Avusturya Ekonomisi
Ülkenin maden-mineral varlığının azlığı dikkate alındığında, Avusturya’nın geleneksel ana kaynağının dünyadaki en iyi işçi-işveren ilişkilerinden birine (bunun sonucu olarak ılımlı ücret artış talepleri ve sayıca çok az grev olayları gözlenmektedir) ve yüksek yaşam kalitesine sahip olduğu görülmekte, bunun yanında eğitimli-yetenekli iş gücü dikkat çekmektedir.
Avusturya ekonomisinde hizmetler sektörü, katma değerin ve istihdamın üçte ikisini yaratmaktadır.
Diğer gelişmiş ülkelerin aksine Avusturya’da sanayi sektörü (inşaat dahil) toplam hasıladaki payını korumuş ve 2012’de tüm GSYiH’nın %29,4’ünü oluşturmuştur.
Tarım sektörü ise tüm ekonomik faaliyetlerden elde edilen hasılanın %1,5’ini oluşturmaktadır.
Ülkenin maden-mineral varlığının azlığı dikkate alındığında, Avusturya’nın geleneksel ana kaynağının dünyadaki en iyi işçi-işveren ilişkilerinden birine (bunun sonucu olarak ılımlı ücret artış talepleri ve sayıca çok az grev olayları gözlenmektedir) ve yüksek yaşam kalitesine sahip olduğu görülmekte, bunun yanında eğitimli-yetenekli iş gücü dikkat çekmektedir.
Ülkenin Avrupa’nın merkezindeki konumu, dağlar ve göller gibi turistik varlıkları da iş çevrelerini ülkeye çekmekte ve GSYiH artışını desteklemektedir.
Küçük bir ulusal pazara sahip olduklarından, Avusturyalı firmaların büyüme imkanı dış pazarlara bağlıdır.
Son on yılda Avusturya ekonomisinin ne derecede dış alana açıldığı, mal ve hizmet ihracatının GSYİH’ye oranındaki artışa bakılarak tespit edilebilir.
Büyük oranda AB’ye katılmanın ve Doğu’daki eski komünist ülkelerin dış ticarete katılmasının sonucu olarak mal ve hizmet ihracatının GSYiH’deki payı yükselmiştir.
Ekonomik Performans
Avusturya Marshall Planı’yla uygulamaya konulan, sanayi sektörlerine yönelik düşük faizli ve bol krediler yardımıyla, 1950’ler ve 60’larda hızla sanayileşmiştir. 1955-1970 yılları arasında ekonomi yılda ortalama %5 büyümüştür. 1970’lerde ise ekonomik büyüme yıllık ortalama %3,6’ya düşmüştür. 1980’lerde ekonomik büyüme daha da yavaşlayarak yıllık ortalama %2,3 seviyelerine gerilemiştir. Avusturya’nın büyük milli sanayi sektörü, özellikle, ağır sanayi, giderek bir değerden çok bir yük oluşturmaya başlamış ve hükümeti kademeli bir özelleştirme sürecini teşvik etmek yönünde harekete geçirmiştir. 80’lerin sonuna doğru özelleştirmenin ve artan rekabetin ilk etkilerinin görülmeye başlaması ve daha da önemlisi, Almanya’nın birleşmesi ve Doğu Avrupa’nın ekonomik açılımından sağlanan yararlar sonucunda ekonomik performansta ilerlemeler olmuştur.
1995 yılında başlayan AB üyeliğinin ilk yılları, bir düzenleme dönemi olarak nitelendirilmişse de, dünyanın en büyük pazarına engelsiz giriş 1995-2000 yılları arasında %3’lük bir yıllık ortalama büyüme oranı sağlamıştır.
ÖVP-FPÖ iktidarının ilk yılı olan 2000’de, tüm Avrupa ülkelerindeki güçlü ekonomik performansın yanında, cömert olarak nitelendirilebilecek vergi reformunun etkileriyle birlikte büyüme rakamı %3,7’ye yükselmiştir.
