(Analiz) Avusturya’nın Kafası Karıştı
Avusturya devleti, resmi statüye kavuşturduğu Alevi toplumunun, karnelerde ‘’Alevi’’ ibaresinin yer alması isteğini uygulamıştı. Peki diğer Müslüman öğrencilerin karnesine ‘’İslam’’ yazılması durumunda, Alevilik İslam dışı mı sayılacaktı?
Avusturya okullarında, Müslüman öğrencilerin karnelerinde dini ibare bölümünde ‘’İslam’’ yazmaktaydı.
Avusturya Milli Eğitim Bakanlığı bundan üç ay önce okullara gönderdiği genelge ile, İslam dinine mensup öğrencilerin, dinlerin içerisinde yer almış mezhepsel toplulukların ve yine bu toplulukların ve mezheplerin Avusturya tarafından tanınmış olma şartıyla, öğrencilerin bağlı bulundukları mezhepleri temsil eden kurumların adı, karne not bölümünde bulunan dini ibare yerine yazılmasını istemişti.
► Avusturya ‘İslam’ İbaresini Okul Karnelerinden Kaldırıyor
► İGGÖ Başkanının Haberim Yok Dediği Yasayı, Virgül.at Üç Ay Önce Haber Yapmıştı
Buna göre, ‘’İslam’’ olarak belirtilen dersin bir genelgeyle IGGÖ olarak belirtilmesi istendi.
Alevi öğrenciler, şayet din dersine girdikleri taktirde, karne not çizelgesinde Alevitische Glaubensgemeinschschaft (ALEVI) yazacak, denmişti.
Avusturya İslam Cemaati (İGGÖ) Başkanı Ümit Vural, olayı tesadüfen öğrendiğini belirterek, (Virgül haberi üç ay önce yayınlamıştı) Eğitim bakanlığı yetkilileriyle görüşmeler yaptığını belirterek, basına bir açıklama yaptı.
Avusturya İslam Cemaati (İGGÖ) Başkanı Ümit Vural’ın Basına Yansıyan Açıklaması
‘’Vural, yetkililerle yaptığı görüşmenin istedikleri doğrultuda geçmediğini belirterek, “İslam dini ifadesini aslında böyle basit bir bürokratik müdahale ile resmi bir evrak olan karnelerden silmeye gayret ediyorlar. İGGÖ olarak buna karşı her türlü yasal yola başvuracağız.” dedi.
Eğitim Bakanlığının değişikliğe gerekçe olarak Alevi çocukların, seçmeli Alevilik dersi yerine İslam dersini yanlışlıkla almalarını önlemek için bu değişikliği yaptıklarını ifade eden Vural, “Her iki din dersine ilişkin kısımda ‘Alevi’ ve ‘İslam’ ifadeleri açık şekilde yazıyor. Böyle bir durumda yanlışlık yapılması pek mümkün değil.” değerlendirmesinde bulundu.’’
Eğitim Bakanlığının Yanıtını Geçen Hafta Virgül Yazmıştı
03-02-2019 tarihinde, Adem Çetin imzalı Virgül köşe yazısında, Avusturya Eğitim Bakanlığı tarafından, Avusturya İslam Cemaati (İGGÖ) Başkanı Ümit Vural’a konu ile ilgili verilen yanıtı yazmıştı.
Çetin köşesinde;
‘’Avusturya devlet okullarında okuyan Müslüman öğrencilerin karnelerinde, din ibaresinin bulunduğu bölüme, İslam yazılmaktaydı.
Avusturya’da resmi statüye kavuşan Avusturya Alevi İnanç Toplumu (ALEVİ), devlet okullarında Alevi din öğretmenleri ataması yaparak ve Alevi ailelerin çocuklarının seçmeli ders olan din derslerinde, Alevi inancı eğitimi görmek istemesi halinde, okula Alevi inancını öğretecek öğretmen atanmaya başlandı.
Anayasaya göre de, bu öğretmenlerin maaşları devlet tarafından ödendi.
Avusturya’da hakim olan Hıristiyan dini mezheplerine mensup öğrencilerin, okul karnelerinde, dini ibare bölümünde Hıristiyan yerine, mensubu olduğu mezhebin yazması, Avusturya Alevi İnanç Toplumu’nun da, Alevi öğrencilerin karnelerinde, neden ALEVİ yazmıyor fikrini doğurdu.’’ İfadelerine yer verdi.
Yukarıda belirtildiği gibi, Avusturya Hükümetinin attığı adımları en son kurum olarak Avusturya İslam Cemaati (İGGÖ) öğreniyor.
Avusturya hükümetinin ileriye dönük planlarını, bir önceki hamlesinden yola çıkarak bizler öngörebiliyorsak, kurum olarak İGGÖ’nün tesadüfen öğrenmesi düşündürücü.
