Aşırı sağcıların “Ulus Günü” yürüyüşü

Almanya’nın birleşmesi yüz binlerin katıldığı halk şenliği ve resmi törenlerle kutlanırken, başkentte aşırı sağcılar ve sağ popülistlerin yürüyüşüne binden fazla kişi katıldı.

Aşırı sağcıların “Ulus Günü” yürüyüşü

Başkent Berlin’in merkezinde Almanya’nın birleşmesi nedeniyle düzenlenen halk şenliğine yüz binlerce kişi katılırken, aşırı sağcıların şehirdeki yürüyüşüne binden fazla kişinin katıldığı bildiriliyor.

Sağ popülist ve aşırı sağcıların oluşturduğu “Biz Almanya İçin” adlı ittifakın “Ulus Günü” başlığıyla düzenlediği yürüyüşte, birçok katılımcının da üzerilerinde taşıdıkları giysiler ve semboller ile Neonazi kimliklerini vurguladıkları bildirildi.

Katılımcıların “Avrupa Kalesi, Sınırları Kapatın”, “Merkel gitmeli” ve “Almanya’yı sevmeyen terk etsin” gibi sloganlar attığı aktarıldı.

Sağ popülist Almanya İçin Alternatif (AfD) partisinin yönetimi, yürüyüş öncesinde etkinlikle ilgileri olmadığını belirtseler de, parti bayrakları ve pankartlarının da bazı katılmcılar tarafından taşındığı görüldü.

Deutsche Welle Türkçe’de yer alan habere göre, Berlin’de aşırı sağcıların yürüyüşünü protesto etmek için karşı grupların da etkinlikler düzenlediği, yaklaşık bin kişinin katıldığı bu etkinlikler ile aşırı sağcı yürüyüşün polis tarafından birbirinden uzak tutulduğu belirtiliyor.

Münih’te 21 bin kişi “toplumun sağa kaymasını” protesto etti

Bavyera eyaletinin başkenti Münih’te de 21 bin kişi sokaklara dökülerek “toplumun sağa kaymasını” protesto etti. “Korku siyasetine karşı hep birlikte” başlığıyla düzenlenen gösteride, eyalette polise geniş yetkiler tanıyan yeni yasa da protesto edildi.

Bu tartışmalı yasaya karşı kurulan noPAG adlı ittifakın sözcüsü Laura Pöhler, 14 Ekim’de yapılacak Bavyera eyalet seçimleri öncesinde, halkın “kararlı bir şekilde otoriter bir yapılanmaya ve sağa kayışa” karşı duruş sergilediğini söyledi.

Resmi törende popülizm karşıtı mesajlar verildi

Almanya’nın birleşmesinin yıl dönümü nedeniyle Berlin’de yapılan resmi törende ise politikacılar demokrasiyi tehdit eden güncel tehlikelere dikkat çekti. Almanya’nın başarısının saldırmazlık, ifade özgürlüğü, hoşgörü ve karşılıklı saygıya dayandığını söyleyen Federal Meclis Başkanı Wolfgang Schäuble, popülistlere yönelik sarf ettiği “Kimse tek başına ‘halkı’ temsil ettiğini iddia etme hakkına sahip değildir” sözleriyle büyük alkış aldı.

Hristiyan Demokrat Birlik üyesi Schäuble, göç sayesinde toplumun bugün daha renkli ve aynı zamanda ilk bakışta kavraması daha zor bir yapıya sahip olduğunu, bu nedenle kuralların daha da önem kazandığını belirtti.

Federal Meclis Başkanı, yine de bir insanın kökeninin “bir kişinin değerini düşürmek için kötüye kullanılamayacağını” kaydetti ve “Bu noktada kararlı bir şekilde müdahale etmeliyiz” dedi.

Eyalet Temsilcileri Konseyi Başkanı Michael Müller de Almanya toplumunda ırkçılık ve yaşam hakkına düşmanca davranışlara yer olmadığını vurguladı.

Berlin’e hükümet eden Sosyal Demokrat Belediye Başkanı Müller, “Temel değerlerimiz için açıkça ve sesimizi yükselterek herekete geçmenin vakti geldi” diye konuştu ve “Ülkemizde kimse eleştiride bulunmak için sağ popülistlerin veya aşırı sağcıların saflarına katılmak zorunda değil” dedi.

Almanya Başbakanı Angela Merkel de Schäuble ve Müller gibi konuşmasında Almanya’nın doğusundaki insanların ülkenin birleşmesindeki emeklerinin altını çizdi.

Bunun “bir süreç” olduğunu belirten Merkel, ülkenin önünde “uzun bir yol” olduğunu ve bu yol boyunca “insanların birbirlerini dinlemeleri, birbirlerine yakınlaşmaları, pes etmemeleri” gerektiğini söyledi.

Yayınlama: 04.10.2018
A+
A-
Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.