Pazarlardan çürük atıkları toplayan göçmenler
Avusturya’da göçmenler arasında geçim sıkıntısı en az çekenler Türkiyeli göçmenlerdir. Doğu Avrupa ülkelerinden gelenlerin bir kısmı, fakirlik seviyesinin altında yaşam sürmekteler.
Avrupa Birliği’nin dördüncü büyük ekonomisine sahip olan Avusturya’da özellikle göçmenlerin geçim sıkıntısı çektikleri bilinmekte.
İş gücü piyasasında vasıfsız işçi statüsünde düşük maaşla çalışan göçmenleri, içinde bulundukları sübjektif koşullarda yaşamlarını daha da zorlaştırmaktadır.
Almanca dili sorunundan, kültürel ve siyasal yabancılık yan etkenler olarak hayatlarında yer almakta.
Türkiyeli göçmenlerin durumu, ekonomik anlamda diğerlerinden biraz daha farklı olsa da, geçim sıkıntısı çeken Türkiyelilerin sayısı da azımsanmayacak kadar çok.
Türkiyelilerin geçmişten kalan feodal ilişkiler ağı ve bu ilişkiler ağının yarattığı feodal yakınlaşma, kendi aralarında çeşitli dayanışma mekanizması doğurmuş, ‘’gurbet’’ söyleminin birleştirici gücünden yararlanılmıştır.
Bu nedendendir ki, büyük tekel şirketleri karşısında tutunabilen bakkal veya marketçilik işletmeleri sadece Türkiyelilerde yaşamaya devam etmiştir.
Feodal ilişkiler ağının doğurduğu maneviyat düşüncesi, Merkur, Billa ve Hofer gibi büyük gıda tekellerine karşı ayakta kalabilmiş marketler gücünü bu ilişkilerden almaktadır.
Zira, bu marketlerin satmış olduğu gıda ürünlerinin aynısını, büyük şirketler reyonların da bulundurmasına rağmen, Türkiyeliler kendi marketi olarak gördüğü küçük esnafı tercih etmektedir.
Bu anlamada kendiliğinden bir dayanışma doğmuştur.
Türkiyelilerin ekonomik olarak, diğer göçmenlere rağmen daha iyi olmasının altında yatan bir gerçek ise, ilk gelen neslin perspektifi rol oynamıştır.
İlk nesil, para biriktirmek için kendisini şartlandırması, bu şartlanma kendisini zamanla, yaşamdaki bazı şeylerin devamlı ileriye ertelenmesini doğurmuştur.
Ekonomik olarak gelişen göçmen, kültürel acıdan kendisini, ilk geldiği dönemde ki gibi, geri bir noktada bırakmıştır.
Avusturya’da en çok ekonomik sıkıntı çekenler genel anlamıyla, sonradan gelen ve Doğu Avrupa ülkeleri vatandaşları olmuştur.
Viyana’nın 10. Bölgesinde bulunan sebze ve meyve pazarında yaptığımız bir gezinti, bu gerçeği gözler önüne sermektedir.
Öğlen saatlerinde toplanan pazarcıların, geride bıraktıkları ‘’atık ve çürük’’ meyve ve sebzeleri toplayanlar, genelde Doğu Avrupa ülkelerinden gelen turist vizesi olan kimselerden oluştuğu görülmekte. (virgül.at)
foto:virgül.at