Yakın ilişkilerde sınırları nasıl koruruz?

Sınırlar aslında hayatımızda zaten mevcut. Meşgule aldığımız bir telefon, müsait olmadığımız için geri çevirdiğimiz bir davet bunlara sadece birer örnek…

Yakın ilişkilerde sınırları nasıl koruruz?

İyi ilişkiler kurmak hepimiz için oldukça önemlidir peki ilişkilerimizde kendi isteklerimizi ne kadar önceliyoruz?

Bazen fedakârlık yapmaya ya da uyumlu olmaya çalışırken benlik algımıza zarar verebiliyoruz.

Sevilmeme, kabul edileme korkusu ile insanların bizim adımıza karar vermelerine izin verebiliyoruz.

İnsanlar topluluğa uyum sağlama eğilimindedir ve toplum tarafından kabul edilme arzusu zaman zaman kendi isteklerini göz ardı etmelerine neden olur.

Koyduğumuz doğru sınırlarla hem sağlıklı bir benlik algısı geliştirip kendimize yetebilmek hem de sağlıklı ilişkiler kurabilmek mümkün.

Sınır dendiğinde akla ilk önce ülkeler arası sınırlar gelir. Bu kelimenin kişilerarası ilişkilerdeki kullanımında da benzer bir anlam vardır.

Tabi duygusal-düşünsel sınırlar her zaman fiziksel sınırlar kadar keskin olmayabilir.

Diğerleriyle aramıza kendi faydamızı gözetmek için koyduğumuz düşünsel ya da davranışsal limitler sınır olarak adlandırılabilir.

Sınırlar aslında hayatımızda zaten mevcut. Meşgule aldığımız bir telefon, müsait olmadığımız için geri çevirdiğimiz bir davet bunlara sadece birer örnek.

Kişisel olarak bulunduğumuz düşünsel ve fiziksel temaslarda da kendi koyduğumuz sınırlara göre hareket ediyoruz.

Sınırlara neden ihtiyacımız var?

Sınırlar bizi dışarıdan gelecek tehditlere karşı korur. Aynı zamanda kimlik oluşturma, otokontrol kurma gibi konularda da yardımcı olan bu sınırlar, öz saygımızı güçlendirme konusunda etkili oluyor.

Sınırlarımız duruma ve kişiye göre nasıl davranmamız gerektiğini şekillendirir. İlişkilerimizde durmamız gereken noktaları bize hatırlatır.

İlişkide sınırlar koymak ve kişisel önceliklerimizi belirlemek her şeyden önce sağlıklı bir iletişim geliştirmek açısından değerlidir.

İlişkilerde sağlıklı sınırlar olması daha olumlu ilişkiler kurulmasında etkili olduğu gibi bu ilişkilerin sağlıklı sürdürülmesinin kolay hâle gelmesi demektir.

Bir kişinin sürekli kendisinden faydalanıldığını hissederken olumlu ilişkiler kurması pek de olası değildir.

Sınırların belirlenmesi, bireylerin psikolojik sağlığını koruması adına önemlidir.

Ayrıca sınırlar, kişinin kendi duygu ve düşüncelerini başkalarınınkinden ayırmasını sağlar.

Eğer ilişkilerde sağlıklı sınırlar belirlenip sonrasında da korunamazsa benlik algısında bozulma, öz saygının zarar görmesi gibi sorunlar baş gösterecektir.

Başka insanların varlığımızı belirlemesine ve tanımlamasına izin vermek kendimize yapacağımız en büyük haksızlıklardan biri olacaktır.

Fiziksel sınırlar

Fiziksel sınırlar dokunma ve temasla belirginleşir. Bu sınırlar, bireysel alanı ifade eder ve kişiden kişiye değişiklik gösterebilir.

Örneğin; bazı insanlar sevgilerini fiziksel yakınlık kurarak gösterirler konuşurken sık sık dokunur, bir araya gelindiğinde sarılırlar.

Kimileri ise daha mesafeli bir iletişimden yanadır ve yakın temas kurmamayı tercih ederler. Bunun yanında fiziksel sınırlar varlığını bireysel ölçekte de gösterir.

Uyumak, yemek yemek, duş almak, kendine iyi gelecek aktivitelerle uğraşmak gibi eylemleri buna örnek gösterebiliriz.

Entelektüel sınırların çizilmesi

Entelektüel sınırlar kişinin kendi inanç ve fikirleriyle ilgilidir. Fikirleri bir başkası tarafından bastırılırsa veya diğer kişi tarafından çarpıtılırsa bu sınırlar aşınabilir.

Bir başkasının düşüncelerini duygularını aşağılamak o kişinin entelektüel sınırlarına saygı duymamanın işaretidir.

Duygusal sınırlar

Duygusal sınırlar kişinin duygularını ve bunları ifade etme biçimini belirtir. Bazı kişiler yoğun duygularını kontrollü bir şekilde dışa vururken; kimileri ise hislerini açık biçimde ortaya koyabilir.

