Dört üniversite öğrencisinin kurduğu grup, rejimin baş edemediği siyasi sembol nasıl oldu?
12 Eylül döneminde hüküm süren yönetimine karşıt bir çizgide olmasıyla ismini duyuran ve müziğini geniş kitlelere dinleten “Kar Makinesi”, dört üniversite öğrencisinin bir araya gelerek Aziz Nesin‘e ait bir tiyatro oyununun müziğini üretmek için 1985 yılında kuruldu.
Protest müziğin Türkiye’deki önemli temsilcilerinden biri olarak görülen Grup Yorum’un tarz yelpazesinde olduğu gözlemlenen diğer türler arasında özgün müzik ve Anadolu Rock da sayılıyor.
Grup, benimsediği protest anlayışın beraberinde pek çok politik olayın göbeğinde yer aldı ve çeşitli suçlamalarla, gözaltı ile tutuklama olaylarında haberlere konu oldu. Yalnızca 1985-2013 arasındaki 28 yılda grup üyeleri hakkında 400’den fazla davanın açıldığı biliniyor.
1987’den sonra 26 yılda 21 albüm çıkaran grup üyeleri yurt içinde ve yurt dışında çok sayıda konserde yer aldı. Konserlerin yanı sıra bazı toplumsal eylemlerde de boy gösteren Grup Yorum üyeleri, çeşitli grevlerde hatta üniversitelerdeki protestolarda rol aldı.
Haberin videosu:
Grup, iktidarlar değişse dahi, çizgilerini muhafaza etmesiyle uzun yıllardır ününü koruyor. Ancak eleştiri oklarının da hedefinde olan grup ve grubun üyeleri DHKP-C ile organik bağ taşıdığı iddiası nedeniyle adli süreçlerin değişmez aktörleri oldu.
Grubun 1996 yılında piyasaya sürdüğü “Geliyoruz” isimli albümde yer alan “Sibel Yalçın Destanı” isimli parça, bu iddialara kanıt olarak sunuluyor. Şarkıya ismini veren Sibel Yalçın, albümün çıkmasından yaklaşık bir yıl önce polisle girdiği çatışmada ölü olarak ele geçirilmişti
Eyüp Beyaz adlı DHKP-C örgüt mensubu, 2005 yılında Adalet Bakanlığına intihar saldırısı düzenlemek isterken öldürülmüştü. Beyaz, “Yıldızlar Kuşandık” şarkısını yazan isim olarak biliniyor.
1998 yılında çıkarılan “Boran Fırtınası” albümünde yer alan şarkı isimlerinde, “F Tipi” tartışmalarında ölüm orucu tutan DHKP-C mensuplarının adları geçiyor. Bu durum yine örgüt ile grup arasında ilişki kurulmasına sebep oluyor. DHKP-C mensubu İbrahim Çuhadar ise 2012 yılında Sultangazi’deki polis noktasına intihar saldırısı düzenlemişti. Ölen militanının cenazesinin alınması sırasında Grup Yorum üyelerinden bazılarının orada bulunması yine illegal örgüt ile grup arasındaki ilişkiye kanıt olarak gösterildi.
Sevda kuşanıp yollara düşenlerin de ezgilerde kaybolmasını sağlayabilecek üretimlerde bulunan grup, Türkiye tarihinin en kalabalık ve ses getiren konserlerini vermesiyle de biliniyor.
Bakırköy Halk Pazarı 15 Nisan 2014’de yüz binlerce müziksevere ev sahipliği yaptı. Grup Yorum’un sahnede yüreklere seslendiği tarihi konserin adı “4. Bağımsız Türkiye” olarak belirlenmişti.
Grup Yorum, Türkiye çıkışlı protest, özgün müzik ve Anadolu rock gibi müziğin çeşitli dallarında eserler üreten politik, “devrimci” müzik grubudur. 1985’ten günümüze siyasi görüşlerini müzikleriyle topluma duyurmaya çalışmıştır. Özünde sosyalizmi savunan gurup, Türkiye’de olası bir devrimin silahlı mücadeleyle kazana bilineceğini öngörüyor.
Bugün büyük televizyon kanallarının “dış müzik” olarak nitelendirilen duygusal müziklerin neredeyse yarısı Grup Yorum’a aittir.
Grup Yorum, kişiler üzerinden kurulan bir çalışma ortaklığı değildi.
Grup Yorum, 30 yıllık sanat geçmişinde çok sayıda konserler verdi.
Bu konserlerden en kitlesel olanı 15 Nisan 2012 yılında Bakırköy Halk Pazarı alanında gerçekleştirdikleri “4. Bağımsız Türkiye” konseridir.
Grup Yorum Korosu ve 20 kişilik orkestranın yanı sıra Beşik Halk Dansları Topluluğu danslarıyla, Nihat Behram şiirleriyle, Zülfü Livaneli, Aylin Aslım, Aynur Doğan ve Hüseyin Turan şarkılarıyla eşlik etti.
Konserin sonunda TAYAD’lı ailelerden Anadolu müzik gruplarına kadar değişik yerlerden gelenlerden ve yediden yetmişe her yaştan kurulan 150 kişilik halk korosu da sahneye gelerek Yorum’ a eşlik etti. 3. Bağımsız Türkiye Konseri ise yine Bakırköy Halk Pazarı alanında 14 Nisan 2013’te gerçekleşti. Grup Yorum 30. Yıl Ege Konseri ise 2015’te Adana, Ankara, Tunceli, İzmir ve İstanbul’da gerçekleşti. |©DerVirgül