Avusturya medyasında seçimler

Adem Hüyük

Yüksek Seçim Kurulunun (YSK) seçim takvimi kapsamında yurt dışı temsilciliklerde oy verme işlemi 27 Nisan’da başlamış, yer yer değişiklik gösterse de 9 Mayıs’a kadar yurt dışı seçmen kütüğüne kayıtlı olan 3 milyon 416 bin 98 seçmene belirlenen temsilciliklerde oy kullanma imkânı tanınmıştı.

Sona eren oy verme işlemleri kapsamında, 1 milyon 691 bin 531 seçmen yurt dışı temsilciliklerde sandık başına giderek oy kullandı. Böylece yurt dışında oy kullanılan 6’ncı seçimde, seçmenler, en yüksek katılımı göstermiş oldu.

Avusturya

Yaklaşık 111 bin seçmenin bulunduğu Avusturya’da Viyana, Salzburg ve Bregenz başkonsolosluklarında oy verme işlemi sona erdi.

Türkiye’nin Viyana Büyükelçisi Ozan Ceyhun, Viyana Başkonsolosluğunda seçim komisyonuyla birlikte yaptığı basın açıklamasında, Avusturya’da kullanılan oy sayısını duyurdu.

Avusturya genelinde 62.349 seçmenin sandık başına gittiği bilgisini veren Ceyhun, bu da yaklaşık yüzde 56’lık bir katılım anlamına geldiğini söyledi. 2018 seçimlerine göre on puan artış yapıldığı görüldü.

Avusturya 2018 seçimlerine göre seçmen sayısını artırmış, öte yandan yaklaşık 10 bin seçmeni fazladan sandığa götürmeyi başarmıştır.

117 bin Türkiye vatandaşı

Tam olarak tespit edilememekle birlikte Avusturya’da 320 bin Türkiye kökenli göçmen yaşamakta. Bunun yaklaşık 170.000’i Türkiye vatandaşı…

Avusturya anayasası gereği Avusturya vatandaşlarının bazı durumlar dışında etnik kökenlerinin belirtilmesi etik olmamakla birlikte kimi zaman bu suç olarak kaydedilmektedir…

Bu nedenle, göçmenlerin üçüncü ve dördüncü nesil için istatistik yapmak özel bir araştırma gerektirmektedir…

Avusturya İstatistik Kurumuna göre, böyle bir sayım yapmak Anayasaya aykırı.

Ancak Avusturya’da yaklaşık 180 bin [kati rakam değil] Türkiye kökenli Avusturya vatandaşı bulunmakta…

Türkiye seçimleri

Avusturya Haber Ajansı APA’nın “servis ettiği haberde, Türkiye seçimlerinde “Avusturya’dan rekor oy” başlığıyla verdi… Teorik olarak doğru. Çünkü 2018 seçimlerinde sandığa gidenlerin sayısı 49 bin civarında olurken, bu seçimlerde 62 bin gibi bir rakama ulaşıldı. Üstelik gümrük kapılarında kullanılan oylar bu rakamlara henüz dahil edilmedi…

111000 seçmen var

Avusturya’da 117 bin Türkiye pasaportu taşıyan insan yaşamakta. Bunların 111 bini 2023 seçimlerinde seçmen olarak oy kullanma hakkını elde etti.

Türkiye’nin Viyana Büyükelçisi Ozan Ceyhun’un dün gece yaptığı açıklamaya göre, Avusturya genelinde 62.349 seçmen oy kullandı.

Ceyhun’un verdiği rakamlara göre, Avusturya’da yaşayan 111000 seçmenin yüzde 56’sı sandığa gitti. Bu oran 2018 seçimlerinde yüzde 49,12 idi…

Avusturya medyasının frenlenmesi

Özelikle bulvar gazetelerinin vaz geçilmez ve çok gelir getiren haberleri, göçmenlerin kendi perspektiflerinden olumsuz haberledir…

Daha önceki Türkiye seçimlerinden okuyucu kasan üçüncü sayfa gazeteleri, bu seçimlerde umduğunu bulamadı… Daha doğrusu konjonktür buna izin vermedi…

Türkiye Avusturya ilişikleri

2016 yılından sonra, Avusturya bulvar medyası ve diğer medya grupları, sıradan haber değeri taşıyan gelişmeler dışında, 2020 yılına kadar neredeyse Türkiye hakkında olumlu tek bir haber yapmadı.

2017 Anayasa değişikliği, 2018 Türkiye genel seçimleri aynı olmamakla birlikte Avusturya’da soyut manşetlerle oy kullanan vatandaşlar hedef gösterilmiş, Türkiye göçmenlerinin tamamı, Cumhurbaşkanı Erdoğan nezdinde “İslam devleti yanlısı” gösterilmiştir…

Peki şimdi ne değişti

2016 yılında Avusturya’nın Türkiye’ye silah ve mühimmat ambargosu, iki ülke arasında gerginliğin başlamasına neden oldu. Buna Karşılık Türkiye, NATO kozunu kullanarak, Avusturya Federal Ordusu’nu NATO eğitim kampından çıkartılmasını istedi ve çıkartılmasını sağladı…

Öte yandan, İzmir-Selçuk’taki “Efes” kazı çalışmalarında Avusturyalı arkeologların çalışmaları yasaklandı…

Dönemin başbakanı Kurz, popülist siyasetin esaretine kapılarak, ülkedeki cami ve Müslümanların gittiği derneklerin üzerindeki baskıları artırdı.

