Lozan zafer mi, hezimet mi?
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, Lozan Anlaşması’na ilişkin “Birileri de Lozan’ı zafer diye yutturmaya çalıştı” sözleri anlaşmanın “Zafer mi, hezimet mi?” olduğu yönündeki tartışmaları yeniden başlattı. Muhteşem imparatorluğun yenilgisini kabul edemeyenler, Cumhuriyetin başarısını mı küçümsüyor?
Adem Hüyük
Milli Mücadele sonrası Batılı devletler ile müzakere masasına oturan Ankara hükümeti, Lozan Antlaşması ile birlikte Hatay hariç şu anki Türkiye’nin sınırlarının uluslararası çapta kabul edilmesini sağlamıştı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Lozan barış anlaşmasına katılan Türk heyetini, “Tarihte bize ne yaptılar. 1920’de bize Sevr’i gösterdiler, 1923’te Lozan’a bizi razı ettiler. Birileri de Lozan’ı ‘zafer’ diye yutturmaya çalıştı. Her şey ortada. İşte şu an Ege’yi görüyorsunuz değil mi? Bağırsan sesinin duyulacağı adaları biz Lozan’da verdik. Zafer bu mu? oralar bizimdi. Oralarda bizim camilerimiz, mabetlerimiz var ama şu anda hâlâ Ege’de kıta sahanlığı ne olacak, havada, denizde ne olacak bunları konuşuyoruz, hâlâ bunun mücadelesini veriyoruz. Niye? işte o anlaşmada masaya oturanlar sebebiyle. O masaya oturanlar, o anlaşmanın hakkını vermediler. Veremedikleri için şimdi onun sıkıntısını biz yaşıyoruz.” Sözleri ile eleştirmiş ve Lozan anlaşmasının “zafer” diye sunulmasına karşı çıkmıştı.
Şayet, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan bu sözler, Osmanlı İmparatorluğunu Kanûnî Sultan Süleyman döneminde yapsaydı haklılık payı vardı.
Ancak sanayi devrimini tamamlamış Avrupa ülkeleri karşısında borç batağına batırılmış ve her köşesi işgal edilmiş bir monarşiden cumhuriyet oluşturmaya çalışanlara bunu söylemesi, siyasi tavırdan öteye gidemez…
Her kes çok iyi bilir ki kapitülasyonları kaldırarak bağımsız bir devlet kurmak, o dönemin koşullarında çok da kolay olmayacaktı.
Her şeyden önce Lozan barış anlaşması iki savaşı sona erdirdi. Biri Osmanlı monarşisinin yenildiği, diğeri ise kazanılan Kurtuluş Savaşı’dır.
Adı üstünde, kurtuluş savaşı veren bir toplumun kurtarabilecek kadar toprağın kurtarılmasının peşindedir.
Lozan tartışmaları, aslında monarşi ile cumhuriyetin yüz yıl sonra hesaplaşmasıdır.
Monarşi sevicileri, Lozan anlaşmasından önce verilen toprakları gündeme getirmiyor, Cumhuriyeti, Osmanlı İmparatorluğunun beceriksiz muhasebecisi gibi olarak suçluyor… | © DerVirgül