Duygusal sınırlar tamamen kişiseldir. Duygusal sınırların fazla esnek olması kişide pek çok olumsuz duyguya sebep olur. Zaman içinde başkaları tarafından kullanıldığını hissedip öfke duyabilir ve insanlardan uzaklaşma isteği oluşur.

Duygusal sınırların sağlıklı şekilde konmamış olması sosyal ilişkileri olumsuz etkiler. Duygusal sınırlar konurken yapılan hataların başlıca nedenleri toplumda kabul görmeme korkusu, sevilmeme endişesi, çoğunluğa uyma gibi isteklerdir.

Mali sınırlardan bahsedilebilir mi?

Finansal sınırlar olarak da tanımlayabileceğimiz mali sınırlar, bireyin harcama alışkanlıklarıyla ilişkilidir. Başkalarına borç verme veya birilerinden borç alma tercihleriniz de bu kapsama girer.

Daha sıkı mali sınırları olan kişiler tasarruf eğilimi gösterirken; diğerleri ise kendisi veya başkaları için harcama yapmaktan yanadır.

Mali sınırları belirlerken sevilmeme kaygısı ile başkası için para harcayarak sevgisini kazanma arzusu kişinin sınırlarını korumasını zorlaştırabilir.

Maddi varlıklarda sınır

Kişi, varlıklarını ne şekilde değerlendireceğine ve diğer insanların bunları ne zaman ne kadar kullanabileceğine kendisi karar vermelidir.

İzinsiz şekilde maddi varlıklara ilişkin müdahaleler gerçekleşiyor ya da kontrol amaçlı girişimler yapılıyorsa bu açıdan sınırlara ihtiyaç duyulduğunu söyleyebiliriz.

Örneğin; yetişkin evlatların ebeveynleri hayattayken onların malları üzerinde söz hakkı yoktur. Ebeveynlerinin kendi mallarını satmaları veya farklı şekilde değerlendirmeleri gibi konularda baskı kurmaları sınır ihlaline bir örnektir.

Sağlıklı sınırlar

Sınırlarımızı gözden geçirdiğimizde karşılaştığımız manzara çok sert ve esnemeyen bir kurallar bütünü olabilir. Ya da tam tersi olarak sınırlarımız geçirgen ve çok da net olmayan çizgilerle belirlenmiş olabilir.

Sağlıklı sınırlar söz konusu olduğunda ise ortada, dengede bir yerden bahsetmiş oluruz. Bu noktada ortaya koyduğumuz sınırlar ne çok katı ne de belirsizdir.

Sınırlar bu pozisyonda gerektiğinde esneyebilmekte ve gerektiğinde kendini ortaya net bir şekilde koyabilmektedir.

İlişkiler içerisinde konulan bazı sağlıklı sınırların örnekleri şu şekilde verilmiştir:

Kendi ihtiyaçlarımız, sorumluluklarımız ve zamanımızı öncelemek.
Yapabileceğimizden fazlasını üstlenmemek.
İhtiyaç ve taleplerimizi karşımızdaki kişiye net bir şekilde iletmek.
Kişisel sınırları belirlerken bundan dolayı suçlu hissetmemek. Sınırların ilişkiler için öneminin bilincinde olmak.
Sınırlarımızın aşıldığını düşündüğümüzde bu sınırları aşan kişilere “Hayır” cevabını vermekten çekinmemek.
Hepimizin fiziksel, duygusal, mental ya da zamansal sınır değerlendirmeleri farklı olabiliyor. Bu sınırları belirlerken bazı soruların cevaplarını da aramak faydalı olacaktır.

Kendinizi iyi hissettiğiniz fiziksel yakınlığın limiti nedir?

Kararlarınıza dışarıdan gelen müdahaleler ne düzeyde kabul edilir boyuttadır?

Sınırlarımızı belirlerken dikkate almamız gereken bir diğer unsur da eski ilişkilerimizdir. Önceki ilişkilerinizde neler sizi rahat ve mutlu hissettirirdi?

Sevildiğinizi, saygı duyulduğunuzu hissettirenler nelerdi?

Aynı şekilde neler sizi huzursuz, mutsuz veya sevilmediğinizi hissettirirdi?

İzin verdiğiniz nelere şimdi hayır demek isterdiniz?

Sınırlarınızın aşıldığını hissettiğiniz durumlarda geriye dönüp bir analiz yapmak da çözümün aşamalarından sayılır.

Belirli kişiler, belirli zamanlar ya da kullandığınız yöntemler sizi bu noktaya getiriyorsa bunları engellemeniz mümkün olabilir.

İnsanlara sınır koyarken net olmak oldukça önemli çünkü biz ifade etmedikçe insanlar sınırlarımızı geçip geçmediklerinin farkında olamayabiliyorlar.

Belirlenen sınırlarda kararlılık

Yaşamında belirlediği sınırlardan memnun olmayan ve değişim kararı alan biri için bu süreçte aşamalı bir geçişi tercih etmesi işleri kolaylaştıracaktır.

