Türk uyuşturucu mafyasının vazgeçemediği iki ülke
Uyuşturucu kaçakçısı olduğu öne sürülen Atilla Önder’in yakalandığı İspanya’da bugüne kadar çok sayıda Türk vatandaşına aynı suçlamayla yasal işlem yapıldı.
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, dün Twitter hesabından yaptığı paylaşımda, Interpol – Europol Daire Başkanlığı’nın paylaştığı bir açıklamayı alıntılayarak şöyle dedi:
Kırmızı Bülten ile aranan, dünyanın en önemli uyuşturucu baronlarından biri İspanya’yla iş birliğiyle yakalandı, Türkiye’ye getiriliyor.
Yakalanan kişinin Atilla Önder olduğu, Madrid’de Türk görevlilere teslim edildiği ve Türkiye’ye getirileceği açıklandı.
Önder, adını daha önce de uyuşturucu olaylarıyla duyurmuş bir kişi. Yakalandığı İspanya, Türklerin Avrupa’da yüksek sayıda nüfusu olmayan ülkelerden biri.
Avrupa Birliği (AB) İstatistik Ofisi’nin (Eurostat) 1 Ocak 2021 tarihli verilerine göre İspanya’da 4 bin 682 Türk yaşıyor.
Bunlar da çoğunlukla şirketlerinin görevlendirmesiyle gönderilen beyaz yakalı çalışanlar veya evlilik, eğitim nedeniyle gidenler.
Bu az sayıya karşın İspanya neredeyse 1970’li yıllardan beri uyuşturucu ticareti yapan Türk mafya gruplarının faal olduğu ve pek çok mensuplarının yakalandığı bir ülke.
Kırmızı bültenle Uluslararası seviyede ülkemizce aranan Atilla ÖNDER’in Türkiye’ye getirilmesi hakkında. pic.twitter.com/GulMT6sFrs
— İnterpol-Europol Daire Başkanlığı (@interpoldaire) December 22, 2022
Önder ilk değil, daha önce de İspanya’da yakalananlar oldu
Öyle ki Atilla Önder’den önce de özellikle 1990’larda bu ülkede adları uyuşturucu olaylarıyla duyulmuş çok sayıda Türk vatandaşı yakalandı.
Örneğin Nejat Daş, Cemal Nayır gibi adları büyük çaplı uyuşturucu ticareti olaylarıyla anılan isimler bu ülkede yakalanıp ciddi sürelerde hapis yattı.
Keza yine İspanya’da yapılan operasyonlarda isimleri uluslararası uyuşturucu ticaretine dair pek çok olayda duyulan Hüseyin Baybaşin ve Urfi Çetinkaya gibi kişilerle bağlantılı olduğu iddia edilen çok sayıda kişi yakalandı ve bunlara dair haberler bizzat İspanya basınında yer aldı.
Uyuşturucu ticaretiyle uğraşan gruplar çoğu zaman ailelerinden veya güvendikleri adamlarından birini bu ülkede tutuyordu.
Örneğin 14 Haziran 1998’de İstanbul Ataköy’de öldürülen ve uyuşturucu ticaretinin içinde olduğu öne sürülen Kemal Serdar Sitoçi ile ilgili olarak gazeteci Enis Berberoğlu, Hürriyet gazetesinde yazdığı yazıda “Türkiye’de yaşayan Kemal, uyuşturucuyu İspanya’daki ağabeyi Cemal’e yolluyordu” diye bir not düşmüştü.
Hatta bir dönem Türk sinemasının jönlerinden Kenan Kalav bile 1990’da İspanya’da havalimanında 2 kilo 650 gram eroinle yakalanmış, altı yılını bu ülkede hapiste geçirdikten sonra iyi halden tahliye olmuş, 1999’da Türkiye’ye dönebilmişti.
Bu tür örnekleri artırmak mümkün.
Eroinin ardından kokain sevkiyatında da İspanya güzergahı
Türkiye kökenli uyuşturucu şebekeleri, İspanya’da geçmişte daha çok eroinle anılırken son yıllarda kokain olaylarında da adlarını duyuruyor.
Çünkü Türk mafyasının da Sırp-Arnavut mafyasıyla birlikte Latin Amerika’dan getirilen kokainin Avrupa’ya ve Ortadoğu’ya dağıtılmasında rol aldığı iddia ediliyor.
Latin Amerika ülkeleriyle dil, kültür, tarih birliği olan İspanya, coğrafi konumu nedeniyle buralardan gelen suç gruplarının da uğrak yerlerinden.
Dolayısıyla İspanya, Latin Amerika’dan gelen uyuşturucu tacirleriyle Türkiye ve diğer Avrupa ülkelerinden gelen şebekelerin buluşma noktası olmayı sürdürüyor.
