Viyana’da kebap ve dönerden uzak Türk mutfağına yakından baktık

Avusturya basınında yer alan, Viyana’da Türk vejeteryan ve vegan mutfağı ile hizmet veren restoran haberini Türkçeye çevirmiştik. Haber, Viyana merkezli haber sayfalarında yaklaşık 500 bin erişim sağladı. Cuma günü Viyana’daki “Sibel’in Yeri’ni” ziyaret ettik. Belki de ilk defa, azınlıkta kaldığımıza sevindik…

Viyana’da kebap ve dönerden uzak Türk mutfağına yakından baktık

Adem Hüyük

Daha önce Die Presse gazetesinden Duygu Özkan’ın, geçtiğimiz günlerde ise Kurier gazetesinden Naz Küçüktekin’in haberleştirdiği Sibel’s “Sibel’in Yeri” restoranını cuma günü ziyaret ettik.

Kurier gazetesinden Naz Küçüktekin’in Türkçeye çevirdiğimiz röportajı, Der Virgül ve DV aboneleri “Avusturya Gündem” ve “Avrupa Medya” haber sitlerinde yayımlandı.

Haber sadece Avusturya Gündem sayfasında 400 binin üzerinde erişim sağlarken, her üç sayfada da çok sayıda yorumlar aldı.

İki kişilik masa için son anda rezervasyon yapabildik

Cuma günü [Sibel’s] “Sibel’in Yeri’ni” iki kişi ziyaret ettik. Avusturya parlamentosuna yürüme mesafesinde, Burggasse 50 numaradaki restoran ilk bakışta bir metne bağlı kalmadan, doğaçlamayla oynanan bir tiyatro sahnesini andırıyordu.

Küçük restorana serpiştirilmiş gibi döşenen eşyalar incelendiğinde, Osmanlıdan günümüze uzanan tarihi bir süreci anlatıyor gibiydi. Masa örtülerindeki desenler ile eski sokak lambalarının masalara yerleştirilmesi, masa lambalarının ise avizelerle uyumu, rastgele bir serpiştirme olamazdı. Ve değildi de…

İnsanlar sosyal, kültürel ve iş koşulları gibi nedenlerle hayatının önemli bir kısmını dışarıda geçirmekte ve bu süre boyunca genellikle yeme içme ihtiyacını karşılamak amacıyla restoranları tercih etmektedir. Yemek ihtiyacımızı karşılayan restoranlar, aynı zamanda sosyalleşmenin de önemli araçlarından biridir.

Ve yine, insanlar genellikle, bir restorandan içeri girdiklerinde herhangi bir hizmet almadan önce, ilk olarak atmosferi hisseder. İki kişi gittiğimiz restoranda atmosferin bize verdiği ilk hissiyat, “benimsenme hissiyatı” oldu.

Viyana’da onlarca Türk restoranı olmasına rağmen diğer restoranlardaki atmosferlerin sizi “Sibel’in Yeri” gibi etkileyeceğini zannetmiyoruz. Bu diğer restoranların atmosferinin daha iyi olmadığı anlamına gelmesin. Farklı atmosfere sahip olan Türk restoranları da görmek mümkün. Ancak “Sibel’in Yeri’nde” durum biraz daha farklı.

Nasıl mı?

Viyana’daki onlarca Türk restoranının hizmet kalitesi ve atmosfer konusunda çok ileri noktada olduğunu görebilirsiniz. Ancak, hiçbir zaman Türkiye kökenli olarak azınlıkta kalmazsınız. Masaların çoğu Türkiye kökenli müşterilerle doludur ve Avusturyalı veya diğer etnik gruplardan müşteriler hep azınlıktadır.

Sibel’in Yeri’nde” durum ise tam tersi…

Restoranda sarma, kuru fasulye ve birçok Türk mutfağı lezzetlerini yiyenler arasında Türkiye kökenli müşterinin oturduğu tek masa bizimkiydi. Yani bir Türk restoranında ilk defa Avusturyalı müşterilerden daha az olduğumuza şahit olduk.

Naz Küçüktekin’in röportajında da dediği gibi, “Sibel’in Yeri’nde Almanca konuşulan dünyada Türk mutfağının genellikle temsil etmediği şeyleri yersiniz: Sağlıklı, hafif ve sebze ağırlıklı bir mutfak. Burada kebap ve dönerden eser yok.” Naz Küçüktekin’in röportajında “Almanca konuşulan dünya” vurgusu, müşterilerin Avusturyalı olmasından kaynaklanmaktadır.

Sibel Hatapoğlu Kollinsky ile yaptığımız sıcak sohbetten sonra, Avusturya parlamentosuna doğru yürümeye başladık. Ne yazalım, nasıl yazalım diye konuşurken, ikimizi de mutlu eden şeyin ne yediğimiz yemek ne de ettiğimiz hoş sohbet olmadığını fark ettik.

Yüzümüzdeki anlamsız tebessümün nedeni, yerli halkın bizim yemeklerimizi bir restoranda yemeleri de değildi. Restoranda bizden daha çok olmalarıydı. Belki de ilk defa azınlıkta kaldığımıza seviniyorduk…

Sibel’s farkında olarak veya olmayarak, Avusturyalı kanun koyucuların göremediği bir gerçeği, pratikte gözler önüne seriyordu: “Entegrasyon, sadece bizden uygulamamızı istenen kanunlar çıkarmakla mümkün olamayacağı, yerli halkında birlikte yaşamı güçlendirecek adımlar atmasının önünün açılmasıyla mümkündür…” | © DerVirgül

Yayınlama: 08.04.2023
Düzenleme: 08.04.2023
A+
A-
Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.