TİP milletvekili Atalay’ın tutukluluğu | Peki Anayasa ne diyor?
TİP, milletvekili seçilmesine karşın cezaevinden tahliye edilmeyen Can Atalay için bugün 36 ilde eş zamanlı olarak basın açıklaması yapacak. Hukukçular, Anayasa’ya göre Atalay’ın serbest kalması gerektiği görüşünde.
Milletvekilliği seçimlerinin ardından TBMM’nin 28’inci döneminde görev alacak isimler geçen Cuma günü Genel Kurul’da yemin ederken Türkiye İşçi Partisi’nden (TİP) Hatay Milletvekili seçilenavukat Can Atalay cezaevinden tahliye edilmediği için bu törene katılamayan tek milletvekili oldu.
Atalay’ın DW Türkçe’ye konuşan avukatı Evren İşler, Anayasa’nın “ihlal edilen tüm ilgili maddelerine” atıfta bulunarak Yargıtay’a başvurduklarını ve müvekkillerinin bir an önce serbest bırakılmasını beklediklerini söyledi.
İşler, “Bu aynı zamanda seçmen hakkının ihlalidir. Binlerce yurttaşın siyasi iradesiyle vekil seçtiği insanın tahliye edilmiyor olması, deprem koşullarında oy kullanarak siyasi iradelerini ortaya koyan yurttaşların da haklarını ihlal eder” dedi.
83’üncü maddeye vurgu
Hukukçular ve muhalefet, Atalay’ın milletvekili seçilmesine rağmen tahliye edilmemesinin Anayasa’nın 83’üncü maddesine aykırı olduğunu belirtiyor.
Anayasa’nın 83’üncü maddesinde, “Seçimden önce veya sonra bir suç işlediği ileri sürülen bir milletvekili, Meclis’in kararı olmadıkça tutulamaz, sorguya çekilemez, tutuklanamaz ve yargılanamaz. Ağır cezayı gerektiren suçüstü hâli ve seçimden önce soruşturmasına başlanılmış olmak kaydıyla Anayasa’nın 14’üncü maddesindeki durumlar bu hükmün dışındadır. Ancak, bu hâlde yetkili makam durumu hemen ve doğrudan doğruya Türkiye Büyük Millet Meclisine bildirmek zorundadır” deniliyor. Söz konusu maddede, “TBMM üyesi hakkında, seçiminden önce veya sonra verilmiş bir ceza hükmünün yerine getirilmesi, üyelik sıfatının sona ermesine bırakılır; üyelik süresince zamanaşımı işlemez” diye belirtiliyor.
Bu maddede atıf yapılan 14’üncü madde ise şu şekilde:
“Anayasada yer alan hak ve hürriyetlerden hiçbiri, Devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğünü bozmayı ve insan haklarına dayanan demokratik ve lâik Cumhuriyeti ortadan kaldırmayı amaçlayan faaliyetler biçiminde kullanılamaz. Anayasa hükümlerinden hiçbiri, Devlete veya kişilere, Anayasa’yla tanınan temel hak ve hürriyetlerin yok edilmesini veya Anayasa’da belirtilenden daha geniş şekilde sınırlandırılmasını amaçlayan bir faaliyette bulunmayı mümkün kılacak şekilde yorumlanamaz. Bu hükümlere aykırı faaliyette bulunanlar hakkında uygulanacak müeyyideler, kanunla düzenlenir.”
Benzer durumlardaki AYM kararları
DW Türkçe’ye konuşan avukat Celal Ülgen de milletvekili seçilen kişilerin 83’üncü madde uyarınca serbest kalması gerektiğini düşünen hukukçular arasında.
Anayasa Mahkemesi’nin (AYM) geçmişte benzer şekilde cezaevindeyken milletvekili seçilen Mustafa Balbay’la ilgili verdiği kararı da hatırlatan Ülgen, mahkemenin “halkın iradesine” vurgu yapan hükmüne dikkat çekti.
