Avusturya göçmenler olmadan nasıl olurdu?
Yüz yıl önce Viyana’da bu günkünden daha fazla göçmen yaşıyordu. Şimdi o göçmenlerin torunları, ileride yerli olacaklara göçmen muamelesi yapıyor. Yüzlerce göçmene ve Avusturyalıya aynı soruyu sorduk! ”Göçmenler olmadan Avusturya’yı hayal edebilir misiniz?”
Adem Hüyük
Göçmenler olmadan Avusturya’yı hayal edebilir misiniz?
Ya da göçmensiz bir Avusturya hayal etmek ne işe yarar?
Ve neden göç raporları yapılıyor?
‘’ Çünkü karmaşık olayları anlamanın en iyi yolu ondan uzak durmak ve onların yokluğunu engelleyen boşluğa bakmaktır.’’ Diyor, filozof Konrad Liessmann.
‘’Avusturya onlarca yıldır bir göçmen ülkesi, Avusturya demografik sebeplerden dolayı göçe ihtiyaç duyuyor.’’ Diyordu, Avusturya Cumhurbaşkanı Alexander van der Bellen.
Avusturya uluslaşma süreci en sancılı gecen Avrupa ülkesidir
Avusturyalı olmanın etnik bir içerik taşımadığı, yani tek bir etnik kimlik olarak kabul görülemeyecek kadar çeşitliliğe sahip.
Evlilikler üzerine kurulmuş bir imparatorluğun mirasçıları olan Avusturyalılar, kendilerini her ne kadar etnik bir kimlik etrafında birleşmiş görseler de, bu aslında siyasal birliktir.
Viyana’nın coğrafi olarak monarşiden arınması ve kapitalist şehir planlamasına geçiş sürecinde yıkılan saray surları, göçmen işçilerle Viyana aristokratları arasında ki sınırlarında ‘coğrafi’ anlamda yıkılmasını sağlamıştır.
Bugün nüfusu 8.932.664 olan Avusturya’da, Avusturyalıların sayısı 7.135.091
Şehirde göçmen işçilerle, aristokratlar arasında başlayan dolaylı üretim ilişkileri, yerini dolaysız ilişkilere bırakmış, yıkılan coğrafi sınırlar, siyasal ve ekonomik olarak ta bertaraf olmuştur.
Sosyo-ekonomik koşullar, göçmen işçilerin Viyanalı olmalarının alt yapısını hazırlamıştır.
Böylelikle 19. Yüzyılın başlarında Viyana’nın nüfusu 1.5 milyona ulaşmıştı.
Avusturya’da etnik bir kimlikten bahsetmek bu yüzden çok güçtür.
Zira, 18. Yüzyıl boyunca ve 19. Yüzyıl başlarına kadar olan zaman diliminde, Viyana’da yaşayan göçmen sayısı günümüzden daha fazlaydı.
Göçmensiz Avusturya
Göçmensiz Avusturya nasıl olurdu sorusu, tarihsel olarak çeşitli sınıflandırmalar yapmakla yanıtlanabilecek bir soru.
Zira, 19. Yüzyılın başlarında gelen göçmen işçileri, artık göçmen sayılmaması gerekmektedir.
Bize düşen ikinci cumhuriyet sonrası yaşanan göçün ve bu göç sonucunda cehresi değişen Avusturya’nın, göçler olmasaydı nasıl olurdu sorusunda yoğunlaşmak gerekir.
Filozof Konrad Liessmann, yabancılar olmasaydı sorusuna, ‘’bu gün olduğundan çok daha az nüfuslu bir ülke olurdu’’ yanıtını vererek başlıyor.
Turizm ve diğer girişimcilerinin daha çok personel sıkıntısı çekeceği bir ülke.
Düşük nüfus yoğunluğunun sonucu olarak, turistik bölgeler dışında birçok kasaba ve köy birleşmek zorunda kalacak.
Ülkede, altyapı muhtemelen son derece zayıf olurdu: az insan, daha az süpermarketler ve ihtiyaçlara ulaşmak için uzun yollar.
Başkent Viyana’da 1.115.910 Avusturyalı yaşarken, 805.039 göçmen yaşamakta
Ayrıca daha az anaokulları ve okullar gerekir.
Daha az yaşlılar için hastane odaları ve diğer bakım tesisleri ve orada bile, hastane ve bakım personeli eksikliği yaşanması.
Onu telafi etmek için, muhtemelen Japonya bakım robotları ve diğer teknik yardımlarda olduğu gibi yıllarca kullanılacaktır.
Birçok yaşlı ve özellikle de birçok kadın da dahil olmak üzere, işçiler için çalışma saatleri uzun olacaktır. On iki saatlik günler muhtemelen bir istisna olmayacak.
Ücretlerin önemli bir kısmı emeklilik sigortasına akacak.
Diğer yandan devletin düşük harcamalar yapacağı yerler de olacak.
Örneğin, ceza sisteminde: Gözaltı merkezlerinde nispeten az sayıda mahkum olacak.
Avusturya böyle olurdu, eğer 1960’ların ve 1970’lerin başındaki konuk işçiler, başlangıçta planlandığı gibi, kendi ülkelerine geri dönselerdi.
Ve ya, AB’ye 1995 yılında katılım sonrası, diğer birçok AB ülkesinin vatandaşlarının Avusturya’da çalışmasına yönelik yasaklar sadece geçici değil, kalıcı olsaydı.
Bütün bunlar olsaydı, 1,970,300 göçmen Avusturya’da olmayacaktı.
Araştırmalar, Avusturya’nın nüfusunun sadece göç yoluyla büyüdüğünü gösteriyor.
