Görme engelli öğretmen telefonla görevden alındı: ‘Pardon, atamanızla ilgili hata yapmışız’

Ardından ücretli öğretmenlikte şansını denemek istedi ve pedagojik formasyonunu alarak ücretli öğretmenlik başvurusu yaptı.

Müge Turanlı, bir okulda ücretli öğretmen olarak çalışmak üzere ilk olarak 3 Ekim’de ilçe milli eğitim müdürlüğü tarafından arandığını söylüyor.

BBC Türkçe’den Fundanur Öztürk’ün haberine göre, Fakat öğretmenlik yapması istenen sınıfta ağır ve orta düzey zihinsel engelli öğrenciler olduğu için tereddüt etmiş:

“Beni ağır-orta seviye zihinsel engelli çocukların olduğu sınıftaki iki öğretmenden biri olarak görevlendirmek istediler.

Ağır seviyede zihinsel engellilik olunca biraz tereddüt ettim çünkü hareketli çocuklar ve bir şekilde görme gerektiren bir durumda öğrenciler için yetersiz kalabilirim, bu da benim için hayatın bir gerçeği.”

Okul müdürüyle de konuştuktan sonra bu görevden kendi isteğiyle vazgeçtiğini söyleyen Turanlı, birkaç hafta sonra yeniden başka bir okuldaki hafıf otizm özel alt sınıfına atandı.

Turanlı bu sınıftaki öğrencilerin ağır-orta seviye zihinsel engelli değil hafif düzeyde otizmli çocuklar olduğu için bu görevde kendine güvendiğini söylüyor:

“Toplam 3 öğrenci bulunan sınıfta benimle beraber çalışacak ikinci öğretmenle birlikte okul müdürüyle bir görüşme yaptık.

Gayet ılımlı bir şekilde, öğrenciler için neler yapabileceğimizi konuştuk.

Temel ihtiyaçlarını karşılayabilen çocuklar oldukları için bu görevde tereddüt etmedim. Müdürle görüşmemiz bittikten sonra sınıfa geçtik, sorunsuz bir şekilde 3 ders saati bitirdik.”

Fakat üçüncü dersin son dakikalarında Turanlı, Yunus Emre İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından arandı ve kendisine “atamasında bir yanlışlık olduğu, göreve devam edemeyeceği” söylendi:

“Her şey yolundaydı, uyumlu bir şekilde ders işledik. Ta ki üçüncü ders saatinin sonunda telefonum çalana kadar.

İlçe milli eğitimden arayan kişi, ‘Hocam biz sizin öğretmenlik atamanızla ilgili hata yapmışız, pardon’ dedi. Görme engelimin bu sınıfta çalışmaya uygun olmadığını söyledi.

“Dersin ortasında aranıp bunları duyunca kendimi çok kötü hissettim.

Yanımdaki öğretmene ve velilere açıklama yapmak zorunda kaldım, dersin ortasında sınıftan çıktım. Beni arayan memura, bunun usulünün böyle olmadığını ve bu işin peşini bırakmayacağımı söyledim.”

Turanlı, “telefonla” görevden alınmasının gerekçesini anlayamadığını ve ilçe milli eğitim müdürlüğüne neden görevden çekildiğine dair bilgi almak istediğini belirten bir dilekçe yazdığını söylüyor.

‘Kıyıda köşede bir okula atarız’

Turanlı telefon konuşmasının hemen ardından ilçe milli eğitim müdürlüğüne gittiğini anlatıyor ve oradaki yetkililerle arasında geçen konuşmaları şöyle aktarıyor:

“Görevden alınmama gerekçe olarak velilerin beni istemediğini söylediler. Gerçekten onların çekinceleri olabilir, ilk kez görme engelli biriyle de karşılaşıyor olabilirler, hepsine saygılıyım. Ben sadece usulü eleştiriyorum.

“Bir yetkili ise, ‘Hocam üzülmeyin, bir sonrakinde sizi kıyıda köşede bir okula veririz’ dedi.

Ben de ‘kıyıda köşede okulun’ ne demek olduğunu sordum, ondan sonra lafı çevirmeye başladı.

‘Engeli olmayan bir öğretmeni eminim ki böyle bir telefonla görevden alamazdınız’ demem üzerine işin bizzat takipçisi olacağını ve bir sonraki atamamda asla böyle bir sorun yaşanmayacağını söyledi.”

