Avusturya, İkinci Cumhuriyetin 68’inci yılını kutluyor
15 Mayıs 1955 tarihinde Belvedere Sarayı’nda imzalanan “Avusturya Devlet Sözleşmesi” ile Avusturya tekrar özgürlüğüne kavuşmuş, 26 Ekim tarihinde son işgal kuvvetleri Avusturya’yı terk etmiş ve ülke “ebedi tarafsızlık” ilkesini seçtiğini ilan etmiştir.
Avusturya-Macaristan İmparatorluğu’nun I. Dünya Savaşı sonunda dağılması neticesinde 1918 yılında kurulan Avusturya Cumhuriyeti, 1938’de Nazi Almanyası ilhakı ile son bulmuştur. 1945 yılında ilan edilen İkinci Cumhuriyet döneminde, ülke on yıl Fransa, İngiltere, ABD ve SSCB’nin işgalinde kalmıştır.
Nisan 1945’te Viyana’da son çatışmalar yaşanırken, 13 Nisan tarihinde de kent, Kızıl Ordu kuvvetleri tarafından kurtarılır.
27 Nisan tarihinde yapılan bir törenle İkinci Avusturya Cumhuriyeti ilan edilir, ülke müttefik devletler olarak adlandırılan ABD, Sovyetler Birliği, Büyük Britanya ve Fransa arasında paylaştırılan dört işgal bölgesine ayrılır.
1955 yılında imzalanan Devlet Anlaşmasıyla bağımsızlığını yeniden kazanan Avusturya, aynı yıl sürekli tarafsızlık statüsünü benimsemiştir.
Nazi işgalinden 1945 yılında kurtulan Avusturya, bu tarihi İkinci Cumhuriyet dönemi olarak adlandırıyor.
“Dörtlü İşgal” dönemi ve İkinci Cumhuriyet’te partiler: 1945-1955
Avusturya, dünya çapında sonuçlar doğuran İkinci Dünya Savaş’nda da yenilen tarafta yer aldı. Kızıl Ordu, 15 Nisan 1945’de Viyana’ya girdi. Hemen ardından ABD, İngiliz, Fransız güçleri de ülkeye yerleşti.
Kurulacak olan yeni hükümetin faaliyetleri, Viyana’da kurulan “Müttefik İşgal Komisyonu” tarafından yönlendirilecekti.
1934-1945 arasında yasaklanan siyasal partiler, yeniden örgütlenme olanaklarına kavuştu.
• Savaş öncesinin SDAP’ı, 14 Nisan 1945’te Avusturya Sosyal Demokrasi Partisi – SPÖ olarak kuruldu.
• CSP’nin yerini, 17 Nisan 1945’te Avusturya Halk Partisi – ÖVP aldı.
• Yer altına çekilerek, direniş hareketi örgütleyen ve yürüten KPDÖ ise, Avusturya Komunist Partisi – KPÖ adıyla siyaset yapmaya devam edecekti.
Yeni dönemin ilk Geçici Koalisyon Hükümeti, SPÖ’den Karl Renner’nin liderliğinde, 27 Nisan 1945’te kuruldu ve “Avusturya Demokratik Cumhuriyeti”ni ilan etti.
Geçici Koalisyon Hükümeti’nde 10 SPÖ’lü, 9 ÖVP’li ve 7 tane de KPÖ’lü bakan görev aldı.
İşgal devletlerinden ABD, İngiltere ve Fransa, bu hükümeti sonbahara kadar tanımaya yanaşmadı.
Gerekçeleri, koalisyon hükümetinde KPÖ’nin de yer almasıydı. Üç işgalci devlet karşı çıksa da Geçici Koalisyon Hükümeti, eyaletlerden gelen bütün temsilcilerce onaylandı.
Ardından, Kasım 1945’te, bir genel seçim yapıldı. Bu ilk seçimlerde, Austro-faşistlere ve Nazilere seçme ve seçilme hakkı tanınmamıştı.
Şu sonuçlar alındı: ÖVP 85, SPÖ 76 ve KPÖ 4 temsilci.
• SPÖ’den Karl Renner, cumhurbaşkanı seçildi.
• ÖVP’den Leopold Figl, yeni koalisyon hükümetinin başbakanı oldu.
• Hükümet, “Birinci Cumhuriyet”in 1920 Anayasası’nı yeniden yürürlüğe koydu.
• Avusturya Parlamentosu, ülkenin sürekli “tarafsız” kalacağını deklere eden bir yasa da çıkardı.
Savaştan sonraki 10 yıl, oldukça zorluklar ve sıkıntılarla geçecekti. Her şeyden önce, ülke “dörtlü işgal” altındaydı.
Yanı sıra, bir ekonomik kargaşa içinde kalmıştı.
ABD, bu koşulları değerlendirip ülke ekonomisinde ağırlığını arttırmak için, 1948 sonrasında “Marshall Planı”nı başlattı.