Göçmenler olmasaydı Avusturya 6.6 milyon nüfusa sahip bir ülke olacaktı.
Sosyolog, göç ve işgücü piyasası uzmanı August Gächter’e göre, muhtemelen, 1970’lerden itibaren Avusturya’ya göç olmasaydı, bu durumda yükseköğretimin genişlemesi olmazdı. “
Gächter:” o zaman öğrenme çalışmalarını yürütmek için yardımcı göçmenler olmazdı.’’
Avusturya’nın akademik anlamda gelişmesinin yardımcısı da yine göçmenler olmuştur.
Öteden beri, horlanan, dışlanan ve ikinci sınıf vatandaş muamelesi gören göçmenler, ülkenin gelişim sürecine direk katılmış, katkı sağlamıştır.
Yüzlerce Göçmenle Konuştuk
Viyana sokaklarında önümüze gelen her göçmene aynı soruyu sorduk!
”Avusturya göçmenler olmadan nasıl olurdu?”
Özellikle Türkiyeli göçmenlerin ortak yanıtı, ekonomik boyutta kaldı.
Bizim aradığımız, gözle görülen ekonomik ilişkiler ağından ziyade, kültür-sanat acısından, göçmenler olarak yaşadığımız ülkeye ne kattığımızdı.
Ne yazık ki yüzlerce kişinin içerisinden bir tek kişinin bile, göçmenler olmasaydı kültürel olarak Avusturya’nın kayıplarından bahsetmedi.
Sayfalarca aldığımız notlardan, kayda değer bulduğumuz yanıtları yayınlıyoruz.
-G.B. (Viyana Kadın) sorumuza şu şekilde yanıt verdi
Zeynel gibi saç, Yüksel gibi düğün başı yapamazlar.
Bir Nijeryalı gibi örgü öremezler.
Marketlerimizin olmadığını, düğün salonlarımızın, restoranlarımızın kapandığını düşünün.
Macarlar, Sırplar gördüğüm kadarı ile zehir gibi çalışan insanlar. Onların olmadığını düşünün.
Bomboş bir şehir.
Bizim millet kadar arabaya düşkünü var mı?
Ve düşkün olduğu kadar da trafik cezası ödeyen bir toplumuz.
Vergilerini de cezalarını da bizden topluyorlar.
Yaşlı nesil çocuk yapmak yerine köpek alıyor.
Bir süre sonra nesilleri de biter.
Burayı dolduran Macarlar, Bulgarlar Sırplar Türkler.
Akıllı olsunlar, yokluğumuzla cezalandırırız…
-D.Y. (Salzburg Kadın) Çok söylenecek bir şey yok.
Göçmenler o kadar önemli ki bu ülke için, kendisine düşman olan yabancı düşmanı bir partiyi yani FPÖ’nün varlık nedenidir.
Biz çok önemliyiz.
Biz olmasak, FPÖ’de olmaz.
-N.Y. (Schwechat Erkek) Göçmenler olmasa emeklilik kasası çöker.
-Ü.S. (Linz Erkek) Eski arabaları, eski evleri tamir edip kimse almazdı.
Bankalar istediği gibi, yüksek faizle kimseye kredi veremezdi.
İş yerlerinde 400 mal çıkartan makinede 800 tane mal hiç bir işçi çıkarmazdı.
Ve yabancılar kanunu diye ırkçı uygulama olmazdı.
-S.B. (Viyana Erkek) Göçmenler olmasaydı Avusturya nüfusu gittikçe azalır, kişi başı gelir artardı.
Ev kiraları, vergi seviyesin de kalırdı.
İşçilerin aylık asgari ücreti, üç katı olurdu.
Yani her tarafta kazançları olurdu.
-G.P. (Viyana Kadın) Çalıştığım şirketin yarısından fazlası göçmen.
Bölge sorumlusu, onun daha üstü de göçmen.
Zaten daha da giderse, belediye başkanı geliyor sıralamada. Bu kadar belediye binasını kim temizleyecek?
-S.K. (Viyana Erkek) Balıksız kumsuz bir deniz düşün.
-R.K. (Salzburg Erkek) Bende bir göçmenim ama göçmensiz bir ülke HUZUR, REFAH.
-N.S. (Viyana Kadın) Kendileri bilir, ama artık döner yiyemezler.
Bir sonraki yazımızda yayınlayacağımız, Avusturyalıların yanıtlarından bir tanesi çok öğretici olduğundan bu bölümde yazma ihtiyacı duyduk.
Almanca öğretmeni olduğunu söyleyen genç kadın, soruyu duyduktan sonra bize, ‘’ben bu sorunun bir başka şekilde tarihte bir yerlerde başka bir şekilde sorulduğunu okumuştum’’ dedi.
1920’den sonra ‘’Avusturya’da Yahudiler olmasa ne olur?’’ başlığında bir kitap yayınlanmış.
Genç öğretmene göre, bu kitabın yayınından on yıl sonra, Yahudilerin Viyana’yı terk etmeye daha doğrusu terk etmeye mecbur bırakıldığını söyledi.
Ve daha sonra ne oldu biliyor musunuz?
Ne kadar sanatçı, teknisyen, edebiyatçı ve yazar varsa Viyana’yı terk etti.
Viyana, ruhunu kaybetmiş bir kente dönüştü.
Yahudiler Viyana’yı terk edince anlaşıldı ki, aydınların büyük bir çoğunluğu Yahudilerden oluşmakta.
Genç öğretmenin bahsettiği kitabı araştırıp bulduk.
Kitabın birde filmi çekilmiş.| © DerVirgül