Turanlı’nın sesini duyurma çabası esas olarak başından geçenleri anlattığı bir Twitter paylaşımından sonra karşılık buldu.

“Amacım bir şekilde dikkat çeksin ve başka insanlar bunu yaşamasın diyerek bir kolektif bilinç oluşturmaktı” diyen Turanlı’nın Twitter paylaşımı kısa sürede yayıldı.

Turanlı’nın tweeti Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı ve Milli Eğitim Bakanlığı yetkililerince fark edildikten sonra, bakanlıklardan kendisiyle iletişime geçen yetkililer oldu.

Yaşadıklarının ilgili makamlarca fark edildiğini anlatan Turanlı, Yunus Emre İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü’nde kendisiyle iletişimde olan yetkililerden birinin kendisini gece yarısı arayarak özür dilediğini ve “isterse okula geri dönebileceğini” söylediğini ifade ediyor:

“İstersem okula dönebileceğim söylendikten sonra ‘Neden tweet atmadan önce dönemiyordum’ diye sordum.

Okulda yaşananlardan sonra oraya dönemeyeceğimi söyledim. Benim tek istediğim benden özür dilemeleriydi ama onların yaptıklarıyla hata hatayı doğurdu.”

Turanlı, gelinen noktada kendisinden özür dilenmesini çok olumlu karşıladığını söylüyor.

Ama esas olarak çabalarının karşılık bulmasından duyduğu mutluluğu şöyle anlatıyor:

“Bir haksızlığa uğrayıp ses çıkarmadığında bu unutulup gidiyor ama karşı çıktığında ses getirebiliyor.

Toplumda engelli insanlar olarak çok fazlayız ve bir şekilde kendini ifade edemeyenlerimiz kıyıda köşede kalıyor.

Bir şeyleri yapabilecek potansiyelleri olsa bile ya cesaret edemiyorlar ya da o ortam oluşturulmadığı için çalışamıyorlar.

“Ben şu anda şanslıyım ki kendimi ifade ettim ve bir sürü insana ulaştım.

Ama benzer bir durumu yaşayan fakat ne yapacağını bilemeyen engelli insanlar olabilir.

Belki benim çabam ve kazanımım ona ilham olur, Google ile aradığı zaman okur, sonuç alınabileceğine dair inancı artar.”

MEB: Gerekli hassasiyetin gösterilmediği ortaya çıkmıştır

Milli Eğitim Bakanlığı (MEB), Müge Turanlı’nın yaşadıklarıyla ilgili olarak BBC Türkçe’ye yazılı bir açıklama yaptı. Açıklamada, MEB çalışanlarının görevlendirme kararının tebliği konusunda gerekli hassasiyeti göstermediklerinin ortaya çıktığı belirtildi:

“Manisa’da ücretli öğretmenlik başvurusunda bulunan Müge TURANLI, Manisa Şükran Bilginer Özel Eğitim İş Uygulama Merkezine ücretli öğretmen olarak görevlendirilmiş, ancak okul müdürüyle görüşen öğretmenimiz, bu görevin kendisine ağır geleceğini beyan ederek göreve başlamamıştır.

“Öğretmenimiz daha sonra Hafsa Sultan İlkokulunda açılan kaynaştırma sınıfında görevlendirilmiştir. Kaynaştırma sınıfındaki öğrenci velilerinin talepleri ve Okul İdaresi ile İlçe Millî Eğitim Müdürlüğümüzün gözlem ve değerlendirmeleri sonucu öğretmenimizin daha farklı bir yerde görevlendirilmesi kararlaştırılmıştır.

“Öğretmenimizin sosyal medya paylaşımı sonrasında, söz konusu görevlendirme kararının tebliği konusunda gerekli hassasiyetin gösterilmediği ortaya çıkmıştır. Durumun fark edilmesinin hemen ardından gerek İlçe Müdürlüğü ve Okul Yöneticilerimiz vakit kaybetmeksizin uyarılmış olup, öğretmenimizle bizzat görüşülerek kendisinden özür dilenmiştir.

“Ayrıca, öğretmenimize başvurduğu alternatif alanlarda görevlendirme yapılabileceği bildirilmiştir.”