Ancak, vergi reformu daha büyük bir bütçe açığına neden olmuş ve yeni hükümeti, kamu finansmanını konsolide etmek adına, bir dizi kemer sıkma önlemleri almaya itmiştir. 2001 yılında Alman ekonomisindeki zayıflık ve kemer sıkma önlemlerinin etkisiyle büyüme ciddi şekilde yavaşlamış ve %0,5 oranına düşmüştür.
2004-2005 döneminde ekonomi belli bir hız kazanmış ve yıllık büyüme %2,3 olmuştur.
2006-2007 döneminde ise hızla artan dış ticaret ve yatırımların desteğiyle, büyüme biraz daha hızlanarak yıllık ortalama %3,3’e yükselmiştir.
Sanayi
Avusturya’da firmaların büyük çoğunluğu katma değeri yüksek özel ürünlere yoğunlaşmış ve ihracat öncelikli faaliyet göstermektedirler. Birkaç tane çokuluslu, bir düzine civarında uluslar arası firmaya sahip Avusturya sanayisinin asıl gücü küçük ve orta ölçekli firmalardır. Firmaların ortak özelliği Alman pazarına (özellikle otomotiv sektörü) bağımlı olmalarıdır.
Sanayi ve inşaat sektöründe 12.267 işletme bulunmakta (bir önceki yıla göre %4 artış) ve 762.881 kişi (bir önceki yıla göre %2,9 artış) istihdam edilmektedir. Toplam ciro ise 238 milyar avrodur. Ülkede bulunan sanayi işletmesi sayısı ise 6.473 olup, istihdam edilen personel sayısı ise 763.000’dir.
Benzer şekilde inşaat sektöründeki işletme sayısı 5.794 olup, istihdam edilen personel sayısı 579.000’dir.
Ciro büyüklüğü açısından en önemli sektörlerin başında makine sanayi, otomotiv ve otomotiv yedek parça sanayi, gıda ve içecek sanayi, metal ve metal işleme sanayi ile metal ürünleri sanayi yer almaktadır. Sektörlerin yurt dışı cirolarına baktığımızda makine sanayi, otomotiv ve otomotiv yedek parça sanayi, metal ve metal işleme sanayi yine ilk sıraları almaktadırlar.
Ulaştırma ve Telekomünikasyon Altyapısı
Avusturya’da mal ticareti daha ziyade karayolu ile yapılmaktadır. Karayolu taşımacılığını sırasıyla demiryolu ve iç sularda taşımacılık izlemektedir.
Bilindiği üzere; Avusturya, Ren ve Tuna nehirlerini birleştiren Main-Tuna Kanalı üzerinden Kuzey Denizi’ne ve Karadeniz’e kadar uzanan su yolu üzerinde bulunmaktadır.
AB’nin Doğu Avrupa ülkelerini bünyesine dahil ederek genişlemesi, Tuna havzasında yoğun mal trafiğine yol açmıştır. Bu nedenle Tuna nehri üzerinde yapılmakta olan yük taşımacılığının önemi giderek artmaktadır. Bu gelişmeler ışığında AB, nehir taşımacılığının geliştirilmesi amacıyla ortak bir eylem planı hazırlanmıştır.
Bu planın bir parçası olarak Avusturya Federal Ulaştırma, İnovasyon ve Teknoloji Bakanlığı, 2015 yılına kadar Tuna nehri üzerindeki taşımacılığın geliştirilmesi için izlenmesi gereken politikaları kapsayan “Ulusal Eylem Planı”nı yürürlüğe koymuştur.
Söz konusu planda, mevcut altyapının yenilenmesi, limanların geliştirilmesi ve lojistik merkezler haline getirilmesi, bilgi sistemlerinin devreye sokulması ve geliştirilmesi, Avusturya gemi filosunun modernizasyonu gibi hedefler mevcut bulunmaktadır.