Maraş Katliamı’nın üzerinden 44 yıl geçti
Kahramanmaraş’ta 19-26 Aralık 1978’de 100’ün üzerinde kişinin öldüğü katliamın üzerinden 44 yıl geçti. Katliamın yıldönümü öncesi kentte 10 gün boyunca toplantı yasağı ilan edildi.
Maraş Katliamı’nı başlatan olay, 19 Aralık’ta Çiçek Sineması’nda “Güneş Ne Zaman Doğacak” filminin gösterimi sırasında patlayan bir ses bombası oldu. Ülkücülerin izlediği film sırasında yaşanan patlama sonrası dışarı çıkanlar, “Solcular sinemayı bombaladı” söylentisiyle CHP il binası ve solcuların ev ve işyerlerine saldırdı.
Olayın büyümesiyle Alevi yurttaşlara ait işyerleri yağmalanıp yakıldı. 24 Aralık sabahı şehirde sokağa çıkma yasağı ilan edildi. 25 Aralık gecesi toplanan Bakanlar Kurulu, 13 ilde sıkıyönetim kararı aldı. 19-26 Aralık 1978’de Alevi yurttaşlara yönelik gerçekleşen katliamda111 kişi yaşamını yitirirken, yüzlerce kişi yaralandı. Olayın tanıklarına göre katliamda 500’den fazla kişinin yaşamını yitirdiği öne sürüldü.
Katliamla ilgili 804 kişi hakkında dava açıldı; sanıklardan 29’u idam, 7’si müebbet hapisle, 321 kişi de 1 ile 24 yıl arasında hapisle cezalandırıldı. Sıkıyönetim mahkemelerinde açılan davalar 1991’e kadar sürdü. İdam ve müebbet dışında hapse mahkûm edilenlere indirim uygulanarak cezalar azaltıldı. Sıkı yönetim mahkemesinin idam kararları da Yargıtay tarafından bozuldu.
Olaylar nasıl başladı?
Siyasi nedenlerle körüklenen Alevi-Sünni tartışmasının Kahramanmaraş’ta gerginliği tırmandırdığı bir dönemde, 19 Aralık’ta kentteki Çiçek Sineması’na, o dönemin ender milliyetçi filmlerinden biri olan, Cüneyt Arkın’ın başrol oynadığı Güneş Ne Zaman Doğacak’ın gösteriminde, saat 21:00’de patlayıcı madde atılması olayların fitilini ateşledi.
Bu bombanın Ülkücü Gençlik Derneği Kahramanmaraş şube başkanı Mehmet Leblebici ve ikinci başkan Mustafa Kanlıdere’nin talimatları ile ülkücü bir genç olan Ökkeş Kenger tarafından atıldığı iddia edildi.
Bunun üzerine kalabalık sağcı bir grup ile Türkoğlu ilçesinden gelen bir grup ülkücü Cumhuriyet Halk Partisi il merkezine, PTT ve Tüm Öğretmenler Birleşme ve Dayanışma Derneği (TÖB-DER) binalarına saldırdı.
Olayların büyümesi üzerine o zamanki Kahramanmaraş valisi Tahsin Soylu kente askeri güç gönderilmesini istemiş, ancak talebi uygun görülmemiştir.
24 Aralık’ta saldırıların güvenlik görevlilerine yönelmesi üzerine, halkla çatışmayı önlemek gerekçesiyle kentteki bütün polisler görev dışı bırakıldı. Sünni kesim bundan istifade ederek Aleviler üzerindeki baskılarını arttırdı. Kentte durum kontrolden çıkarken, il genelinde kaos ortamı oluştu.
Bir hafta süren karşılıklı saldırıları önlemek amacı ile kente, Kayseri ve Gaziantep’ten askeri birlikler gönderildi.
Yargılama süreci nasıl oldu?
Çoğunlukla sağ ve aşırı sağ görüşlü olarak nitelenen toplam 804 kişi hakkında dava açıldı. Sıkıyönetim mahkemelerinde açılan davalar 1991 yılına kadar sürdü. Sanıklardan 29’u idam, 7’si müebbet, 321’i de 1-24 yıl arasında hapis cezalarına çarptırıldı.
İdam ve müebbet dışında hapse mahkum edilenlere 1/6 oranında indirim uygulanarak cezalar azaltıldı. Sıkı yönetim mahkemesinin idam kararları da Yargıtay tarafından bozuldu.
Üç müdahil avukat öldürüldü
Katliamın müdahil avukatları Ceyhun Can 10 Eylül 1979’da, Halil Sıtkı Güllüoğlu 3 Şubat 1980’de ve Ahmet Albay 3 Mayıs 1980’de öldürüldü.
Hapse mahkum edilenlerin cezaları ise 1991 yılında çıkarılan Terörle Mücadele Kanunu ile ertelendi. Hükümlülerin cezalarının ertelenmesinin ardından serbest bırakıldı.