Avusturya’da Müslümanları Hedef Göstermek Artık Marjinal Bir Siyaset Değil!

Avusturya’da yardım kuruluşu SOS Mitmensch, Müslüman aleyhtarı ve ırkçı kampanyalar düzenlediğini gösteren ve bu kampanyaları analiz ettiği bir rapor yayınladı.

Kurumun üzerinde durduğu 20 kampanya ve bu kampanyaların çoğunluğunun iktidar ortağı, Özgürlük Partisi (FPÖ) üyelerine ait olduğu belirtildi.

Raporda, bu kampanyalar Müslümanları sabit bir şekilde kötü gösterildiğine yer verilirken, örnek olarak, SOS Mitmensch sözcüsü Alexander Pollak, diğer şeylerin yanı sıra, Sosyal İşler Bakanı Beate Hartinger-Klein ve yönetim kurulu başkanı Johann Gudenus’un (her ikisi de FPÖ) yer aldığı “E-Kart kampanyası” nı gösterdi.

FPÖ tarafından yayınlanan videoda, Müslümanlar sosyal dolandırıcı olarak gösterildi.

Video silinmiş olsa da, hiçbir zaman, diğer kampanyalarda olduğu gibi, hükümetten bir özür gelmedi.

Birkaç Yıl Önce Mümkün Değildi

Pollak, “Raporumuz, Müslümanlara yönelik kışkırtmanın artık marjinal bir siyasi fenomen olmadığını, ancak Avusturya siyasetinin merkezine ulaştığını göstermektedir. Diyerek, “Sadece dinlerinden dolayı insanlara karşı nefret kampanyaları, birkaç yıl önce mümkün olmayan bir düzeye ve yoğunluğa ulaştı.” İfadelerini kullandı.

Ayrıca Pollak, raporda belgelenen 20 kampanya buzdağının sadece görünen kısmı olduğunu söylüyor. FPÖ liderliğinin ötesinde meydana gelebilecek başka birçok vaka şüphesi olduğunu belirtti.

Tehlikeli Genelleme

Dilbilimci Ruth Wodak, eski Doğu bloğundan göç arttıkça 1989’dan itibaren Müslümanların dışlanmasına yol açacak şu anda gözlemlenebilir dil kalıpları olan bir ifadeyle karşılaştırıyor.

Wodak, “Her şeyden önce, yanlış bir şekilde homojen olduğu düşünülen bir grup Müslüman için ikinci bir adımda çok çeşitli olumsuz niteliklerin atandığı hakkında genellemeler yapılmaktadır” diye açıklıyor.

Bundan sonra, bu grubu itibarsızlaştırmak ve cezalandırmak için eylem çağrıları yapılacaktır.

Wodak, yakında insanların, Müslümanların dükkanlarından alışveriş yapmayı bırakmaları ve Müslümanlara ve Müslüman olmayanlar için ayrı park bankları kurmaları yönünde çağrıda bulunabileceği konusunda uyarıyor.

Örneğin, Ulusal Sosyalizm (Nazi Dönemi) döneminden benzer istekler bilinmektedir, dedi.

Hükümete Çağrı

Siyaset bilimcisi Anton Pelinka, FPÖ, nüfus içinde kısmen var olan korkuyu bir ruh hali oluşturmak ve bu şekilde seçmen kazanmak için kullanacağını söylüyor.

Bu, zaten Avusturya ana akımına gelmiş olan İslamcılık karşıtlığından kaynaklanıyor.

Pelinka, bunu demokrasiye yönelik bir tehdit olarak görüyor: “Laik bir devletin ilkeleri büyük ölçüde ihlal edildi” ifadesini kullandı.

SOS üyesi insan, raporlarında hükümeti Müslüman karşıtı kampanyalara onaylamamaya ve her dini cemaat mensubunun ve dini inancı olmayan kişilerin “Avusturya’nın önemli bir parçası olduğu ve Müslüman aleyhtarı ırkçılığın ve diğer ırkçılığın açıkça reddedilmesi gerektiği” taahhüdünde bulunmaya çağırmaktadır. (virgül.at)