Göçmenler için zor dönemler, Başbakan Kurz’un yolsuzluk suçlamasıyla istifa etmesi ve siyaseti bırakması, göçmenler üzerindeki baskıyı birincil konu olmaktan çıkardı.

Savaş birilerine ölüm, birilerine itibar getirdi

Ukrayna’nın Rusya tarafında işgal edilmek için başlatılan savaş, bütün dünyaya farklı sonuçlar üzerinden bir fatura kesmiş, ancak en kabarık fatura Avrupa Birliği ülkelerine kesilmiştir…

Rusya devlet başkanı Putin ile enerji akışı kapsamında görüşmeler denenmiş, ancak bir sonuç alınamamıştır.

Diktatörden yardım talebi…

Yolsuzluk soruşturması kapsamında bir çok konuda suçlanan Sebastian Kurz sonrası Halk Partisi [ÖVP] Genel Başkalığına seçilen Karl Nehammer, Rusya’ya gitmiş ve bu görüşmeden bir sonuç çıkmamıştır. Üstelik birlik ülkeleri bu ziyareti eleştirmişti.

Buğday ve enerji kıtlığının ileriye dönük bir tehdit olacağını bilen Avrupa Birliği ülkeleri, Rusya devlet başkanı Putin ile yakın ancak stratejik görüşmeler yapan Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan ile iyi ilişkiler kurulması gerektiğinin yadsınamaz bir gerçek olduğunu, ilk önce medya patronlarına yaptırım şeklide hatırlattı…

Oysa onlara göre Erdoğan diktatördü…

Avusturya Türkiye ilişkileri, geçmişe dönük kültürel faaliyetlerin yeniden aktif hale getirilmesiyle başladı. Örneğin, Efes arkeolojik kazılarının Avusturya tarafından yapılmasına izin verildi… Karşılıklı görüşmeler kapsamında Avusturya Federal Ordusu’nun NATO eğitim programına katılmasını engelleyen Türkiye vetosu kaldırıldı…

Birçok ilişkiler ağında ivme kazana Türkiye Avusturya ilişkileri, bir noktadan sonra Avusturya’nın iç siyasetinde iktidar-muhalefet çekişmesine kadar uzandı.

Türkiye’nin Viyana Büyükelçisi Ozan Ceyhun’un ikili ilişkilerinden kaynaklanan diplomatik olumlu sonuçlar, Türkiye göçmenlerinin oylarını garanti gören SPÖ tarafından hoş karşılanmadı. Zira SPÖ, göçmenlerin oylarının merkez sağ parti ÖVP’ye yönelmesinde tedirgin oldu. Ancak Büyükelçi Ceyhun, Başbakan Karl Nehammer ve eşi Kathi ile olan yakın ilişkisi, bazı konularda Avusturya Türkiye ilişkilerinde belirleyici olurken, Türkiye göçmenlerinin uzak durduğu ÖVP’yi oy verilebilecek bir parti olarak, SPÖ’nün göçmenler üzerindeki kibirinin kırılabileceğini işaret ediyor.

Bütün diplomatik ilişkiler, yani devletler arasındaki karşılıklı çıkar ilişkileri kapsamında, 2016 yılında başlayan olumsuz hava yerini iyi söylemlere ve ilişiklere bıraktı..

Avusturya hükümetinin Türkiye ile iyi ilişkileri, Avusturya medyasını Türkiye haberlerinde vücut buldu.

Habercilik adına her ne kadar utanç verici bir durum olsa da Avusturya’nın ana akım medyası Türkiye hakkında olumsuz haberlere, göstermelik “kerhen” yer vermekte.

Bu seçimlerde de kendisini gösterdi.

Avusturya Haber Ajansı APA tarafında dün yapılan haberde atılan başlık bile, otosansüre uğradı görülmekte. Çünkü medya kuruluşların en büyük rant aracı göçmenler ve özelde ise Türkiye kökenlilerdir.

Avusturya hükümetinin Ankara ile olan iyi ilişkileri, Avusturya medyasında sübjektif bir şekilde vücut bulmuş ve kuyruğu dik tutmak için, aşırı sağa argüman çıkarmayan soyut ve geçmiş zaman ilişkilendirmesiyle okuyucunu kavramlar içerisinde, sonuçlar çıkarmasını sağlıyor…

Zira, Avusturya’ya resmi ziyarette bulunan Türkiye Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Avusturya’nın “Bozkurt” sembollerini yasakladığında, “Avusturya’ya gittiğim de uçaktan iner inmez “Bozkurt” işareti yapacağım demişti.

Ramazan ayında Çavuşoğlu Avusturya’ya resmi bir ziyaret gerçekleştirdi. Ancak Bozkurt işareti yapmadı.. Bunun yerine beraberinde getirdiği TOGG otomobille Viyana’da yaptığı resmi görüşmelere gitti.

Sonuç olarak, Türkiye seçimleri Avusturya’da aşırı sağ parti ve gurupların dışında kimsenin gündemine girmedi. Şu sıralarda ilişkiler doğrultusunda gireceğe de benzemiyor. Durum bu olunca gazetelerde küçük başlıklarla seçim haberlerini okuyucuna duyurmamaya çalışıyor. | ©-DerVirgül