AB’de kişisel verilere yasal koruma
AB ülkelerinde bugünden itibaren ortak Veri Koruma Yasası yürürlüğe giriyor. AB’de artık şirketler ya da kuruluşlar müşterileri ya da kullanıcıları hakkındaki bilgileri istediği gibi toplayamayacak.
İnternette alışveriş yapan, kısa mesaj sistemlerini kullanan ya da sosyal medyada paylaşımlarda bulunan Avrupa Birliği vatandaşlarının hakları artık yeni bir yasayla daha iyi korunacak. AB ülkelerinde yürürlüğe giren Veri Koruma Yasası, şirket ve kuruluşların kişilerin onayı olmadan ve belirlenen yasal çerçeve dışında kullanıcılar hakkında veri toplamasını yasaklıyor.
Yeni yasaya göre internet üzerinden hizmet veren şirket ve kuruluşlar sadece tüketicinin onayıyla kişisel veri toplayabilecek. Verilerin kullanımına onay için sitelerde önceden içine çarpı işareti konmuş kutucuklar da artık hukuken geçersiz sayılacak. Şirketler ve kuruluşlar ayrıca sadece sundukları hizmetle ilgisi bulunan verileri toplayabilecek.
Yeni yasayı Deutsche Welle’ye değerlendiren Almanya’nın Kuzey Ren Vestfalya eyaletindeki Tüketici Merkezi’nden kişisel veri uzmanı Christine Steffen, “Tüketiciler artık onayları alınmadan haklarında toplanan verilerin düzeltilmesi ya da silinmesini talep etme hakkına sahip” diyerek yasayla ilgili bilgi verdi. Steffen, yasa uyarınca verilerin hangi amaçla toplandığı ve başka kişi ya da kuruluşlarla paylaşılıp paylaşılmayacağı konusunda da önceden tüketiciye bilgi verilmesi gerektiğinin altını çizdi.
Yeni yasa rekabet şartlarını da kapsıyor
25 Mayıs itibarıyla yürürlüğe giren yasa AB ülkelerinde şirketler arası rekabet koşullarını da etkiliyor. Bugüne kadar veri güvenliği konusunda her AB üyesi ülkenin kendi yasası mevcuttu. Ulusal düzenlemeler olması da Google, Facebook ve Twitter gibi şirketlerin tüketici haklarının diğer ülkelere göre daha az korunduğu, örneğin İrlanda gibi, AB ülkelerine yönelmesini beraberinde getiriyordu.
Ancak şimdi üye ülkeler ulusal yasalarını yeni ortak AB düzenlemesinin 99 maddesine göre değiştirmek zorunda.
Veriler hakkında bilgi talebi
Yeni yasanın sadece AB merkezli değil küresel şirketleri de bağladığını ifade eden veri uzmanı Christine Steffen, “Tüketiciler artık haklarında toplanan verilerin yurtdışındaki başka şirketlerle paylaşılıp paylaşılmadığı konusunda da bilgi talep edebilir” şeklinde konuştu. Yasal düzenlemeye göre kişisel verilerle ilgili bilgi isteyen tüketiciye bir ila üç ay içinde de yanıt verilmesi gerekiyor.
Şirketlerin bu talebi yerine getirmemesi halinde tüketiciler ilgili şirketleri ulusal ya da Avrupa çapındaki kurumlara şikeyet edebilecek. Yasaya uymayan şirketler de yıllık cirolarının yüzde 4’üne tekabül eden ya da 20 milyon euroya kadar varan para cezalarına çarptırılabilecek.
Kişisel bilgileriniz ne kadar güvende?
Dijital dünyadaki teknolojik gelişmeleri konu alan Süper Güç Bilgi adlı kitabın yazarı Lars Jäger ise yasanın her ne kadar önemli bir adım olduğunu düşünse de verilerin tamamen güvende olmadığı kanısında. Jäger, “Şirketlere bazı sorumluklar yüklemesi açısından kesinlikle doğru bir adım atıldı. Ancak teknolojik gelişmeler o denli hızlı gelişiyor ki yasaların bu hıza yetişmesi mümkün değil” değerlendirmesini yaptı.
Kişisel verilerin, otoriter devletler ve teknolojik gelişimlerle birleştiğinde nasıl inanılmaz bir güç haline geldiğine işaret eden ve bu noktada Çin’i örnek gösteren Jäger, “Çin’de kredi sistemine benzer bir sistem var. Vatandaşların internetteki davranışları ve tüketim alışkanlıkları bir sistem ile tespit ediliyor. Her vatandaş devletten bu sistem içerisinde puan alıyor. Toplanan puanın iyi ya da kötü olması halinde kişinin hak ve özgürlükleri etkilenebiliyor. Örneğin vatandaş seyahat özgürlüğünde kısıtlamalarla ya da bürokratik engellerle karşılaşıyor. Çin, bize verilerimiz üzerindeki kontrolü kaybetmemiz halinde karşımıza nasıl korkunç senaryolar karşılaşabileceğimizi gösteren en iyi örnek” dedi.
Ancak totaliter bir ülkede yaşamasanız da özel hayatınız hakkında paylaştığınız veriler konusunda dikkatli olmakta yarar var. Jäger, “Varsayalım ki sanal bir arkadaşlık sitesindesiniz. Bu site sizin cinsel eğilimlerinize kadar her türlü bilgiyi kaydedip şeffaflaştırabilir. Yani paylaştığınız bilgiler hakkında ne kadar tedbirli olursanız, o kadar iyi” şeklinde sözlerini tamamladı.
Helle Jeppesen
© Deutsche Welle Türkçe