Sınırlar belirlemek kadar bu sınırları sürdürmek de önemlidir. Bazı kişiler sınırlarınızı korumak noktasında sizi zorlayabilir.

Sürdürülebilirlik için belirlediğimiz sınırlarda kararlı olmak önemlidir. Sınırlarınızı belirtmeniz tartışmalara ve savunmalara yol açsa dahi net kararlı olmayı sürdürmek, sınırlarınızı sağlamlaştırmanız konusunda önemli olacaktır.

Sınırları belirlerken kişinin tutarlı olması beklenir. Örneğin; dinlenmek için ayrılan saatlerde gelen ısrarcı aramalar ile alakalı kişi tavrını net şekilde ortaya koymalıdır.

Aramaları belirlediği bu saatlerde yanıtlamadığını söyleyebilir. Bu durumlarda seçenek sunmak faydalı olacaktır. Başka bir zaman dilimi belirleyip belirlenen vakitlerde telefonlara geri dönüş yapılacağını belirtebiliriz.

Bunu takiben karşıdaki kişinin de belirlediği müsait vakitlere riayet edilmesi gerekir. Sınırlar söz konusu olduğunda kendi sınırlarımız kadar diğerlerinin sınırlarına da saygı duymak önemlidir.

Sınırları belirleme sürecini kolaylaştırmak

Belirlediğiniz sınırların ilişki kurduğunuz kişilerle paylaşmanız bu süreçte atılacak en önemli adımdır. Unutulmamalıdır ki çevremizdekiler zihnimizi okuyamaz dolayısıyla onlara söylemediğimiz şeylerle alakalı saygı beklememiz pek akla yatkın olmayacaktır.

Özetle; kendi belirlediğimiz ve iyilik hâlimizin devamlılığı için gerekli olan sınırları insanlara belirtmeli ve bu sınırları aşmakta ısrarcı olmaları durumunda net şekilde “Hayır” cevabını vermeliyiz.

Sosyal platformdaki sınırlar

Sosyal platformlar kişilerin kendilerine ait kararlarla yönettiği bir alandır. Çiftler arasında en fazla anlaşmazlığa neden olan şeylerden biri de bu platformların kullanım şekli, şifrelerin paylaşımı gibi konulardır.

Bu anlaşmazlıkları ortadan kaldırmak için platformlarla ilgili kurallarınızı birbirinizle paylaşabilirsiniz. Şifreler kişiseldir. Çiftler birbirlerine güvenlerini ispatlamak için şifrelerini paylaşmak zorunda değillerdir.

Partnerinizin şifresini vermemesi bir şey sakladığı anlamına gelmez bu sadece kişisel hakkıdır.

Eğer partneriniz sizi paylaşımlarınız, sosyal medya hesaplarınızın kontrolü gibi konularda istemediğiniz bir çizgiye zorluyorsa sınırlara bir göz atmakta fayda var.

Sınır koymak beni bencil biri yapar mı?

Net bir ifadeyle kişisel sınırlarımızın olması bizi bencil biri yapmamaktadır.

Aksine ilişkilerin sağlıklı ilerleyebilmesi adına gerekli ve pozitif bir etkiye sahiptir çünkü bir yanıyla kişinin hem kendi benliğine hem de ilişkide olduğu kişilere özen göstermesi anlamını taşır.

Kendi sınırlarımızın yanı sıra, ilişki kurduğumuz bireylerin sınırlarına gösterdiğimiz saygı da ilişkilerimizin iyileşmesinde etkili oluyor.

Tıpkı kendi sınırlarımıza saygı duyulmasını beklediğimiz gibi başkalarının sınırlarını anlamaya ve onlara saygı duymaya özen göstermek de önemli.

Sağlıklı sınırlar, hayatımızdaki tüm ilişki boyutlarında korunması ve sürdürülmesi gereken davranışlardır. Kişilerin yaşamları boyunca koyduğu sınırlar onların değerleri ve tutumları ile yakından ilişkilidir bu yüzden sınırlar oldukça kişiseldir.

Sağlıklı ve sağlıksız sınır kavramlarını bilmek doğru bir iletişim kurmak için oldukça önemlidir. Sınırlarımızı korumak öğrenilebilir bir beceridir.

Kişinin kendi ihtiyaç ve isteklerinin farkında olması ve bunları göz önünde bulundurarak belirlediği sınırlar ihlal edilmek istendiğinde net şekilde hayır cevabı vermesi sürecin en önemli kısmıdır.

Eğer kişi kendi çabası ile bu düzeni oluşturmak ya da sürdürmekte sıkıntı yaşıyorsa ihtiyaç hissettiği takdirde sağlıklı sınırlar oluşturabilmek için terapi desteği alabilir.| The Independentturkish / Sena Çağlar

Yayınlama: 03.02.2023
A+
A-
Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.