Avusturya İstihbaratının başı Ömer, ilk raporunu sundu

Devlet Güvenlik ve İstihbarat Teşkilatı Dairesi [DSN] 2022 Raporunu kamuoyuna açıkladı. Raporda 2023 Türkiye seçimleri kapsamında Avusturya’da olası kutuplaşmaya yer verilirken, asıl tehlikenin krizler üzerinden büyüyen aşırı sağcı devlet düşmanı olarak nitelenen yapılanmalara dikkat çekildi.

Avusturya İstihbaratının başı Ömer, ilk raporunu sundu

Anayasayı Koruma Dairesi [BVT] bünyesinde 2021 yılında yapılan yapısal değişiklik kapsamında kurulan, Devlet Güvenlik ve İstihbarat Teşkilatı Dairesi [DSN], 2022 istihbarat raporunu cuma günü sundu.

Rapor, yeni Devlet Güvenlik ve İstihbarat Teşkilatı Dairesi [DSN], tarafından hazırlanan ilk rapor olma özelliğini taşıyor. Rapor İçişleri Bakanı Gerhard Karner [ÖVP] ve DSN Başkanı Omar Haijawi-Pirchner tarafından sunuldu.

DSN krizler nedeniyle aşırıcılığın arttığını düşünüyor

Raporun da işaret ettiği üzere, 2022 yılına Ukrayna’daki savaş, zorlu enerji durumu ya da yüksek enflasyon gibi krizler damgasını vurmuştur – güvenlik durumunu etkileyebilecek çoklu krizler ve zorluklar. Dolayısıyla aşırıcılık ve terörizm, siber saldırılar ya da casusluk tehlikeleri artmıştır.

Karner’e göre bu tehlikeler başlıca üç akımdan kaynaklanmaktadır: aşırı sağcılık, devlet karşıtı bağlantılar ve İslamcı aşırıcılık. Rapora göre Neo-Nazi çevresi ya da Yeni Sağ olarak adlandırılan Kimlikçiler gibi gruplar son dönemde Korona önlemlerine karşı düzenlenen gösterilerde dikkatleri üzerlerine çekti. Sanal alandaki ilgili faaliyetler de, örneğin “Corona-Querfront” web sitesi kurularak yoğunlaştırıldı. Raporda, önlemlerin amacının olağan kitlenin çok ötesinde bir kabul yaratmak olduğu belirtiliyor.

Komplo ideologları ve devlet direnişçileri ile işbirliği

Komplo ideologları ya da radikal sağcı devlet direnişçileriyle işbirliği arayışındalar. İkincisi de kısmen pandemi önlemlerine karşı protestolardan ortaya çıktı. Pandemi önlemlerinin sona ermesinin ardından enflasyon eleştirisi yeni bir odak noktası olarak belirlendi. Bununla birlikte, iltica veya yabancı düşmanı açıklama kalıplarının da bu tür hareketlerin merkezi bir bileşeni olmaya devam ettiği belirtildi. Karner’e göre, Holokost’un önemsizleştirilmesi de mitinglerde kaydedildi. Bu da beklenebilecek şiddet potansiyelini gösteriyordu. Bakan bugün, sağcı sahnede bulunan çeşitli silahlara atıfta bulundu. 2022 yılında bu bölgede 660’tan fazla kişi ihbar edilmiş, 100’den fazla evde arama yapılmış ve 37 kişi tutuklanmıştır.

Aşırı İslamcılardan kaynaklanan yüksek tehdit seviyesi

Radikal İslamcıların oluşturduğu tehdit yüksek olmaya devam etmektedir. Suriye’deki iç savaştan dönenler ve yakında hapishaneden çıkacak olanlar da rol oynamaya devam ediyor. Omar Haijawi-Pirchner, sahnenin şu anda daha az görünür olduğunu, “ancak bu nedenle daha az tehlikeli olmadığını” vurguladı. Bireyler ya da daha küçük gruplar tarafından karakterize ediliyor ve radikalleşme genellikle internet üzerinden gerçekleşiyor.

Raporda iklim protestolarına da değiniliyor. Bakan Karner, “Elbette radikal iklim aktivistleri de Devlet Güvenlik Servisi tarafından gözlem altında. Örneğin, Yeni Yıl konserinin engellenmesinin mümkün olduğunu söyledi. Aşırı sol gruplar bu hareketi kendi amaçları için kullanmaya çalışabilir. Bununla birlikte, çevrenin korunmasını savunan kişilerin anayasa karşıtı olarak sınıflandırılmaması gerektiğini belirtti.

Türkiye 2023 – Türkiye üzerindeki olası etkiler/sonuçlar | Avusturya’da Güvenlik Durumu

Rapor 2022 yılını kapsadığından ve hazırlanma sürecinin, Avusturya’da 27 Mart / 9 Mayıs tarihleri arasında oy kullanma işlemlerine yetişemediğinde, rapor seçimleri değerlendirirken, geçmişe atıfta bulunularak var sayımlar üzerinden olasılıklara yer verilmiştir.

Avusturya İstatistik Kurumu verilerine göre, 1 Aralık 2022 tarihi itibarıyla Avusturya’da toplam 117.625 Türk vatandaşı yaşamaktadır. Aynı kaynak Avusturya’ya 794 kişilik pozitif net göç beklemektedir. [Türk vatandaşlığına sahip 3.075 kişi Avusturya’ya giriş yapmış, 2.281 kişi Avusturya’dan ayrılmıştır] bilgisini paylaşan rapor, “Türkiye kökenli grup içindeki ideolojik kamplar arasındaki gerilimleri daha da yoğunlaştırabilir” dendi.

Eylemci kampanyalar, bu şekilde, Avusturya’da içten içe yanan çatışmalara atıfta bulunabilir.
Türk devletinin aşırılık yanlısı veya terörist gruplarla çatışmaları ve karşılıklı provokasyonların tırmanmasına katkıda bulunacaktır. Temel olarak aşırılık yanlısı spektrum, hem Türkiye bağlantılı hem de Kürt yanlısı sol kanat aşırılıkçılığın yanı sıra, bazıları İslamcı temellere sahip olan aşırı sağcı ideolojik bileşenlere sahip çabaları da içermektedir. Çatışmalar ve potansiyel olarak ortaya çıkan tırmanmalar, son yıllardaki olayların ve gelişmelerin arka planında da görülmelidir denilen raporda, Haziran 2020’de Viyana-Favoriten’de yaşanan olaylar örnek gösterildi.

Prensip olarak, Avusturya’da Türkiye ile ilgili propaganda ve seçim kampanyası faaliyetleri entegrasyonu engelleme riski taşımaktadır – hatta milliyetçi yankı odaları ve aşırılıkçı üreme alanları yaratma riski taşımaktadır dendi.| ©DerVirgül

Yayınlama: 12.05.2023
A+
A-
Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.