► Köşe Yazısının Tamamı : Karnelerde Neden ‘’İslam’’ İbaresi Yok
Hükümet Ne Yapmak İstiyor?
Avusturya devleti aslında öteden beri yaptığı şeyleri yapıyor.
Türkiye göçmenlerinin kendi içerisinde yaşadıkları (Türkiye bağlantılı) çelişkilerini derinleştirerek, göçmenleri yine kendi içerisinde bölüyor.
Zira Avusturya’da göçmen denilince akla ilk gelen Türkiye kökenlilerdir. Ve yine, haklarında en çok kanun çıkartılan ve çıkartılmak istenen göçmen potansiyelde yine aynı kesimdir.
Dinsel, kültürel ve coğrafi olarak ortak noktaları olan diğer göçmenlerle çok az uyum sorunu yaşayan Avusturya, Türkiye göçmenlerini uyumsuz görerek, en çok kontrol altında tutulması gereken göçmenler olarak görmekte.
Bu nedenle de, yönetmeyi kolaylaştırmak için küçük parçalara ayırmak, hükümetler acısından daha mantıklı yol olarak seçilmekte.
Aleviler Memnun
Avusturya’da yaşayan Aleviler, geldikleri topraklarda resmi statüye kavuşamazken, göçmen oldukları bir ülkede resmi bir statü kazanmış, çocuklarına kendi inançları doğrultusunda din eğitimi verebilecek bir konuma gelmişlerdir.
Zira okullarda Alevi inancının anlatacak öğretmenin maaşı devlet tarafından ödenecek, Üniversitelerde Alevilik Enstitüsü kurulmuştur.
Bütün gelişmelerin ışığında, kimi zaman gizli ibadet eden Aleviler, artık okullarda çocuklarının karnesinde ‘’Alevi’’ ibaresini görmek istediler.
Alevilerin İsteği Avusturya’nın Kafasını Karıştırdı
Avusturya devleti, resmi statüye kavuşturduğu Alevi toplumunun, karnelerde ‘’Alevi’’ ibaresinin yazılmasının, Alevilerin anayasal hakları olduğunu biliyordu.
Bu nedenle de karşı çıkmadan uygulamaya soktu.
Bu uygulamayı devreye sokmak, yeni bir sorunu beraberinde getirecekti.
Alevi öğrencilerin karnelerine ‘’Alevi’’ yazıldığında, diğer Müslümanların karnesine ne yazılacaktı?
Daha önce, İslam dini içerisinden çıkan, farklı mezhep ve inanç topluluklarının ayrıntılarına değinmeyen Avusturya, Müslüman ailelerin çocuklarının karnelerine ‘’İslam’’ yazarak, sorunu çözüyordu.
Sadece Alevi çocukların karnesine ‘’Alevi’’ yazıp, diğerlerine ‘’İslam’’ yazmasının ne gibi bir sakıncası olabilirdi?
Şayet Avusturya yönetimi böyle bir uygulama yapsaydı, Alevi toplumu ‘’biz İslam dışında mıyız’’ tartışması başlatabilirdi.
Bu nedenle, Avusturya Alevi toplumu dışındaki Müslümanları, yine resmi olarak tanıdığı Avusturya İslam Cemaati (İGGÖ) ibaresini kullanmayı tercih etti.
Avusturya hükümeti uygulamalarıyla, Alevi toplumunu ikiye bölmüş, Alevi toplumunun öncü oluşumları da, bu bölünmeye hayır dememişlerdir.
Gelinen aşamada, Eğitim Bakanlığının değişikliğe gerekçe olarak Alevi çocukların, seçmeli Alevilik dersi yerine İslam dersini yanlışlıkla almalarını önlemek için bu değişikliği yaptıklarını açıklaması, İGGÖ’nün ise ‘’Alevi’’ ve ‘’İslam’’ ibarelerinin ayrı kullanılmasını talep etmesi, yeni tartışmaları başlatacak gibi…
Avusturya karnelerde dini ibareler üzerinden başlattığı tartışmaların gölgesinde, yeni bir yasa çalışması yürüttüğünü öngörmek mümkün.
Yakın tarihte, Müslümanların bağlı oldukları ve Avusturya tarafından resmi statü verilmiş kurumlara, resmi üyelik ve ibadet vergi uygulaması getirilmesi düşünülmekte.
Bu durumda, her Müslüman, aynı kilise vergilendirme sistemine benzer bir uygulamaya tabi tutulabilir ve her Müslümanın yerelden, merkeze uzanan bir kayıt altına alınma durumu doğabilir.
Hükümet bunu yaparken, özellikle camilerin yurt dışı finans kaynaklarını engellemek için bir önlem olarak gösterecektir. (virgül.at)