Balbay’ın seçilme hakkının ihlal edildiğine hükmeden AYM’nin kararında, “Siyasi faaliyetlerde her ülkenin kendi koşulları içinde yasalar ile sınırlamalar getirilebileceği söylenebilirse de milletvekillerinin yasama faaliyetlerinde anayasal bir koruma alanına sahip olduğu açıktır. Aslolan halkın siyasi iradesinin engellenmemesi ve hakkın özünün etkisiz hale getirilmemesidir. Seçilmiş milletvekillerinin yasama faaliyetlerini yerine getirmelerini engelleyecek ölçüsüz müdahaleler halk iradesiyle oluşan siyasal temsil yetkisini ortadan kaldıracak, seçmen iradesinin parlamentoya yansımasını önleyecektir” denilmişti.
AYM hem Balbay hem de milletvekiliyken aldığı hapis cezası üzerine milletvekilliği düşürülen Enis Berberoğlu hakkında verdiği kararlarda, Anayasa’nın 67’inci maddesinde güvence altına alınan seçilme ve siyasi faaliyette bulunma hakkının ihlal edildiğine karar vermişti.
Mazbatasını avukatları aldı
Gezi davası kapsamında aldığı 18 yıl hapis cezası nedeniyle Marmara Cezaevi’nde bulunan Atalay’ın mazbatası, avukatları tarafından 25 Mayıs’ta Hatay Adliyesi’nden alınmıştı. Avukatlar ardından da bir yılı aşkın süredir cezaevindeki Atalay’ın tahliyesi için Yargıtay’a başvuruda bulunmuştu.
Atalay’ın bu başvuruya rağmen tahliye edilmemesine muhalefet partileri, barolar ve sivil toplum örgütleri tepki gösteriyor.
Atalay’ın avukatlarından Bülent Akbay, dpa haber ajansına yaptığı açıklamada, “eğer hâlâ biraz olsun demokrasi ve hukukun üstünlüğü varsa” müvekkilinin serbest bırakılması gerektiğini söyledi.
TİP’ten ülke genelinde eylem
TİP, bugün parti ve Atalay’ın avukatları tarafından yürütülen hukuki sürece ek olarak Türkiye genelinde de bir eylem düzenleyeceğini duyurdu. TİP üyeleri, 36 ilde ve 85 ayrı noktada Atalay’ın serbest bırakılması için basın açıklaması yapacak.
TSİ 19.00’daki basın açıklamalarının yapılacağı iller Adana, Ankara, Antalya, Aydın, Balıkesir, Bolu, Burdur, Bursa, Çanakkale, Çorum, Denizli, Diyarbakır, Düzce, Edirne, Erzincan, Eskişehir, Gaziantep, Giresun, Hatay, İstanbul, İzmir, Kayseri, Kırklareli, Kocaeli, Konya, Manisa, Mardin, Mersin, Muğla, Ordu, Sakarya, Samsun, Sinop, Tekirdağ, Trabzon ve Zonguldak olarak açıklandı.
CHP: Can Atalay’ı derhal serbest bırakın
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu da dün Twitter’dan yaptığı paylaşımda,Atalay’ın “derhal serbest bırakılması” için çağrıda bulunmuştu. CHP lideri, “Seçilmiş milletvekilini hukuksuzca, hakkında karar olmadan hapiste tutmak, sadece onu değil ona oy veren insanları da tutuklamaktır. Erdoğan ve onun ağzına bakıp adaletli karar almaktan korkan adaletsiz hukukçular, sizden bunun hesabını soracağım. Bu topluma daha fazla zarar vermeyin, adaletteki erozyonu durdurun. Can Atalay’ı derhal serbest bırakın” ifadelerini kullanmıştı.
CHP Grup Başkanı seçilen Özgür Özel ise Atalay’ın yeni TBMM Başkanı’nın seçileceği Çarşamba gününe kadar tahliye edilip yemin etmesi gerektiğini belirterek “Aksi takdirde Meclis Başkanlığı seçimi sakatlanacaktır ve seçilecek olan Meclis Başkanı’nın meşruiyeti tartışmaya açılabilecektir” demişti.
Atalay’ın tahliye edilmesi için çağrıda bulunan Uluslararası Af Örgütü Türkiye Direktörü Ruhat Sena Akşener de “Bu siyasi güdümlü dava ve ona eşlik eden haksız tutukluluk kararları, Türkiye’de yargının bağımsızlığının ve hukukun üstünlüğünün aldığı hasarı gösteren örneklerden sadece biridir. Yargıtay, Can Atalay’ın derhal serbest bırakılmasını sağlamalıdır” ifadelerini kullanmıştı.|DW Türkçe