Kanarya Adaları’nda kokain yüklü teknede dört Türk yakalandı
13 Nisan 2022’de İspanya’nın Kanarya Adaları açıklarındaki bir teknede 2 ton 900 kilogram kokainin ele geçirilmesinin ardından teknede bulunan dördü Türk, biri Gürcistan vatandaşı olmak üzere beş mürettebat tutuklandı. Kokainin piyasa değerinin yaklaşık 90 milyon euro olduğu belirtildi.
Yine 2021 içerisinde İspanya Malaga üzerinden Brezilya’ya giden ve sahibi bir Türk iş insanı olan uçakta yapılan aramada valizler içinde kokain bulunmuş, uçakta bulunan dört Türk mürettebat ile bir İspanyol gözaltına alınmıştı.
“İspanya ve Hollanda, coğrafi konumları nedeniyle dağıtıma en uygun ülkeler”
Peki az sayıda Türk’ün yaşamasına karşın İspanya neden uyuşturucu ticaretiyle meşgul olan Türk mafyası için yıllardan beri önemini koruyor?
Bu soruyu bir dönem Emniyet Genel Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlar Daire Başkanlığı görevinde de bulunan emekli emniyet müdürü Hanefi Avcı’ya sorduk.
Avcı, Avrupa’da belli yerlerin geçmişten beri uyuşturucu dağıtımında önemli rol aldıklarını, bunların başında ise İspanya ve Hollanda’nın geldiğini söyledi.
İspanya’nın geçmişten beri uyuşturucu dağıtımında önemli bir güzergah olduğunu vurgulayan Avcı, “Sadece bizden değil, Latin Amerika’dan gelen uyuşturucu da buradaki limanlardan farklı ülkelere dağıtılır” dedi.
“Bundan dolayı geçmişten beri birçok Türk uyuşturucu kaçakçısı İspanya’ya mal gönderirken yakalanmıştır” diyen Avcı, “İspanya’yla bağlantılı ortak operasyonlar yapılmıştır. Kaçakçılar genelde bu ülkede şirketler üzerinden faaliyet yürütmüşlerdir” ifadelerini kullandı.
Hollanda’da Türk uyuşturucu mafyası için önemli
Hollanda’nın da benzer bir özellik taşıdığına dikkati çeken Avcı, “Türkiye’den giden uyuşturucu da büyük ölçüde Hollanda’ya gider ve oradan dağıtılır diğer Avrupa ülkelerine. Gerek Hollanda, gerekse İspanya, bulundukları coğrafi konumlarından dolayı dağıtıma uygun ülkeler. Bir dağıtım noktası gibiler” diye konuştu.
Hanefi Avcı’nın dikkat çektiği gibi Hollanda’da uyuşturucu ticareti yapan Türk mafya gruplarının çok önemsediği ve faaliyette olduğu ülkelerden biri.
Geçmişten beri burada yapılan operasyonlarda da yine Türk mafya mensubu veya bağlantılı çok sayıda kişi yakalandı. Hollanda’da ayrıca İspanya’dan farklı olarak kayda değer sayıda Türk vatandaşı da yaşıyor.
İspanya’da yakalanan Türk mafya mensuplarının kalıcı olmak yerine daha geçici sürelerle burada kaldıkları, bu ülke ile Türkiye ve diğer Avrupa ülkeleri arasında mekik dokudukları görülüyor.
Amerika kıtasına yapılan sevkiyatlar için de önemliler
Her iki ülkeyi gerek Türk uyuşturucu mafyası gerekse diğer ülkelerin suç grupları açısından önemli kılan ise Avcı’nın da dediği gibi coğrafi konumları nedeniyle bir dağıtım noktası olmaları.
İspanya, gemilerle Türkiye ve Ortadoğu üzerinden gelen eroinin Amerika kıtasına ve Birleşik Krallık, Hollanda, Belçika gibi ülkelere taşınmasında önemli bir kavşak işlevi görüyor.
Ancak son yıllarda bunun haricinde Latin Amerika’dan gelen kokainin Avrupa ve Ortadoğu’ya ulaştırılmasında da önemli bir nokta haline geldi.
Keza Hollanda’da Avrupa’nın birçok ülkesine olan yakınlığı ve uluslararası deniz ve hava taşımacılığındaki önemiyle uyuşturucu ticaretinde önemli bir kavşak noktası.
Sonuç olarak uyuşturucu ticareti sürdüğü sürece bu ülkelerin de uyuşturucu kaçakçılığı yapan Türkiyeli suç gruplarının ilgisini çekmeye devam edeceği, daha birçok Türk vatandaşının bu suçlamayla yaşamlarının bir bölümünü bu ülkelerin cezaevlerinde geçireceği kesin gibi.| The Independentturkish |Ali Kemal Erdem