdi benim işlerimi mahvetmek isteyenlere benzeyen dogmatik Müslümanlardan kaçmak zorunda kaldı” dedi.

Habertürk gazetesi yazarı Murat Bardakçı, Fars kökenli bir Afganistan göçmeni olan Badakhani tarafından üretilen “Rumi” adlı votkayı köşesine taşıdı.

Bardakçı’nın 8 Mart’ta yayımlanan yazısının başlığı, “Böyle bir edepsizlik karşısında hiç çekinmeyin, ağzınıza ne gelirse söyleyip rahatlayın!”dı.

Konya Büyükşehir Belediye Başkanı Uğur İbrahim Altay da, 8 Mart’ta Twitter hesabından, Rumi marka votka konusunda gerekli girişimleri yapacaklarını söyledi.

Altay daha sonra, “2,5 milyon Konyalı adına” Hollanda makamlarına bir mektup gönderdi.

Hollanda’nın De Telegraaf gazetesine göre Altay, “ayrılıkçı ve kışkırtıcı” olarak tanımladığı girişime tepki göstererek, Hollandalı yetkililerden Rumi marka votkanın satışını durdurmasını istedi.

‘Votkam, ona bir hediyedir’

İş adamı Ofran Badakhani, De Telegraaf gazetesinin, “Madonna, Chris Martin gibi dünya yıldızlarının da ilham aldığı ve birçok Müslüman tarafından kutsal sayılan Mevlana’nın adının alkollü bir içkiye verilmesinin tepki çekeceğini düşünmediniz mi?” sorusuna şu yanıtı verdi:

“Hayır. Biz Farsiler, Rumi’yi şarap hakkında da yazan bir şair ve düşünür olarak anarız. Şiirlerini atasözü olarak kullanırız. Votkam, ona bir hediyedir.”

Fars toplumunun İran, Afganistan ve Tacikistan’da binlerce yıldır önemli bir şarap kültürüne sahip olduğunu söyleyen Badakhani ancak “katı İslami görüşün baskısı nedeniyle” bu kültürün neredeyse tamamen ortadan kalktığını savundu.