“Platonik aşk” | Sorgulanmayan aşk ve Platon
Bir kişinin, ondan haberi olmadan, karşısındaki kişiden bir beklentiye girmeden duyulan saf sevginin adıdır; “Platonik aşk”. Platonik aşkın günümüzdeki karşılığı “sorgulanmayan aşk” olarak tanımlanır. Ancak bu tanım, Platon’un “Devlet” adlı eserinden türemiş bir deyimdir ve çok farlılık içermektedir…
Derleyen | Adem Hüyük
Platonik aşk, bilinenin aksine, karşılıksız, imkânsız aşk gibi anlamlara gelmemektedir.
Platon’un Devlet adlı eserinden türemiş bir deyimdir. Devlet adlı eserinde Platon, olamayacak kadar ideal bir devleti tarif etmektedir. Devlet sadece ve sadece vatandaşlarının çıkarları için var olmalıdır. Hatta o kadar ileriye gider ki, devleti yönetenlerin filozof olması gerektiğini bile söyler. Bu düşünce aslında hocası Sokrates’in, “Atina’yı yönetenlerin felsefe bilmesi gerekmektedir” söyleminin daha ütopik versiyondur.
Bir spor şenliğinde karşılaşan Sokrates ve Platon, birbirlerini gıyaben tanıyorlardı.
Atinalılar tarafından çok sevilmeyen ve hatta her fırsatta ondan şikayetçi olan, ancak son haddede ona tutkuyla bağlılığını dile getiren eşi bile, onun bir noktaya odaklandığında, odaklandığı şeye veya yere karşı korkunç tutarlılığının farkındaydılar. Sokrates o gün güreş yapan gençlere odaklanmış ve bu odaklanmanın çevredeki herkes farkındaydı…
“Sana Platon diyormuşlar; doğru mu?”
Sokrates, güreş müsabakalarında Platon ile tanışmak istemiş ve onun yanına gelmesini bir aracı ile istemiştir.
“Sana Platon diyormuşlar; doğru mu?”
“Evet”
Sokrates, “Beni tanıyor musun?” diye sordu.
“Evet.”
“Ben kimim?”
“Sen Sokrates’sin.”
“Hakkımda bir şeyler duymuş olmalısın.”
“İnsanlara kafalarını karıştıracak sorular soruyormuşsun”
“Senin kafanı karıştırıyor muyum?”
“Hayır.”
“Sence insanın kafası ne için karışır?”
“Yeterince akıllı olmadığı için.”
“Akıllı olmak nedir?”
“Her şeyi anlamak…”
“Sence akıllı bir insan her şeyi anlayabilir mi?”
“Tanrıların işleri hariç her şeyi anlayabilir.”
“Sence bu konuda en maharetli olan kimdir?”
“Parmenides.”
“Neden?”
“Çünkü değişim diye bir şey yoktur.”
“Öyleyse değişip duran şeyleri nasıl açıklayabiliriz?”
“Bilmiyorum.”
“Bunun için üzülmene gerek yok Platon. Çünkü bu sorunun cevabını Parmenides dâhil hiç kimse bilmiyor. Fakat benim dostum olmayı kabul edersen birlikte araştırabiliriz.”
“İkimiz de bilmiyorsak nasıl öğrenebiliriz?”
Sokrates bir an sustu ve ardından Platon’a son derece tesir eden bir söz söyledi.
“Birlikte hatırlayabiliriz.”
Platon başını önüne eğdi, bir süre düşündükten sonra şöyle cevap verdi: “Ne dediğini anlamadığım ilk insansın Sokrates.”
“Hålbuki ne çok şey öğretildi sana değil mi Platon?
“Kratylos’tan bile ders aldığını duydum.”
Atinalı soyluların fikirlerinden dolayı korktuğu ve daha sonra idam edecekleri Sokrates, Platon’u daha ilk tanışma gününde öğrencisi olmaya ikna etmişti.
“Platonik aşkı bilmeyenler, trajediden konuşamazlar. Trajedi platonik aşka özgüdür…” [Lev Tolstoy]
Sokrates’in düşüncelerini günümüze kadar taşıyan, Platon olmuştur. Zira Sokrates’in yazılı bir kitabı yoktur.
Sokrates; Felsefeyi öğrenmeden devleti yönetmek mümkün mü?
Sokrates, Platon’la tanıştığı ilk haftalarda sorduğu bu soru, ileride Platon’un “devlet teorisinin” temellerini atıyordu.
Platon, çok bildiği şeylerin Sokrates’le tanıştıktan sonra hiçbir şey olmadığını ve Sokrates’in o meşhur, “ tek bildiğim şey, hiçbir şey bilmediğimdir” söylemiyle bütünleştiğini anlamıştır.
Platon; “Evet Sokrates. Şimdiden öğretmeye başladın.”
“Hayır, Platon, her zaman yaptığım şeyi yaptım; senin bildiğin ama unuttuğun şeyi sana hatırlattım.”
“Fakat Sokrates felsefe öğrenmek için hiçbir çaba göstermediğimi söylememeliyiz.”
“Biliyorum Platon. Kratylos’tan ders almanın dışında okumalar da yaptığını hatta eski filozoflar hakkında bir hitabet dahi hazırladığını biliyorum.”
Platon’dan Platonik Aşka…
“Platonik aşk” denilince aklımıza ne geliyor? Habersiz aşk, tek taraflı duyulan bir sevgi yoğunluğu… Hem de sorgusuz sualsiz. Bir kişinin, ondan haberi olmadan, karşısındaki kişiden bir beklentiye girmeden duyulan saf sevgini adıdır. Bütün beklentilerden arındırılmış, salt sevgiliye duyulan bir aşktır, platonik aşk…
Peki, Platon bu işin neresinde?
Platonik aşk, bilinenin aksine, karşılıksız, imkânsız aşk gibi anlamlara gelmemektedir.
Platonik aşk, Platon’un Devlet adlı eserinden türemiş bir deyimdir. Devlet adlı eserinde Platon, olamayacak kadar ideal bir devleti tarif etmektedir. Devlet sadece ve sadece vatandaşlarının çıkarları için var olmalıdır. Hatta o kadar ileriye gider ki, devleti yönetenlerin filozof olması gerektiğini bile söyler.
Gerçekleşmesi mümkün olmayan, ama gerçekleşse ne kadar da güzel olur denilen arzulara tercüman olan bir deyim olan “Platonik” deyimini oluşturmuştur. “Platonik aşk” demekle, üremeye yönlendiren, üreme kurgulu “doğal-tanrısal” aşk değil, aslında ideal aşk ifade edilmektedir.| ©DerVirgül