Her beş kişiden biri okuma yazma bilmiyor
Okuma yazma ihtiyacı olan mültecilerin sayısı 2015’ten bu yana sürekli arttı. Avusturya Entegrasyon Fonu’nun [ÖIF] rakamlarına göre, 2015 yılında sığınma veya ikincil koruma sağlanan her beş kişiden biri için bu ihtiyaç ortaya çıkarken, 2022 yılında bu oran yaklaşık yüzde 70’e yükselmiştir. Ayrıca, Almanca bilmeden de çalışmanın mümkün olduğu vurgulandı.
ÖIF Bilgi Yönetimi ve Uluslararası İlişkiler Ekibi Başkanı Julia Rothbauer, APA’ya verdiği röportajda düşük dil seviyesiyle çalışmanın zaten mümkün olduğunu açıkladı. Almanca kursuna katılan mülteciler arasında yapılan temsili bir anket, ulaşılan dil seviyesinden bağımsız olarak, insanların yaklaşık dörtte birinin halihazırda istihdam edildiğini göstermiştir. Dahası, dil yeterliliğindeki bir artış hiçbir şekilde istihdamdaki bir artışla ilişkili değildir.
Erkekler ve kadınlar arasındaki fark
ÖIF, işe paralel Almanca kurslarını mümkün kılmak için, yoğun olmayan saatlerde sunduğu kursları genişletmiştir. Kursa başka çocuk bakımı seçeneği olmayan kadınların da katılabilmesi için çeşitli yerlerde çocuk bakımı hizmeti de sunulmaktadır. Genel olarak, kadın mültecilerin istihdama entegrasyonu erkeklere göre daha yavaş ve daha düşük bir orandan başlıyor. Altı yıl sonra, kadınların sadece yüzde 22’si işgücü piyasasına entegre olmuştur. Bu oran erkekler için yüzde 65,3’tür.
Rothbauer, okuryazarlık ihtiyaçları söz konusu olduğunda, birincil okuma yazma bilmeyenler, yani ana dillerinde bile çok az okuyup yazabilenler ile ikinci dil öğrenenler arasında bir ayrım yapılması gerektiğini açıkladı. Bunlar öncelikle Latin yazı sistemini öğrenmek zorunda olan kişilerdir. Okuryazarlık ihtiyacı olan 2022 tanınmış mülteci veya ikincil koruma yararlanıcısının yüzde 49’u birincil okuma yazma bilmeyenler, yüzde 51’i ise ikinci dil öğrenenlerdir.
Erkek ve Suriye’den
İstatistiklere göre, 2022’de okuma yazma ihtiyacı olan mültecilerin büyük çoğunluğu erkek (yüzde 84) ve Suriyeli (yüzde 86). Dörtte üçü 35 yaşın altındadır. Rothbauer, genellikle savaş nedeniyle okula gidememiş ya da kaçış nedeniyle eğitim kariyerine ara vermek zorunda kalmış kişilerin geldiğini söylüyor.
Okuryazarlık ihtiyacı olan ve olmayan kişilerin dil edinimleri karşılaştırıldığında önemli bir fark ortaya çıkıyor. 2015-2019 yılları arasında bir okuma yazma kursuna katılan denkliği olan kişilerin yüzde 75’i Avusturya’da en az dört yıl geçirdikten sonra A2 seviyesini tamamlayamadı. Buna karşılık, aynı yıllarda okuma yazma ihtiyacı olmayan kurs katılımcılarının yüzde 48’i B1 seviyesini çoktan tamamlamıştır, yani iyi derecede Almanca bilgisine sahiptir.| ©DerVirgül