Diyalektik yöntem insanı geliştirir…

Bir masa da altı kişinin altısı da aynı fikir üzerinden var olanın doğruluğunu savunuyor. Ne kadar sıkıcı bir durum… Bu durumda var olanın doğru olduğunu kime ispat edebilirsiniz veya kime karşı savunarak, doğru olduğuna inandığınız fikrinizi geliştirebilirsiniz? Ama masaya farklı fikirde bir kişi oturmuş olsaydı […]

Yakın çevremin bende hiç sevmediğini bildiğim en önemli fikri davranışım, şüphesiz söylenen veya savunulan teorinin bir şekilde karşıtını hatırlatmam. Ancak onlara göre bu, karşı görüşü yani zıttını savunmam olarak görülüyor. Oysa bunu savunduğum ve doğru bulduğum düşüncelerde bile yapmaktayım. Buradaki amacım ukala bir biçimde her şeye muhalefet olmak değil, tartışmayı derinleştirmek, karşıtların daha derinden savundukları savlar üzerinde fikir yürütmelerini sağlamak ve bu sayede daha çok öğrenmektir.

Diyalektik düşünce/yöntem, Georg Wilhelm Friedrich Hegel ve Karl Marx gibi filozoflar tarafından geliştirilmiş bir felsefi yaklaşımdır. Diyalektik, birbiriyle ilişkili zıt kavramların çatışması ve birleşmesi yoluyla yeni bir sentezin ortaya çıkmasını ifade eder / Zıt fikirlerin mantık çerçevesinde çarpışması ile doğruyu bulma yöntemdir.

Diyalektik yaşamı benimseyen biri, hayatın zıtlıklarını ve çelişkilerini kabul eder ve bunları bir fırsat olarak görür. Bireyin gelişimi için zıt düşüncelerin, deneyimlerin ve durumların bir araya getirilerek sentezlenmesi gerektiğine inanır. Bu süreçte çatışmaların, karşıtlıkların ve çelişkilerin çözülmesiyle daha yüksek bir anlayış ve bilinç düzeyine ulaşılabilir.

İnsanların kendisi gibi düşünenlerle iletişimde olması çok normal. Ancak Aynı görüşten insanlarla bir araya geliyor olabilmek bile, karşıt görüşlerin varlığının bir ispatıdır. Yoksa neden aynı görüşten insan arayışına girilsin…

İnsanın düşüncesindeki doğruyu teyit edilebilmesi için, önce yanlışın teyit edilmesi gerekmektedir. Zira doğru, yanlışı beraberinde doğurmuştur,- işte bu diyalektiğin tanımlamasında kullanılan; bir şeyin oluşumu zıttını beraberinde getirir ile örtüşmektedir.

Karşıtların çatışmasından doğan farklı bir doğru, tarihin diyalektiğinde kabul görür ve o günün toplumsal yaşamında karşılık bulur. Diyalektik yaşam, sosyal değişim ve ilerlemenin temel bir unsuru olarak da görülür. Siyah ile beyaz rengin çatışmasından [yansımasından] onlarca rengin doğması gibi, sübjektif doğrulardan, dönemsel doğrular doğabilmektedir.

Mutlak doğru olmadığı gibi, mutlak yanlışta yoktur. Diyalektik, kime, neye ve hangi zamana göre doğru veya yanlışı sorgulayan bir gerçeğe ulaşma yöntem biçimidir.

Sonuç olarak, diyalektik yaşam fikri, hayatın zıtlıklarla dolu olduğunu ve bu zıtlıkların sürekli bir etkileşimle çözülerek gelişimin sağlandığını savunur. Bu yaklaşım, bireysel ve toplumsal düzeyde anlayışı, bilinci ve değişimi teşvik eder.