Bugün benim doğum günüm…
“Her yerde Der Virgül’ün muhabiriyim demekle olmuyor. Muhabir olduğunu göstermen gerekiyor. Bak Viyana terkedilmiş şehir gibi. Herkes Türkiye’ye gitti ve geri dönüyor. Tatile giden kendi yaşıtlarınla git konuş ve tatilleri hakkında düşündüklerinden bir haber yaz…” Çok sert sözleri, cadı öğretmenimi hatırlatıyor, dayanmak zor. Ancak bakışları tam tersi…
Eda Elmacı
Çok arkadaşım gitti Türkiye’ye, bazıları kötü ağırlanırken bazıları iyi.
Türkiye’de Gurbetçi diye ismimiz geçerken, Viyana’da ise yabancı.
Türkiye’de havalar buraya göre çok sıcak. Çok hoşumuza gidiyor. Ama bir süre sonra sıcak hava bizi çok kötü etkiliyor.
Aileler çok seviniyor, biz gurbetçiler Türkiye’ye onların yanına gidince. En fazla iki ay kalabiliyoruz. Zaman çok çabuk geçiyor ve yine ayrılma vakti geliyor.
Euro yükseldi Türkiye’de. Ekonomi başını aldı gidiyor. Biz Almancılar için güzel ama Türkiye’de yasayanlar için çok zor.
Ben bundan iki veya üç sene önce simidi 1-2 TL’ye alıyordum şimdi ise beş TL.
[Editörün notu: “Simit 2019 yılında 1.75 TL’den satılırken, 2020 yılında simit fiyatı 2.00 TL olmuştu. 2021 yılının başlarında yapılan simit fiyatı 2.50 TL olarak güncellendi. 2022’de simide art arda zam geldi ve 3.50 TL ve 4.00 TL olarak fiyat değişti. Son yapılan zam ile beraber simit fiyatı 5.00 TL oldu. 2023 yılında henüz simide yeni bir zam yapılmadı.”]
O marketten aldığımız dondurmaları sekerleri ve çikolataları, bugün bazı aileler alamıyor, pahalı diye. Üzücü biri durum.
Biz gurbetçileri suçluyorlar. Ellerine ne geçiyor bilmiyorum. Euroları biz yükseltmiyoruz.
Benim de yakın akrabalarım Türkiye’de. Benim yakın akrabalarımın maddi durumunun kötü olmasını bende istemem,- istemezdim… Tek benim akrabalarım için geçerli değil. Başka ailelerinde yoksul olmalarını istemem.
Türkiye aslında çok güzel bir yer. Tatile gitmek için, gezmek için. Orası benim memleketim, bizim memleketimiz.
Eda’nın Galatasaray maçı öncesi röportajı:
Bugün benim doğum günüm…
15 yaşına girdim ve 15 yaşımla bana göre büyük şeyler basardım. En büyük destekçim ailem ve Adem Hocam oldu. Çok yeni tanımış olsam da Adem hocamı ailem gibi görüyorum, babam gibi kötülüğümü asla istemedi ve bundan daha güzeli ise bana doğum günü hediyesi, Der Virgül’ün muhabiri olmama izin verdi. Gönderdiğim haberleri düzelterek benim adıma yayınladı. Bu gönderdiğim yazıyı da düzenleyerek yayınlayacak biliyorum… Ama bir gün bende öğreneceğim Türkçe haber yazmayı.
Hocamın şu sözünü hiç unutmayacağım: “Her Türk dilbilgisine sahip kişi haber yazabilir… Ancak yazılanın “haber değerinin olup olmadığına, muhabirler değil, gazeteciler karar verebilir! O yüzden gönderdiğin her haberi yayınlamadığım için üzülme. Haber yapmaya devam et. Ancak asla haber yaratmaya çalışma…”
Bu arada diş hekimi asistanı oldum. Ailemi gururlandırdım. En çok Annemi…
Annem gözümün içine hep gururla bakıyor ve bu da Allah’ın izniyle devam edecek. Adem hocam da gururla beni anlatıyor, muhabirimiz diye… Onların güvenini boşa çıkartmayacağım…
[Editörün notu: Makalenin ana konusu tamamen Eda Elmacı’ya aittir. Makale üzerinde anlam değiştirmeden, kopuklukları ve devrik cümleleri düzelterek şekil vermeye çalıştık…] | ©DerVirgül