Viyana’da 2 Bin Alevi Mahkeme Önünde Bir Araya Geldi
Avusturya Alevi Birlikleri Federasyonu, resmi statüye kavuşmak için yapmış olduğu başvurunun görüldüğü davaya, sekiz otobüsle Viyana ve Avusturya dışından gelenler oldu.
Avusturya Alevi Birlikleri Federasyonu, resmi statüye kavuşmak için yapmış olduğu başvuruların görüleceği dava günü, mahkeme önüne yaklaşık 2000 kişi toplandı.
2007 yılından beri Alevilik İnancının resmi statü kazanması için mücadele verdiğini söyleyen, Avusturya Alevi Birlikleri Federasyonu (AABF), 28 Aralık 2018’de Yüksek İdari Mahkemesinde (Bundesverwaltungsgerichtshof) davası görüldü.
Aleviliğin Özgün ve Avusturya İslam Yasasın’dan bağımsız bir inanç olarak tanınması davasında karar çıkmadı.
Almanya ve Avusturya’nın çeşitli bölgelerinden, destek amaçlı gelen Aleviler, sabah saatlerinde, Viyana Yüksek İdari Mahkemesi önünde bir araya geldiler.
foto:virgül.at
Avusturya Alevi Birlikleri Federasyonu Umutlu
Mahkeme sonrası yapılan açıklamada; mahkemeye sunulan iddianamenin hakim tarafından dikkate alındığı, adı geçen iddianame de, farklılıkların en ince ayrıntılarıyla ifade edildiği dile getirildi.
Mahkeme Hakimesinin, iddianamede yer alan bilgiler ışında ikna olduğunu düşünüyoruz denilirken, Hakimenin şahitleri dinlemeye gerek görmemesi, inandırıcı bir iddianame hazırlandığı şeklinde yorumlandı.
Mahkeme heyetinin, yeni tüzüğü inceleyeceği söylenirken, dava 04.01.2019 tarihine ertelendiği belirtildi.
foto:virgül.at
Ne Olmuştu?
Daha önce AABF’nin Viyana şubesinin bir bölümü olan ve Avusturya devleti tarafından tanınan Avusturya Alevi İnanç Toplumu (ALEVI) ,2009 yılında AABF’nin bilgisi ve iradesi dışında ayrı bir tanınma başvurusunu Avusturya Din İşleri Dairesine (Kultusamt) sunduğu ileri sürüldü.
foto:virgül.at
2007 yılından itibaren tanınma çalışmalarını yürüten Avusturya Alevilerinin çatı örgütü AABF’nin başvurusu askıya alınırken, Avusturya Alevi İnanç Toplumu’nun (ALEVI) başvurusu 2010 yılında ilk tanınma aşamasını elde ettikten sonra 2013 yılında Avusturya İslam Yasası bünyesinde resmi statü kazandı.
İki ayrı Alevi kurumu arasında yaşanan gerilim, Avusturya Alevi İnanç Toplumu’nun (ALEVI) kendisinin dışında bulunan tüm Alevi derneklerini kapattırma şikayetlerinde bulunduğu iddiasıyla tırmandı. (virgül.at)
Avusturya Alevi Birlikleri Federasyonu tarafından basına verilen mahkeme de yaşananlara dair bildiri şu şekilde:
Yönetim Kurulun’dan (YK) Genel Başkan Özgür Turak, İkinci Başkan Zeynep Arslan ve Genel Sekreter Nurcan Bakmaz savunmada bulundular. Dava Avukatı Dr. Schwartz ve asistanı bayan Kachely salonda bulundular. Din İşleri Dairesinde (Kultusamt) Alevilik İnancının Tanınma süreci ile ilgili yetkili müsteşarı Oliver Henhapel’de asistanı ile hazır bulundu. Konfederasyon ve Avrupa-ABF Başkanları dinleyici olarak mahkeme salonunda yerlerini aldılar.
Öncelikle, İslam-Alevi İnanç Toplumu’na (kısatılmış olarak kullandıkları tanımlama: ALEVİ) karşı mahkeme tarafından talep edilen ve Avusturya Din Yasasına göre ‘ismende ayrımı netleştirmek adına’, Avusturya-ABF’den (şu an mevcut olan aleviten österreich) farklı bir isim sunumu talep edildi. Avusturya’da ‘Aleviliğin Özgün ve İslam Yasasın’dan Ayrı’ bir İnanç olarak tanınması içim kurulmuş olan ‘Tanınma Komisyonu’ konunun Avusturya-ABF ve gereken birimleri ile değerlendirmeye almaya ve bir sonraki duruşmaya kadar bir sonuca bağlamaya karar verdi. Daha sonra, ALEVİ ve aleviten österreich ile arasında inanç bazında farklılıkları belirtmek adına Yılmaz Kahraman, Hüseyin Ağuiçenoglu ve Dertli Divani şahitler olarak tanımlandı. Öte yandan, Avusturya-ABF’nın Hace Bektaş Dergahi tarafından tanınmış ve desteklenen Alevi grubu olarak beyan edildi. Ayrıca Avsturya-ABF’nin Avrupa Alevi Birlikleri Konfederasyonu’nun (AABK) bir üyesi olduğu altı çizildi.
Tanınma sürecinin önemli bir kriteri olarak, Avusturya-ABF binlerce üye ve destek imzasını toplamıştı. Mahkemenin devamında, Oliver Henhapel’in “1282 imzanın geçerliliğini değerlendirmem şu an mümkün değil” ifadesine karşılık Avukat Dr. Schwartz savunmasında şu ifadelerde bulundu: “04.06.2018 tarihi ile yeterli destek imzaları ve beyanlarını, noter tastikli ve kimlik dökümleri ile mahkemeye teslim ettik. Yine Aşağı Avusturya St. Pölten Alevi Kültür Merkezi üyelerinin imzaları da mevcuttur ve mahkemeye teslim edilmiştir.” Kendisine mahkeme kapısında bin’e yakın Alevinin toplanmış olduğunu ve her birinin yeniden imza ve kimlik belgelerini mahkemenin iradesine sunabileceği bildirilen hakime bayan Rath, imzaları yeterli gördü ve kabul etti.
Din İşleri Dairesi müsteşarı Oliver Henhapel’in ısrarla “İslam-Alevilierinin bir farkınız yoktur.” ifadesine karşın Avukat Schwartz Haramati davasını ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin “Bütün inanç gruplarının tanınma hakkı vardır” kararını hatırlattı. Avusturya-ABF İkinci Başkanı Zeynep Arslan’ın hakime bayan Rath’a ısrarla şahitlerin dinlenilmesi gerektiği talebinde bulunmuş olsada, hakime buna gerek kalmadığı kararında sabit kaldı. Arslan ‘Alevi inancının özgün ve Avusturya İslam Yasasından bağımsız bir inanç olarak tanınmasının (din) tarihi ve sosyo-politik açıdan bir zorunluluk olduğunu ve özellikle İslam-Alevi din derslerinin belirlenmesini ve İslam-Alevi İnanç Toplumu’nun Avusturyada’ki gelişim süreçlerini Türkiye’deki islamlaştırma siyasetinden ayrı göremeyeceğimizi’ vurguladı.
Tarafları dinledikten sonra, hakime Rath mahkemeyi 4 Ocak 2019 tarihine erteledi.