Köşe Yazıları | Avusturya aşı zorunluluğunu kaldırdı

Aşı zorunluluğu, Avusturya Parlamentosu’nda saatler süren sert tartışmanın ardından 20.01.2022 tarihinde yapılan oylamada 33’e karşı 137 oyla kabul edilmiş, 183 sandalyesi bulunan parlamentoda toplam 170 milletvekili oylamaya katılmıştı.

Avusturya’da Cumhurbaşkanı Alexander Van der Bellen’in yasayı imzalamasıyla aşı zorunluluğu 4 Şubat 2022’de yürürlüğe girdi.

Ancak ülkedeki vaka ve hastane yatış sayılarında önemli ölçüde düşüş yaşanması ve Koronavirüs Omikron Varyantının etkisinin yüksek olmayışı, aşı zorunluluğunun gereksizliği konusunda tartışmalar başlatmış, bunun üzerine hükümet uzmanların onayını da alarak, aşı zorunluğu yasasını 31 Mayıs’a kadar askıya aldı. 4 Şubat’ta resmen yürürlüğe giren Korona aşı zorunluluğu, Nisan ayı sonuna doğru uygulanmaktan vaz geçildi.

Hedef tutturulamadı

Kleine Zeitung, yasanın toplumdaki çatlakları derinleştirdiğini düşünüyor:

“Yedi ayın sonunda, bu tartışmalı enstrüman nihayet uygunsuz olarak sınıflandırıldı.

Farkına varılması geç oldu, virüs mutasyonlarına karşı yapılan uyarılar yeterli gelmedi. …

Cezalandırma mantığı işe yaramadı. İnsanları -aşılanmış uslular buraya, aşılanmamış aykırılar şuraya diyerek- birbirleriyle karşı karşıya getirmek, seçimlerin kazanılmasına yardımcı olabilir.

Ancak bu, sağduyu ve dayanışma talep eden herkes için tam tersi bir etki yaratır. Aşı zorunluluğunun kaldırılması aynı zamanda bir itiraftır: Aşı olmak istemeyen kimse aşı olmaya ikna edilemedi.

Aksine, toplumdaki çatlaklar derinleştirildi.”

Faydalı bir enstrüman bir sonraki dalgaya kadar rafa kaldırıldı

Der Standard, aşı zorunluluğunu kaldırma kararının olabilecek en kötü zamanda alındığı kanısında:

“Yasanın yürürlükte kalmasına izin verilmeliydi. Üstelik, aylardır bizzat hükümet tarafından öne sürülen nedenden dolayı: Yenisini yapmak için aylarca vakit harcamak yerine, köşede hazırda bekleyen ve ihtiyaç olduğunda kullanabileceğiniz bir yasaya sahip olmak daha iyidir. …

Aşı zorunluluğu, zamanında ve etkili bir şekilde uygulamaya geçirilseydi, hayatlar kurtulabilirdi.

Fakat hükümet, aşıyı zamana, paraya ve toplumsal barışa mal olan körelmiş bir enstrümana dönüştürdü.

Artık rafa kaldırıldığı için neredeyse mutlu olunabilirdi. Tabi bir sonraki dalga kapımıza dayanmış olmasaydı.”