Buna karşılık 1953’te SSCB, İngiltere ve Fransa, işgalin mali yükünü üstlendi. “Yardım eden kurumlar” arasına, BM’ye bağlı “Yardım ve Rehabilitasyon İdaresi” de girmişti.
ÖVP, SPÖ ve KPÖ’nün yanı sıra, “Bağımsızlar Birliği” (Wahlpartei der Unabhängigen – WdU) da politika sahnesindeydi.
9 Ekim 1949’da yapılan ikinci genel seçimin en belirğin özelliği, faşistlere seçimlere katılma haklarının geri verilmesiydi.
Diğer bir yenilik, SPÖ’den ayrılan Erwin Scharf’ın “Sosyalist İşçi Partisi”ni (SAP) kurarak, seçime KPÖ ile ittifak halinde katılmasıydı.
Bu seçimlerde parlamentoya ÖVP 77, SPÖ 67, WdU 16 ve KPÖ 5 temsilci gönderdi. Yeni hükümet, tekrar ÖVP’den Leopold Figl’ın başkanlığında, SPÖ ile birlikte “büyük koalisyon” şeklinde kuruldu.
İşgal döneminin son (üçüncü) seçimi, 28 Ekim 1953’te gerçekleşti. SPÖ, oy ve milletvekili sayısını artırırken ÖVP, KPÖ ve WdU oy kaybı yaşadı. Fakat oy kaybına rağmen, birinci parti yine ÖVP idi.
Milletvekili dağılımı şöyle gerçekleşti: ÖVP 74 (-3), SPÖ 73 (+6), WdU 14 (-2) ve KPÖ 4 (-1). “ÖVP-SPÖ büyük koalisyonu geleneği” sürdü. Başbakan ÖVP’den Julius Raab olurken, yardımcılığını SPÖ’den Adolf Schärf üstlendi.
1954’te yapılan Berlin Konferansı’yla, Avusturya ilk kez eşit koşullarda, işgal güçleri ile masaya oturdu.
Dört işgalci devletin Almanya konusundaki tereddütleri, Avusturya ile bir barış antlaşması imzalanmasını bir süre daha sürüncemede bıraktı.
Ama sonunda, Moskova’da yapılan ikili görüşelerde, SSCB, süresiz olarak tarafsız kalması koşuluyla, askerini geri çekmeyi ve Avusturya’nın egemenliğini tanımayı kabul etti.
Avusturya’nın “egemenliğin yeniden kazanması” anlamında asıl anlaşma, 15 Mayıs 1955’te Viyana’da imzalanan “Avusturya Devlet Antlaşması” oldu.
Antlaşma çerçevesinde dörtlü işgal kuvvetleri “egemen, bağımsız ve demokratik bir devlet” ilan edilen Avusturya’nın, 1938 öncesi sınırlarını tanımış oldu.
• Almanya ile yeniden birleşme ve Habsburg hanedanının geri getirilmesi yasaktı.
• “Tarafsızlık”, anayasa hükmüydü. Avusturya, hiçbir devletle birlik kuramayacak ve herhangi bir siyasi bloka dahil olamayacaktı!
• Anlaşmada Kärnten, Steiermark ve Burgenland’daki Sloven ile Hırvat azınlıkların haklarının güvence altına alınması da yer aldı.
Anlaşma, 26 Ekim 1955’de parlamentoda gündeme alındığında, “tarafsızlık” maddesine sadece “Avusturya Hürriyet Partisi”nin (Freiheitlichen Partei Österreichs-FPÖ) önceli “Bağımsızlar Birliği-WdU” karşı çıktı.
Bu madde ve anlaşmanın tamamı, KPÖ’nün aktif rolü eşliğinde, ÖVP ve SPÖ tarafından da onaylandı. İşgal kuvvetleri ülkeden çekildi. Avusturya’nın, “dörtlü işgal” altında tutulması, tam 10 yıl sürmüştü.
FPÖ sahnede ve parlamentodaki parti sayısı üçe düşüyor
13 Mayıs 1956’da yapılan seçimlerde, FPÖ ilk kez WdU’nun yerini alarak, seçmen karşısına çıktı. FPÖ, WdU’nun oy oranında ve milletvekili sayısında büyük bir kayba neden oldu. İşte sonuçlar:
• ÖVP 82, SPÖ 74, FPÖ 6 ve KPÖ 3.
• ÖVP ve SPÖ’nün koalisyonu devam etti.
10 Mayıs 1959 seçimlerinde, parlamentodaki parti sayısı (ÖVP, SPÖ ve FPÖ olmak üzere) üçe düştü. KPÖ, 14 yıl sonra parlamento dışında kalmıştı.
Genellikle, ÖVP ile SPÖ koalisyon hükümetleri kuruyor, FPÖ ise parlamentodaki tek muhalefet partisi rolünü oynuyordu. Değişim, 1960’ların sonuna doğru yaşanacaktı. | ©DerVirgül